1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"İnsani güvenlik" Bonn'da masaya yatırılıyor

Peter Phillip / DW22 Eylül 2005

Almanya’nın Bonn kenti, Avrupa Gelişim Araştırma ve Eğitim Enstitüleri Birliği’nin 11. konferansına ev sahipliği yapıyor. Konferanstaki en önemli konu başlıklarından biri ise bu nedenle güvenlik politikalarıyla kalkınma politiklarının iç içe geçmesi gerektiği. DW’den Peter Phillip’in haberi…

https://p.dw.com/p/AaXW
Konferansta, Asya ve Afrika'daki durum mercek altına alınacak
Konferansta, Asya ve Afrika'daki durum mercek altına alınacakFotoğraf: AP

11 Eylül’den sonra, uluslararası güvenlik, dünya politika sahnesinin en önemli gündem maddelerinden birini oluşturuyor. Fakat güvenlik tartışmaları sürdürülürken, genelde devletlerin güvenliğinden söz ediliyor, bireylerin, sıradan insanların güvenliği ihmal ediliyor. Ve sıradan bireylerin güvenliği de silahlanma ve radikal önlemlerle değil, ancak gelişmeyle, kalkınmayla sağlanabilir. Kalkınma siyaseti uzmanları, bu nedenle güvenlik politikalarıyla kalkınma politiklarının iç içe geçmesi gerektiğini savunuyor. Bu konu, Avrupa Gelişim Araştırma ve Eğitim Enstitüleri Birliği konferansının da ana başlığını oluşturuyor.

Avrupa Gelişim Araştırma ve Eğitim Enstitüleri Birliği’nin 11. konferansına ev sahipliği yapan Almanya’nın Bonn kentinde, Çarşamba günü başlayan ve dört gün sürecek konferansta, tüm bunlarla birlikte çeşitli konular masaya yatırılacak. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde güvenlik politikaları, kalkınma projelerinde işbirliği, ihtilaf önlemleri, su ve güvenlik ve ‘başarısız devletler’ başlıklardan bazıları.

Konferansta özellikle Afrika ve Asya’daki durum mercek altına alınacak. Tayland Dışişleri eski Bakanı Surin Pitsuwan, güvenlik meselesinin iki ayağı olduğunu belirterek ”Güvenlik, iki bileşenden meydana geliyor. Birinci bileşen, tehdit altında olanların korunması. İkinci bileşense, kendi kendine koruma potansiyeline sahip olan, ama bunu kullanamayanlara gerekli yardımları yapmak” diyor.

Askerlerle işbirliği

Konferansa, sadece kalkınma uzmanları davet edilmedi. Dünyanın çeşitli ülkelerinden askerler de katılıyor. Amaç, askerlerle bilimsel çalışmalar yürütenlerin konferansta fikir alışverişinde bulunması. Zira birçok ülkede, örneğin Afganistan’da, askerler ve kalkınma uzmanları birlikte çalışıyor. Alman Kalkınma Siyaseti Enstitüsü Başkan Yardımcısı ve konferansın organizatörü Jürgen Wiemann da akademik alışverişten fazlasının elde edileceğini umuyor.

Wiemann, “Topluklukların iletişime geçmeye, kültürel farkılıkları gidermeye, ötekini anlamaya ihtiyaçları var. Belki konferansın sonunda, Avrupa Komisyonu için bir bildirge yayınlarız. Bu konferans sonrasında Avrupa Komisyonu ile yakınlaşabilmeyi, Komisyon’a kalkınma, güvenlik ve dış politika alanlarında bilimsel destek verebilmeyi umuyoruz,” diyor.

‘İnsani güvenlik’ kavramı

Tayland Dışişleri eski Bakanı Pitsuvan, güvenlikle kalkınma arasında bağlantı olduğunun tespit edilmesinin bile önemli olduğunu söylüyor. Pitsuvan, bundan sonra yapılması gerekenin, bilimsel araştırmaların sonuçlarını tatbik etmek, yani teoriyi pratiği dökmek olduğunu belirtiyor. 1994 yılında Birleşmiş Milletler’in yayınladığı bir raporda, insani gelişimde bireysel güvenliğin öneminin vurgulandığını hatırlatan Pitsuvan, bu konferansın önemli bir adım olduğu görüşünde. Pitsuvan, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“İnsani güvenlik, artık yabancı bir kavram olmaktan çıktı. Uluslararası ilişkiler jargonunda kendine bir yer edindi. Birleşmiş Milletler’de, kalkınmayla ilgili konularda bu kavrama başvuruluyor. Bence bu konferansın en önemli özelliği, güvenlikle kalkınmanın ya da güvensizlikle gelişmemişliğinin, birbirlerinden ayrı ele alınacak konular olmadığını göstermesi.”