221010 Imam-Schulung

Uyum ve İslam'la ilgili tartışmaların tüm hızıyla sürdüğü Almanya'da geçtiğimiz günlerde çok önemli bir adım atılmış ve ilk etapta üç Alman üniversitesinde İslam ilahiyat kürsülerinin açılması kararlaştırılmıştı. Osnabrück, Münster ve Tübingen üniversitelerinde Almanca olarak verilecek eğitimle Almanya'nın kendi imamlarını yetiştirmesi hedefleniyor. Ancak bu karardan önce de bazı üniversitelerde imamlara yönelik hizmet içi eğitim programları da sunuluyordu. Başarılı bir şekilde devam eden projelerden biri de Osnabrück Üniversitesi'nde uygulanıyor.

İmamların Almanya'ya ilk geldiklerinde yaşadıkları zorluklar

İmam Ahmed Sami, 8 yıldır Almanya'nın Ruhr bölgesinde yaşıyor. 2002 yılında Fas'tan Bochum kentine göç ettiğinde tek kelime Almanca bilmiyormuş. Ahmed Sami, bu durumun zorluklarını şöyle ifade ediyor:

''Dil bilmek benim için önemliydi. Çünkü duyduklarınızın ne anlama geldiğini kestirememek çok tuhaf bir duygu. Ayrıca sadece dil değil, bu kültür ve bu toplum da benim için çok yabancıydı."

Almanya'ya gelen her imam için durum böyle. Hepsi, hiç tanımadıkları, dillerini, huylarını bilemedikleri bir ülkeye geliyor. Çoğu iki-üç yıl kalıp ülkelerine geri dönüyor. Kendileri, topluma uyum sağlayamakta zorlanırken cemaat mensuplarının uyum sürecine de pek katkıda bulunamıyorlar.

''Camilerin şeffaflaşmasıyla güvensizliği yıkmak istiyoruz''

Ancak Almanya çapında ilk kez başlayan meslek içi eğitim programları ile imamların bu durumunun değişmesi öngörülüyor. Ahmed Sami de Osnabrück Üniversitesi'ndeki bu pilot projeye kaydolan imamlardan. İki dönem boyunca Almanca, coğrafya ve pedagoji dersleri alacak.

Aşağı Saksonya Eyaleti'nin uyumdan sorumlu Türk kökenli bakanı Aygül Özkan, imamlar için verilen eğitimin uyum sürecine önemli katkılar yapacağına inanıyor:

''Biz artık güvensizliği ortadan kaldırmak istiyoruz. Eğer camiler şeffaflaşırsa, eğer imamlar insanlarla iletişim kurar, onlara camilerde neler yapıldığını açıkyabilir ve güven kazanırlarsa, bu atılabilecek en sağlam temel olur.''

''Aşırı dinci gruplara mensup imamlara ulaşmak zor''

Söz konusu program Almanya çapında bir örnek teşkil edecek. Ancak Bülent Uçar gibi ilahiyatçılar bu konuda temkinliler. Çünkü bu programlara sadece açık görüşlü imamların katılacağını düşünüyorlar:

''Örneğin Selefiler gibi aşırı dinci gruplara, bu programla ulaşmamız çok zor. Tıpkı Protestan, Katolik ve Yahudi ilahiyatında bazı aşırı dinci gruplara ulaşamaması gibi...''

Eğitim programından ilk etapta sınırlı sayıda imam yararlanabiliyor. Ancak Ahmed Sami, Almanya'nın imamlarla nihayet aktif bir şekilde ilgilenmesinin önemli bir sinyal olduğu görüşünde:

''Bu bence Almanya tarihinde açılan yeni bir sayfa. Yani Almanların ve bilim insanlarının, Müslümanları ve özellikle de imamları dikkate alması çok özel bir şey. O nedenle de ben bugün seve seve bu programa katılıyorum.''

''Made in Germany'' imamlar

Meslek içi eğitim şimdilik atılan ilk adım. Gelecek kış sömestrinden itibaren bu programa başlamış imamlar, aralarında Osnabrück Üviversitesi'nin de olduğu üç üniversitede İslam ilahiyatı okumaya devam edebilecekler. Amaç Başbakan Angela Merkel'in da dediği gibi, ''Made in Germany'' imamlar yetiştirmek:

''Eğer Almanya'daki vaazlar, zaten yaşam koşulları daha farklı olan Türkiye'deki gibi verilirse, bu durum 30 - 40 yıldır Almanya'da yaşayanlar için yeterli olmayacaktır. O nedenle imamlar burada yetiştirilmeliler.''

© Deutsche Welle Türkçe

Florian Nusch/ Çeviren: Başak Demir

Editör: Murat Çelikkafa