İranlılar soğukkanlılığını koruyor
3 Şubat 2006Dünyanın gözü, Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Yönetim Kurulu’nun olağanüstü toplantısında. Yönetim kurulu, İran’ın nükleer programından dolayı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne havale edilip edilmeyeceğini, yani bir bakıma İranlıların kaderini görüşüyor.
Dünya nefesini tutmuş, kararı beklerken, İran’da bambaşka bir hava hakim. Halk politikayla ilgilenmiyor. Viyana, hele hele New York’taki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Tahran’a çok uzak... Halk arasında ne korku ne de heyecan var.
Bir reklam ajansında grafiker olarak çalışan İranlı Atoussa, nükleer silahlara değil ama nükleer teknolojiye sahip olmanın iyi bir şey olduğu görüşünde. Atoussa, “Atom teknolojisine sahip olmak kesinlikle artı bir puan, ülkemiz için iyi bir şey. Bu benim ülkem. Ülkemi seviyorum ve güçlü olmasını istiyorum” diyor.
Nükleer programa sahip olmak, ister yönetimden yana ister yönetime karşı olsunlar, bütün İranlılar’ın milli gururunu okşuyor. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da halkının nabzını iyi tutuyor. Batı’yla nükleer program yüzünden yaşanan kriz, onun lehine; bütün ülkeyi arkasına almış oluyor.
Batı’nın radikal bir adım atabileceğine inanmayan İranlılar, yaptırımlardan ise korkmuyor. Uranyum zenginleştirme faaliyetlerinde bulunmanın İran’ın hakkı olduğunu savunan İranlılar, ABD’nin İran’a savaş açabileceğine inanmıyor.
Ahmedinejad ve mollaları ise atom bombası peşinde olmadıklarını, bunun İslamiyete aykırı olduğunu iddia ediyor. İranlılar’ın çoğu da, “Nükleer silahları yasaklayan anlaşmaya evet, nükleer silahlara hayır!” diyor.