1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak'ta "görüntü savaşı"

dpa18 Mayıs 2004

ABD ordusunu, dijital kameralarla çekilen görüntülerin dağıtılması Irak’ta zor durumda bırakıyor. Bilim adamları bunu engellemenin zor olduğunu belirtirken, Rumsfeld ise enformasyon çağını, ”İnsanların inanılmaz fotoğraflar çektiği, sonra da bunları yasalara aykırı olmasına karşın medyaya verdiği bir çağ olarak” niteledi.

https://p.dw.com/p/AbHO
Irak'ta işkence görüntülerinin ortaya çıkması Iraklılar'ın tepkisine neden olmuştu...
Irak'ta işkence görüntülerinin ortaya çıkması Iraklılar'ın tepkisine neden olmuştu...Fotoğraf: AP

Dijital kameralar küçüldükçe küçüldü ve bir pantalonun cebine sığacak boyuta geldi. Irak’taki işkence olaylarına ilişkin fotoğraflar, bu küçüçük cihazların, nasıl büyük bir etki yaratabildiğini ortaya koydu.

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, bu etkiyi en fazla hisseden yetkililerden kuşkusuz. Rumsfeld, Amerikan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, telekomünikasyon teknolojisinin kullanımının savaş durumunda kontrol altında tutulamadığından yakındı.

Yayınlanmayan görüntüler de var

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld Kongre’deki konuşmasında, ”Biz barış zamanlarında getirilen kısıtlamalar ve enformasyon çağında, savaş hali için belirlenen hukuk kuralları ile çalışmaya çalışıyoruz” ifadesini kullandı.

Rumsfeld enformasyon çağını, ”İnsanların dijital kameralarla etrafta dolaşıp inanılmaz fotoğraflar çektiği, sonra da bunları yasalara aykırı olmasına karşın medyaya verdiği bir çağ” şeklinde niteledi. Savunma Bakanı, ellerinde henüz yayınlanmış çok sayıda fotoğrafın bulunduğunu ve bu fotoğrafların öncekilerden daha da korkunç görüntüler içerdiğini itiraf etti.

Rumsfeld, Irak’taki işkence skandalı nedeniyle Başkan Bush’un kendisine verdiği desteğe rağmen eleştirilerin hedefi olmaktyan kurtulamadı. Çünkü söze gerek bırakmayan görüntüler, işkence emrinin bizzat Savunma Bakanı tarafından verilip verilmediği, sorusunu doğurdu.

Sansürlemek imkansız

Dijital teknolojinin ordularda yaratabileceği etkiyi, sadece ABD değil, hiçbir ülke ordusu hesaba katmıyordu. Oysa son gelişmeler bir medya devrimine işaret ediyor. Almanya’nın Braunschweig Teknik Üniversitesi’nden Teknoloji Tarihi Profesörü Herbert Mehrtens gelişmeleri, ”Görüntülerin kaydı ve reprodüksüyonunu kontrol altında tutma olanağı çok çok az” şeklinde değerlendiriyor.

Profesör Mehrtens, çokuluslu medya kuruluşlarının hakim olduğu bir çağda, bu tür fotoğrafların tekelde tutulmasının ve sansürün mümkün olmadığını da sözlerine ekliyor.

Dağıtılması çok kolay

Dijital fotoğraf makinası ve kamelar yaygınlaşalı, yaklaşık beş yıl oluyor. Artık bir askerin nişanlısına hatıra fotoğrafı göndermek için yanına aldığı kamera ile işkence gören tutuklular görüntülenebiliyor. Askerlerin, savaş alanında fotoğraflar çekmesi yeni değil. Yeni olan, kayıt ve görüntüleri yayma olanakları.

Eskiden ordular, savaş haberlerini kontrol edebiliyor ve isterlerse sansür uygulayabiliyordu. Şimdi ise, yapılan görüntü kayıtlarının hesabı tutulamıyor. Batılı ülke askerleri, teknolojiye hakim oldukları için çektikleri fotoğrafları sadece CD’ye kaydetmekle kalmıyor, birkaç saniye içinde e-posta yoluyla dünyanın bir başka ucuna gönderebiliyorlar. Eskiden askerler ile yakınları arasındaki iletişimi sağlayan savaş postası da sansürden geçirilirdi. Günümüzde cephede, hemen her askerin ulaşabileceği uydu telefonları kol geziyor.

Savaşın yeni türü

Braunschweig Teknik Üniversitesi’nden Profesör Mehrtens, ”Görüntülerin savaşı yeni bir savaş türü” diyor. Mehrtens, bu savaşın devletler tarafından yürütülmediğine ve kontrol edilemediğine dikkat çekiyor. Örneğin, internette yayınlanan, bir direnişçinin Amerikan askeri tarafından öldürülüşü ya da Amerikalı işadamı Nicholas Berg‘in radikal İslamcılar tarafından infazına ilişkin fotoğraflara, herkes ulaşabiliyor.

Irak’taki Amerikan ordu sözücüne göre, tutukluların görüntülenmesi yasak. Askeri tesislerde de fotoğraf çekilmesine izin vermiyor. Ama belirtilen koşullar dışında, askerlerin fotoğraf çekmesi serbest. Bu da zaman zaman ordu ve devlet yetkililerinin hoşuna gitmeyen görüntülerin, basına sızmasına neden oluyor. Görünen o ki gelecek kuşaklara bugünkü savaşları anlatacak fotoğraflar, sadece profesyonel savaş muhabirleri tarafından değil, amatörlerin dijital makinalarıyla da çekilmiş olacak.