İklim ve enerji masaya yatırıldı

Almanya’nın Berlin’deki ‘Enerji güvenliği ve uluslararası ilişkiler’ başlıklı toplantının açılış konuşmasını, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier yaptı. Dışişleri Bakanı, “2050 yılında çocuklarımızın dağların tepesinde hala kar görüp görmeyeceği sadece Almanya’ya bağlı değil” diyerek, iklim değişikliğinin önüne ancak uluslararası alanda yürütülecek ortak çalışmalarla geçibeleceğini vurguladı. Paris’teki Uluslararası Enerji Ajansı’nın Başkanı Claudie Mandil de Steinmeier’e “Günümüzde iklim politikasının önündeki en büyük tehdit, ülkelerin enerji konusunda uyguladığı milliyetçi politikalardır,” diyerek destek verdi.

İklim değişimiyle paralel gelişen bir diğer tehditse, dünyanın giderek artan enerji ihtiyacı. Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, 2030 yılına kadar enerji ihtiyacının yüzde 50 artacağına dikkat çekerek, buna karşı mutlaka ABD ile Kyoto Protokolü konusunda gerekli işbirliğinin sağlanması gerektiğini ifade etti. Steinmeier, “Temiz kömür santrallerinin geliştirilmesi, yenilenebilir enerji kaynakları konusunda araştırmalar yürütülmesi, çevre dostu enerji kaynaklarının üretimi, yakıt hücreleri teknojisi ya da hidrojen teknolojisi gibi hem ABD, hem de Avrupa’ya yarar sağlayacak konularda işbirliği yapabileceğimiz yollar bulmalıyız,“ dedi.

Enerji Şartı'na vurgu

Alman Dışişleri Bakanı gelecekte Rusya ile Ukrayna ya da Belarus’la doğal gaz ve petrol fiyatları konusunda anlaşmazlık yaşanmasının önüne geçilebilmesi için enerji üreticileri ile tüketiciler arasında sağlıklı bir diyaloğun geliştirilmesi gerektiğini de belirtti. Avrupa Enerji Güvenliği Anlaşması’nın, diğer adıyla ‘Enerji Şartı’nın hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Alman bakan, enerji üretiminde söz sahibi olan Rusya ya da Norveç gibi ülkelerin karşı koymaları yüzünden bunun şimdilik gerçekeleşemediğini hatırlattı.

Berlin’deki toplantıya katılan enerji şirketlerinin temsilcileri ise taleplerini dile getirdi. Kısa adı BP olan İngiliz British Petroleum şirketinden Jean-Baptiste Renard, hükümetlerin, enerji şirketlerinin de yönlerini belirleyebilmeleri için, iklim politikalarındaki amaçlarını ve bunun sınırlarının ne olacağını somut olarak ortaya koymalarını önerdi. Renard yenilenebilir enerji teknolojilerinin geliştirilmesinde de mutlaka devletin katkısını beklediklerini söyledi: “Bu teknolojilere yeterince yatırım yapılmaz da iş tamamen enerji alanındaki şirketlere bırakılırsa, o zaman bunlar gerekli olgunluğa ulaşamaz. Bizler ürün pazara girip rekabet şansını yakalayıncaya kadar devletten destek bekliyoruz.“