Hırvatistan'da AB sürecine devam
17 Mart 2005
AB Dönem Başkanı Lüksemburg’un Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Hırvatistan’la ilgili alınan erteleme karanını işte böyle duyurdu. Müzakerelere başlamadan tam bir gün önce alınan bu karar aslında bekleniyordu. “Savaş suçlusu” olarak aranan eski Hırvat general Ante Gotovina’yı yakalamaya yanaşmamakla suçlayan Hırvatistan, AB tarafından bir anlamda cezalandırılmış oldu.
Ancak AB’nin şimdilik safdışı bıraktığı Hırvatistan alınan karara tepkili olmasına karşın, Avrupa Birliği yolunda ısrarlı. Müzakerelerin ertelenmesine rağmen, Zagreb yönetiminin Brüksel’le yakınlaşma politikasının devam ettirmek istediğini belirten Hırvatistan Başbakanı Ivo Sanader, “Müzakerelerin yakında başlayacağına inanıyorum. Geleceğe iyimser bakmak için gerekçeler hala var“ diye konuştu.
Erteleme kararının ardından muhalefetin erken seçim taleplerine de yanıt veren Sanader, seçime gitmenin şimdilik söz konusu olmadığını dile getirdi ve aynı zamanda “savaş suçlusu“ olarak aranan eski Hırvat General Ante Gotovina’nın yakalanması konusunda da güvence verdi. Hırvatistan’ın Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi ile yeteri kadar işbirliği yapmadığı yönündeki erteleme gerekçesini geri çeviren Sanader, AB’nin müzakere kurallarını yerine getirdiklerini dile getirdi.
Türkiye’ye uyarı mı?
AB’nin Hırvatistan’la ilgili kararı Zagrep’te tepkilere neden olurken, Birliğe üye olmak isteyen ülkeler için bunun bir uyarı olup olmadığı yönünde tartışmalar başladı. Bu ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Ancak alınan kararın Türkiye karşıtlarının elini güçlendirdiği yönünde ortaya atılan tezlere katılmayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bunun Türkiye için bir uyarı niteliği taşımadığını söyledi. Bu yöndeki görüşlerin “kesinlikle yanlış” olduğunu dile getiren Erdoğan, ertelemenin talep edilen Kopenhag Kriterleri’yle ilgili değil, aranan savaş suçlularıyla bağlantılı olduğunu ifade etti.
Erdoğan bu yöndeki görüşlere katılmasa da, Hırvatistan’la ilgili karar Avrupa Birliği kulislerinde diğer adaylar için örnek teşkil edebileceği yönünde tartışmalar yapılıyor. Nitekim, diğer AB üyesi adaylarının tümünün birlikle çözümediği ve derin tartışmalara neden olan sorunları bulunuyor. En tartışmalı üye adayı Türkiye’nin müzakerelere başlamadan çözmesi gereken kritik sorunlar var. AB yetkilileri her fırsatta, Ankara Anlaşması’nın ek protokolünü imzalamadan Ankara’nın 3 Ekim’de müzakerelere başlayamayacağını vurguluyor.