1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İnsan Hakları Konseyi’nden İsrail’e kınama

Ajanslar11 Ağustos 2006

BM İnsan Hakları Konseyi, İsrail’in Lübnan’daki saldırılarını kınadı ve operasyonların hemen sona erdirilmesini istedi. İsrail, insan hakları ve uluslararası anlaşmalarını ihlal etmekle suçlanırken, iddiaları araştırmak için de bir komisyonu kurulması kararlaştırıldı…

https://p.dw.com/p/AZkQ
İsrail birliklerinin, Lübnan'ın güneyinde saldırıları devam ediyor
İsrail birliklerinin, Lübnan'ın güneyinde saldırıları devam ediyorFotoğraf: AP

Cenevre’deki merkezinde toplanan BM İnsan Hakları Konseyi, İsrail’in Lübnan’daki saldırılarını kınayarak, operasyonların durdurulmasını talep etti. Müslüman ülkelerin tarafından hazırlanan ve İsrail'in Lübnan'daki askeri operasyonlarının kınanmasını öngören karar tasarısını kabul eden Konsey, ayrıca İsrail’i insan hakları ve uluslararası anlaşmaları ihlal etmekle suçladı.

Toplantıda, Lübnan’da insan hakları ihlallerini araştırmak üzere bir inceleme komisyonu kurulması da kararlaştırıldı. BM'nin, Lübnan ve İsrail'in kuzeyinde sivillere yönelik saldırıları soruşturmasını isteyen BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour, toplantısında yaptığı konuşmada, ''Bu konuda, sistemli, bağımsız, inandırıcı ve derinlemesine bir inceleme yaparak durumun açıklığa kavuşturulmasına acilen ihtiyacımız var'' dedi.

Arbour, BM'nin, İsrail'in Lübnan'daki saldırılarıyla, Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyindeki yerleşim birimlerine düzenlediği roket saldırılarını soruşturması talebinde bulunarak, bu saldırıların sorumlularının savaş suçu suçlamasıyla yargı önüne çıkarılabileceği uyarısında bulundu.

Konsey’in yaptırım gücü yok

İsrail’in sivillere yönelik askeri operasyonlarına son vermesi istenen karar tasarısına, aralarında Rusya, Çin ve Güney Afrika’nın da 47 üyeli Konsey’de çoğunluk tarafından kabul edildi. Ancak BM İnsan Hakları Komisyonu'nun yerine haziran ayında faaliyet göstermeye başlayan Konsey’in bir yaptırım gücü yok, dolasıyla karar alınsa bile bunun anlamı sadece sembolik.

Daha bağlayıcı bir sonuç alınabilmesi içinse BM Güvenlik Konseyi’nin onayladığı bir karar alınması gerekiyor. Ancak Güvenlik Konseyi, şu ana kadar Lübnan’daki insani krize ilişkin bir girişimde bulunmadı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın çağrısına rağmen, Konsey, çok sayıda çocuğun öldüğü Kana saldırısına ilişkin görüşmede bile, kınama kararı yerine “üzüntü duyduğu“ açıklaması yapmakla yetinmişti.

Bilanço ağır

Lübnan’da şu anda ortaya çıkan manzara ise çözümsüzlüğün ağır sonuçları. Uluslararası yardım örgütlerinin arda arda yaptığı insani kriz uyarılarına rağmen, İsrail’in Lübnan’daki saldırıları aralıksız devam ediyor. Savaşın başladığı 12 Temmuz’dan bu yana saldırılar, Lübnan’da yüzlerce sivilin hayatını kaybetmesine, binlercesinin de evini terk etmesine neden oldu, geride kalanlan ise ateşin sıcaklığını hissediyor.

Ortaya çıkan rakamlar da yaşanan dramın boyutlarını gözler önüne seriyor. Şu ana dek İsrail ateşinde hayatını kaybedenlerin sayısı 1115’e ulaşmış durumda. Lübnan hükümetinin verilerine göre, ölenlerin yüzde 30’u 12 yaşından küçük çocuk olmak üzere 1014’ü sivil. Şiddet, 915 binden fazla Lübnanlı’nın da evinden olmasına neden olurken, bunlardan 200 binden fazlası da Lübnan topraklarını terk etmek zorunda kaldı.

Saldırılar devam ederken ve savaşın bilançosu da her geçen gün ağırlaşırken, İsrail’in insan haklarını ihlal ettiğine yönelik iddialar gündeme geliyor. Savaşın başlaması bile uluslararası hukuk açısından tartışmalı bulunurken, İsrail’in fark gözetmeksizin vurduğu hedefler savaşa daha da tartışmalı bir boyut kazandırıyor. Zira ölenler büyük bir kısmı sivil ve geride kalanlara insani yardımların ulaştırılması bile güçlükle yapılıyor, hatta uluslararası yardım örgütleri bazı bölgelere hiç yardım ulaştıramadıklarını söylüyorlar. BM Acil Yardım Koordinatörü Jan Egeland ise Lübnan’ın güneyinde 120 bin kişinin yardım beklediğini söylüyor.