Irak'ta yeni Şii cephesi

Irak'ta Şii lider Mukteda El Sadr'ın ateşkes teklifine Amerika Birleşik Devletleri’nin tepki vermemesi üzerine alevlenen çatışmalar, 'Yeni bir Şii cephesi mi açılıyor?' sorusunu akıllara getiriyor.

Alevlenen çatışmalarda Amerikan güçleri birliklerini havadan da destekliyor. Amerikan uçakları sabah saatlerinde Şiiler için en kutsal merkezlerden biri olan Necef’deki İmam Ali Camii’nin bulunduğu bölgeye saldırı düzenledi. Şehirde tüm dükkanlar çatışmalar nedeniyle kapalı kaldı. Sivil halk da can güvenliği olmadığı için evlerinden dışarı çıkamadı.

Şii lider Sadr yandaşları sadece Amerikan güçlerine değil, tüm koalisyon güçlerine karşı saldırılar düzenliyor. Irak’ın güneyindeki Nasıriye’de devriye gezen İtalyan askerlerine roketatarla saldırıldı. Altı sivilin öldüğü çatışmalarda İtalyan askerleri, kentte kısmen kontrolü sağlamış durumda. Basra'da da İngiliz askerleriyle direnişçiler arasındaki çatışmada iki direnişçi öldü. Hem Basra, hem de Amarra kentindeki İngiliz üslerine gece boyunca roket ve havan topu saldırısı düzenlendi. Amerikalı yetkililer, sert bir direnişle karşılaştıklarını, küçük çocukların bile Amerikan askerlerine molotof kokteyli attıklarını bildirdiler.

Iraklılar da rehin alınıyor

Öte yandan Irak’ta rehin alma eylemleri uluslararası kamuoyunun yoğun ilgisini çekmeye devam ediyor. Televizyon kanalları fazla izleyici çektiğini bildikleri rehin alma olaylarını izleyicinin en fazla olduğu saatlerde duyuruyorlar. Kaçırılan yabancı rehinelere ait video filmleri rekor sayıda izleyici çekiyor. Oysa Irak’ta sadece yabancılar değil, Irak halkı da rehin alma eylemleriyle karşı karşıya. Iraklı direnişçilerin elinde bir süre rehin tutulan Siyad Muhammed, televizyonda yayınlanan rehinelere ait filmlere baktığında kendini gördüğünü söylüyor. Direnişçilerin elinde tam beş hafta rehin tutulan Siyad Muhammed dövülmekten, elektrik şokuna kadar çeşitli işkencelere de tabi tutulmuş. Ailesinin 30 bin dolar fidyeyi ödemesi üzerine serbest bırakılmış.

Geçiş hükümeti çaresiz

Yabancı rehineler daha fazla izleyici çektiği için, kaçırılan Iraklılar'la kimse ilgilenmiyor. Bu nedenle de şimdiye kadar toplam kaç Iraklı'nın direnişçilerin eline düştüğü konusunda kesin bir bilgi yok, ancak hemen hemen her Iraklı kaçırılan birini tanıyor. Irak geçiş hükümeti yetkilileri ellerinden geleni yaptıklarını, ancak denetimi sağlamakta güçlük çektiklerini söylüyor. Irak Barosu’ndan avukat Kemal Hamdun’sa, resmi olarak adam kaçırmanın en az 10 yıl hapis ya da ölüm cezası öngördüğünü, fakat işlemeyen adalet sistemi yüzünden caydırıcı bir etkisi olmadığına dikkat çekiyor.