Hukukun zaferi
29 Haziran 2004"Kimse hakim kararı olmadan tutuklanamaz. 400 yıllık bu hukuk prensibi terör çağında da geçerli. Sadece Amerikan vatandaşları için değil, Amerikalılar tarafından tutuklanan yabancılar için de. Yüce mahkeme, hiçbir yoruma mahal bırakmayan açık ve kesin kararıyla en önemli hukuk ilkesinin hala hayatta olduğunu ilan etti.
Bush yönetiminin terörizm ile mücadelede başvurduğu tutuklama, özel kamplara kapatma ve gerektiğinde de işkence etme gibi keyfi uygulamalarına adalet set çekti. Yüce Mahkeme, Amerikan Kongresi’nin 11 Eylül’den sonra Başkan’a uluslararası terörizm ile mücadelede tanıdığı özel yetkileri tasdik etmekle birlikte, özel yetkilerin Bush yönetimine verilmiş açık çek sayılamayacağını da vurgulamış oldu.
Keyfi uygulamalar devri kapandı. Dünyanın neresinde olursa olsun Amerikan askeri cezaevlerine kapatılan her tutuklu bundan böyle adalete sığınabilecek. Her tutuklunun itiraz hakkı olacak. Amerikan mahkemeleri dava dosyalarıyla dolacak, ki bu iyi bir gelişme. Amerikan yönetimi daha başında ak ile karayı birbirinden ayırmak ve sudan gerekçelerle yıllardır Guantanamo’da tuttuğu zanlıları er veya geç salıvermek zorunda kalacak. Gerçek terör zanlıları hukuk devletinin emrettiği adil yargılanma hakkından yararlanacaklar.
Yüce Mahkeme’nin kararı, Amerikan demokrasisinin kurumlarına yeniden güven duyulmasına da yardımcı olacak. Ebu Gureyb, Guantanamo ve Amerikan Savunma Bakanlığı’nın bütün keyfi uygulamalarına rağmen. Kimse, ABD dışında hapsedildiği için hukukun himayesinden mahrum edilemeyecek. Amerikan mahkemelerinin terör zanlılarına uygulanacak adli kıstasları belirlemesinden sonra Guantanamo’nun tahliye kapıları açılacak.
Teröristlere uygulanacak normların saptanması mahkemeleri uzun yıllar meşgul edecek. Ama, ABD gibi övünülecek hukuki geleneği olan bir ülkeye yakışan prosedürün temeli de böylelikle atılmış oldu. Hukuk devleti, olağanüstü durumlarda da ilkelerine sadık kalabilmelidir. Başkan Bush ve Savunma Bakanlığı’nın hukukçuları ağır bir yenilgiye uğradılar. Hürriyet hakkı, şimdilik de olsa muzaffer çıktı. Bu bakımdan Yüce Mahkeme kararına ne kadar büyük sembolik değer biçilse, yeridir."