İklim Zirvesi'nde son saatler

Kyoto Protokolü'nün yerini alacak yeni ve bağlayıcı nitelikte bir iklim sözleşmesi, karbondioksit emisyon hedefleri, kalkınmakta olan ülkelerle sanayileşmiş ülkeler arasındaki finansal yardım tartışması derken Kopenhag'da son güne gelindi. Ancak henüz elde ne somut bir iklim sözleşmesi taslağı var ne de zirvede başarı sağlanacağına dair umut.

Almanya Başbakanı Angela Merkel başarısızlığın engellenebilmesi için tüm katılımcıları birlikte gayret göstermeye çağırdı. Merkel, “bunu birlikte aşmalı, birlikte harekete geçmeliyiz” dedi. Merkel, “tüm kalbimle rica ediyorum: Almanya ve Avrupa Birliği müzakere sürecini sürdürmeye, ilerletmeye hazır. İklim değişikliğinin meydana gelmesinde geçmişte büyük pay sahibi olduğumuzu biliyoruz. Ancak onunla yalnız başa çıkamayacağımızı da biliyoruz. Uluslararası ekonomik krizi kontrol altına almayı başardık, şimdi de herkese dünyanın işbirliği içinde olduğunu gösterme vakti" şeklinde konuştu.

Muhalif Çin

Ev sahibi Danimarka sözleşme taslağı üzerinde çalışmalarını son güne kadar sürdürdü. Ancak Çin başta olmak üzere kalkınmakta olan ülkeler bu taslağa karşı çıkıyor. Müzakereler sürerken, küresel ısınmaya ne ölçüde müsamaha gösterilmesi gerektiği, sanayileşmiş ülkelerin karbondioksit emsiyonlarını ne oranda azaltması gerektiği gibi konularda somut bir sonuca varılamadı. Kalkınmakta olan ülkelere yapılması planlanan milyarlarca euro tutarında çevre yardımı fonları da henüz kesinlik kazanmadı.

Kalkınmakta olan ülkelerden oluşan G 77 grubu içinde boy gösteren Çin, zirvedeki en muhalif ülke. Grubun sözcüleri, ev sahibi Danimarka'yı tek taraflı ve anti-demokratik davranmakla suçladı. G 77 ülkeleri bu nedenle, her tür sözleşme taslağını reddeceklerini açıkladı. Batılı diplomatlar, kalkınmakta olan ülkeleri kendi aralarında ortak bir tutum belirleyememekle eleştiriyor. Almanya Çevre Bakanı Norbert Röttgen şöyle konuşuyor: “Sudan başkanlığında ama Çin'in stratejik önderliği altındaki G 77 ülkeleri içeriğe yönelik müzakereler yürütülmesine itiraz ediyor. Biz de kalkınmakta olan ülkeleri bu sürece katılmanın onların çıkarına olduğuna ikna etmek için elimizden geleni yapmalıyız, zira bir sonuca varılmazsa ilk kurbanlar onlar olacak.”

ABD'den yardım sözü

Bu arada zirvede uzlaşmaza varılmasında kilit rol oynayan ABD ilk defa, diğer sanayi ülkeleriyle birlikte 2020 yılından itibaren kalkınma halindeki ülkelere yılda 100 milyar dolarlık yardım yapmaya hazır olduğunu duyurdu. Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton bu parayla iklim değişikliği ile mücadelenin destekleneceğini söyledi. Clinton, “bütün sanayi ülkeleri, iklimi koruma uygulamalarının tam şeffaflık içinde yürütülmesi hususunda mutabıklar. Kalkınma halindeki ülkelerin iklim değişikliği nedeniyle duydukları kaynak ihtiyacının karşılanabilmesi için diğer sanayi ülkeleriyle birlikte yılda 100 milyar Dolar’lık yardım yapmaya hazırız" dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Özay
Editör: Beklan Kulaksızoğlu