1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak'ta kalıcı meclise ilk adım

Ajanslar15 Aralık 2005

Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından Irak’ta ilk kalıcı parlamento için genel seçimler yapıldı. Ülke çapında katılımın yüksek olduğu gözlenen seçimlerde, Iraklı seçmenler uzun kuyruklar oluşturdu. Seçim sırasında yer yer şiddet olayları da yaşandı…

https://p.dw.com/p/AaJa
Irak'ta ilk kalıcı parlamento seçimleri için sandık başına 15,5 seçmen çağrılmıştı.
Irak'ta ilk kalıcı parlamento seçimleri için sandık başına 15,5 seçmen çağrılmıştı.Fotoğraf: AP

Sandık başına 15,5 milyon seçmenin çağrıldığı Irak’ta, Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından ilk kez kalıcı parlamento için bugün oy kullanıldı. Katılımın yüksek olduğu seçimlerde, yer yer şiddet olayları yaşandı ve meydana gelen saldırılarda çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. Ancak yetkililer, seçimin nispeten sakin geçtiği kanısında.

Seçimlerin sonuçlarının ise iki hafta içinde açıklanması bekleniyor. Sandık başına çağrılan seçmenler, 275 sandalye için 7650 adayın yarıştığı ilk kalıcı parlamento seçimleri için oylarını kullandı. Geçici parlamentonun görevini dört yıllığına devredeceği kalıcı parlamento, aynı zamanda ülkenin yeni devlet başkanını da belirleyecek.

Sünniler’de yoğun katılım

Katılımın yüksek olmasından memnuniyet duyan Iraklı yetkililer, 30 Ocak’ta yapılan seçimlere oranla daha fazla Sünni’nin sandık başına gittiğine dikkat çektiler. Saddam Hüseyin’in doğruğu kent olan Tikrit ve Sünniler’in diğer kalelerindeki seçim merkezlerinde kalabalıklar oluştuğu ifade ediliyor. Gözlemciler, Irak’ın batısındaki Sünni kalesi Ramadi’de de seçim merkezlerinin dolu olduğunu bildirdi. Bu bölgede güvenliği sağlamak için Amerikan birlikleri konuşlandırıldı.

Sünni seçmenlerin seçime bu denli ilgi göstermesinin ardında yatan neden ise Sünni ittifaka oy vererek Şii ağırlıklı bir yönetimi önlemek. Nüfusun yüzde 20’sini oluşturmalarına karşın, Saddam Hüseyin döneminde ülke yönetiminde ağırlığı oluşturan Sünniler, geri planda kalmak istemiyor. Sünniler, geçici parlamentonun seçildiği 30 Ocak seçimlerinde ve anayasa referandumunda sandık başına gitmemekte diretmişlerdi.

Şii ve Kürt bölgeleri

Ülke nüfusunun yüzde 60’ını oluşturan Şiiler de seçime yoğun olarak katıldı. Çoğunluğu oluşturan Şiiler, ülkenin yeniden yapılanmasında güçlerini attırmak istiyor ve bu yüzden oylarını dini eğilimli Şii ittifaka verdiler. Şiiler, 30 Ocak’ta yapılan seçimlerden güç kazanarak çıkmışlardı.

Irak'ın kuzeyinde, Kürtler’in yaşadığı bölgelerde de seçime katılım beklentinin üzerinde oldu. Özellikle bölgede bulunan Türkmen ve Araplar’a oranla, Kürt nüfusun daha çok sandık başına gittiği ve oy kullanmak için uzun kuyruklar oluşturduğu kaydedildi. Irak Devlet Başkanı Celal Talabani de oyunu Kuzey Irak’ta oyunu kullandı ve seçim gününün Kürtler için ulusal bayram olduğunu söyledi.

Şiddet olayları

Diğer yandan, Irak’ta yaşanan şiddet olayları yer yer seçime gölge düşürdü. Bağdat'ın kuzeyinde yola yerleştirdikleri bombanın infilak etmesi sonucu 4 direnişçi ölürken, Samarra'nın güneyindeki El Mutassim ile Tikrit ve Ramadi'de de çeşitli havan topu saldırıları düzenlendi. Ramadi yakınlarında 1 Amerikan askeri öldü.

Ayrıca Musul'da oy merkezi olarak kullanılan bir okulun yakınında bomba patladı ve bir güvenlik görevlisi öldü. Musul'da ayrıca 2 Amerikan aracını hedef alan 7 patlama meydana geldi, ancak can kaybı olmadı. Telafer'de de bir oy merkezi yakınına düzenlenen havan topu saldırısında 1 sivil öldü.

ABD ve İngiltere seçimden memnun

Sandıkların kapanmasının ardından açıklama yapan Amerikan yönetimi ise seçimlerin nispeten olaysız geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Scott McClellan açıklamasında, “Bu, Irak halkı, Ortadoğu ve tüm dünya için tarihi bir gün ve özgürlüğe atılan ilerleme adına tarihi bir gün” dedi.

İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Dışişleri Bakanı Jack Straw da “Irak için tarihi bir gün” değerlendirmesinde bulundu. AB zirvesi için Brüksel'e gelen Blair, seçimlerin Irak'ın yeniden yapılanmasında olumlu bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Straw ise bundan sonra demokratik bir yönetim oluşturulması gerektiğini söyledi.