Hristiyan Demokratlar için yeni başlangıç

Alman Hristiyan Demokrat Birlik Partisi, CDU’nun Leipzig Kongresi bitti. Yaklaşık bin delege, iki gün boyunca sosyal güvenlik ve vergi sistemini tartıştı. Kongre sonucu, CDU programı bakımından yeni bir başlangıç anlamına geliyor. Ama Parti Başkanı Angela Merkel’in, kendisinin şimdiye kadar izlediği çizginin de onaylandığından hareket etmesine de elveriyor. DW'den Wolter von Tiesenhausen’in yorumunu sunuyoruz.

"Uzun süre, Almanya’daki Hristiyan Demokrat muhalefet, Sosyal Demokrat - Yeşil koalisyonun itibarının önceleri yavaşça, şimdiyse hızla yıpranışını sadece seyredecekmiş gibi göründü. Şimdi bu pasif role bir son vermek istiyor. Almanya Hristiyan Demokrat Birlik Partisi, CDU, Leipzig’deki kongresinde, sosyal güvenlik sistemlerinde ve gelir vergisinde temel reformlar yapılmasını savunma kararı aldı. Bu talebin CDU’yu atağa kaldırması ve en geç, üç yıl sonra yapılacak genel seçimlerde, yeniden iktidara taşıyacak zemin olması arzu ediliyor.

Büyük bir çoğunlukla kabul edilen bu kararlar, şimdiye kadar var olan sistemden de kopma anlamına geliyor. Örneğin, sağlık sigortası aylıklarının gelir seviyesinden bağımsızlaştırılması ve her sigortalının 200 Euro tutarında tek bir aylık ödemesi talep ediliyor. Çocuklu aileler ve düşük gelirlilere devlet bütçesinden yardım verilmesi planlanıyor. Yaşlıların daha uzun süre çalışması hedefleniyor.

Bu günümüzde var olan gerçeğe tamamen ters düşüyor. Çünkü Almanya’da ortalama emekliye ayrılma yaşı 62. Reformcular ise bunu 67’ye yükseltmeyi arzuluyor. Partinin yeni vergi sistemi tasarısında vergi sisteminde en yükseği yüzde 36 olan bir dizi vergi basamağı düşünülüyor. Buna karşılık şu ana kadar var olan bütün vergi kolaylıklarına son verilmesi isteniyor.

CDU Başkanı Angela Merkel, başkalarının hazırladığı bu reformlara derhal sahip çıktı ve parti yönetimindeki sol kanadın zayıf muhalefetine rağmen kabul ettirdi. Bu şekilde partiye, şu ana kadar eksik olan programatik yönelimi ve Almanya’daki gerçek reformcu güç olduğu duygusunu kazandırdı.

Partinin Bavyera Eyaleti’ndeki kardeşi Hristiyan Sosyal Birlik Partisi CSU’yla aradaki farkın dile getirilmesi de bu kapsamda. CSU, CDU’yu yapmak istediği reformlardan dolayı eleştirerek, delegeler arasında ciddi rahatsızlıklara yolaçmıştı. Birçok gözlemci, selamlama konuşması eskiden alışıldığı gibi şiddetle alkışlanmayan CSU Başkanı Edmund Stoiber’in de bunu hissettiğini belirtiyor.

Fakat Angela Merkel bu kongreden güçlenerek çıktı. Partisine reform çizgisini o kabul ettirdi, yer yer direnen ve ”vahşi gençler” olarak anılan bir dizi eyalet başbakanı ve parti yöneticisini de bu projeye bağladı. Her ne kadar partinin gerçek yöneticisinin kim olduğu sorusuna henüz son yanıt verilmemiş olsa bile, Leipzig Kongresi’nin ardından Angela Merkel rahat bir soluk alabilir.