Irkçılıkla psikolojik mücadele

Exit-Deutschland, Almanya Neo-Nazi örgütlerle bağlantısını koparmış ya da hala bu örgütlerin içinde yer alan kişileri topluma kazandırma projesi yürüten sivil toplum örgütlerinden. Kurum, 20 yıl boyunca yabancı düşmanı bir örgütte faaliyet göstermiş Tanja Privenau’ya da bu eğilimden vazgeçmesi için destek vermiş. Tanja Privenau, ırkçı düşüncelerden ve bu yönde faaliyet gösteren örgütlerden uzaklaşma kararını verirken zorlandığını ve yabancı düşmanı düşüncelerin hakim olduğu çevresini terk etmek zorunda kaldığını anlatıyor.

Tanja, “Eski eşim, annem ve üvey babam bu gruplarla olan bağlantılarını kesmedi. Bu nedenle bu gruplardan normal bir şekilde kopamayacağımı, bunun muhtemelen daha uzun süreceğini biliyordum” diyor.

Tanja Privenau, ırkçı bir yapının içinden kurtulmanın kolay olmadığını anlatıyor. Privenau beş çocuğunu yanına alarak Almanya’nın farklı bölgelerinde saklanmak zorunda kalmış. Exit-Deutschland projesi sayesinde ihtiyacı olan psikolojik ve hukuki desteği bulduğunu anlatan Privenau, ırkçı çevreden aralarına dönmesi için hala yoğun baskı gördüğünü belirtiyor: “Bana kötü davranarak ve çocuklarımı benden almakla tehdit ederek, beni tekrar aşırı sağ hareketin içine çekmeye çalışıyorlar.”

Ailelerin de destek vermesi gerekiyor

Neonazi hareketin eski yandaşlarına yeniden aralarına dönmesi için nasıl baskı uyguladığı Exit-Deutschland tarafından da biliniyor. Kurumda görevli uzmanlardan Dierk Borstel, özellikle bu gruplarla ilişkisini kesmiş gençlerin büyük tehditlerle karşı karşıya kaldığını anlatıyor. Borstel, bu konuda ailelere büyük görevler düşüyor diyor ve Exit-Deutschland gibi kurumların ailelere bu konuda destek verdiğini ifade ediyor.

Borstel şu bilgileri veriyor: “Bu gibi gruplarla ilişkisi olanların hikayeleri dinliyoruz, her hikayeyi bireysel olarak ele alıyoruz. Bir durum analizi yaparak, bu analizle ‘kişiye uygun bir yardım ve eylem’ programı geliştiriyoruz. Elimizdeki tüm imkanlarla onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz.”