1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak'ta güvenliği sağlamak

Björn Blaschke8 Temmuz 2004

Irak’ta yeni geçici Irak hükümetinin ve Başbakan İyad Allavi’nin görev listesinin başında ülkede iç güvenliğin yeniden tesisi bulunuyor. Bu görevin üstesinden gelebilmek için Allavi, iktidarın devredilmesinin üzerinden 10 gün geçmesinden sonra, Milli Güvenlik Yasası’na imzasını koydu. Bu yasa, Allavi’ye kriz yörelerinde savaş hali ilan etmesine de olanak sağlıyor. Amman’dan Björn Blaschke’nin yorumu:

https://p.dw.com/p/Aa2a

”Olağanüstü hal yasası, ulusal güvenliği sağlamak amacıyla Allavi’nin kararname yoluyla sıkıyönetim ilan etmesini, tutuklama ve arama emri çıkarmasını ve sokağa çıkma yasağı ilan edebilmesini olanaklı kılıyor. Ancak, tüm bunları yaparken hukuk devleti kurallarının korunması gerekiyor.

Uygulanacak yöntemlerden de anlaşılacağı üzere, sıkıyönetim ilan etmek isteğinde İyad Allavi kendi başına karar alamıyor. Bunun için devlet başkanı ve bakanların çoğunluğunun onayını alması gerekiyor. Bu özel yetkilerin dün kamuoyuna tanıtılmasında izlenen tarz da yeni Irak geçici hükümetinin kendisini bir hukuk devleti olarak gördüğünü belli ediyor.

Çünkü yeni hükümetin Adalet Bakanı’nın yanısıra, insan haklarından sorumlu bir bakan da özel yetkiler konusunda medyanın sorularını yanıtladı. Özellikle bu bakanın boy göstermesi, sıkıyönetim kararnameleri çerçevesinde ilerde olabilecek olası gelişmeler bir yana, yeni hükümetin insan hakları konusunda duyarlı olduğunu vurgulamayı amaçlıyor. Yeni hükümet bu tavrıyla da Saddam döneminden bir adım daha uzaklaşmış oluyor.

Irak Başbakanı’nın özel yetkilerinin ardında, hukuk devleti koruyucusuyla donanmış demir yumruğun saklandığı bir eldiven olduğu biliniyor. Önemli olan, olağanüstü hal gibi durumlarda otorite merkezinin, hukuk devleti yöntemlerini nasıl kullanacağı... Öte yandan Iraklı yöneticiler, özel yetkilerin demir yumruğunun kendi başına bir amaç haline dönüşmemesine de dikkat etmek zorundalar.

Örneğin, Irak’ta sıkıyönetim çerçevesinde yardıma çağrılan ve operasyon sırasında yanlışlıkla birçok Iraklı sivili öldüren Amerikan askerleri "bunun sorumluluğu Irak hükümetinde" dediği takdirde, ayaklanmalar başgösterir, asayişin bozulması gündeme gelir ki, bunun altından da hiçbir özel yetkiyle kalkılamaz.

Bu yüzden, özel yetkiler konusunda bir öğrenme sürecinden geçilmesi ve duyarlı olunması gerekir. Çünkü Irak güvenlik güçlerinin uzunca bir süreden beri izlediği yöntem, önce ateş açmak, sonra neyin ne olduğunu sormak oluyordu.”