Hollanda’da sağ – sol mücadelesi

Hollandalılar bugün (22.11.2006) erken genel seçimler için sandık başında. Hristiyan Demokratların lideri Jan Peter Balkanende ve İşçi Partisi Başkanı Wouter Boss arasında kıran kırana başbakanlık mücadelesi yaşanıyor. Ülkede yapılan son yoklamalar her iki parti arasında çok az oy farkı olduğunu gösterse de Başbakan Balkenende'nin az farkla seçimlerin galibi olması bekleniyor.

Hollanda’da şimdiden yeni hükümete ilişkin senaryolar da gündeme gelmeye başladı. Amsterdam'da kimileri iki büyük parti arasında büyük koalisyondan söz ediyor, kimileri de çıkan sonuca göre sol ya da sağ koalisyonları mümkün görüyor. Ancak seçimleri kim kazanırsa kazansın, Hollandalıların sorunlarını kısa vadede çözmek zor olacak.

Türkler tepki oyu kullanacak

Ülkede iktidar için yarışan iki büyük parti Hristiyan Demokratlar (CDA) ve İşçi Partisi (PvDA)'nin iki ay önce Ermeni soykırımını inkar ettikleri gerekçesiyle, toplam üç Türk kökenli siyasetçiyi partilerinden atmaları, ülkede 160 bin Türk kökenli seçmenlerin tepki oyları vermelerine neden olması bekleniyor. Buna yüzden geleneksel olarak Türklerin oylarının yöneldiği İşçi Partisi’nin Türklerin desteğini kaybetmesi söz konusu.

Türklerin büyük bir çoğunluğunun tepkisini, liberal eğilimli D66 Partisi’ne oy vererek göstermeleri bekleniyor. D66 ise Türk oyları sayesinde bir anda popüler olurken, bu durum Türkler arasında da polemiğe neden oldu. Türklerin sol kanadı, ülkedeki Türk milliyetçilerini oylarını manipüle etmekle suçladı.

Hollanda Alevi Birlikleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Yılmaz, Türkiye'nin Türk seçmenleri yönlendirdiğini iddia etti. Kendisine yöneltilen suçlamaları cevaplandıran Fatma Koşer Kaya ise son 2,5 senedir milletvekili olarak görev yaptığı Parlamento'daki çalışmaları nedeniyle Türklerin oyunu hak ettiği görüşünde. Sosyalist Parti’nin 14 sırasından aday Saadet Karabulut, Ermeni tartışmalarının, Türklerden kurtulmak isteyen politikacılar tarafından çıkartıldığını düşünüyor.

Lagendijk'ın çağrısı

DW’ye konuşan, TBMM ve Avrupa Parlamentosu arasında köprü görevi gören Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Hollandalı Yeşiller Milletvekili Joost Lagendijk'in yorumu ise şöyle:

“Türk seçmenlerin İşçi Partisi ve Hristiyan Demokratları üç Türk kökenli siyasetçiyi partilerinden attıkları için cezalandırmak istemelerini anlayabilirim. Ama tepki oylarının Balkanende hükümetinin içerisinde yer alan ve yabancıların haklarını kısıtlayan bir çok yasanın çıkartılmasına yardımcı olan D 66'ya gitmesini anlayamıyorum. D 66, Türklerin oylarını alabileceğini görünce Ermeni tartışmaları konusunda çok popülist davrandı. Yeşiller Partisi ise Hollanda'da yer zaman için Türkleri destekledi. Türklerin Yeşillere oy vermesi gerektiğine inanıyorum.”

Hollanda'da 150 koltuktan parlamentoya en az 4 Türk kökenli siyasetçinin girmesi bekleniyor. Buna göre, İçşi Partisi birinci parti olabilirse, PvDA'dan Nebahat Albayrak'ın bakanlık koltuğuna oturması bekleniyor. D66'dan Fatma Koşer, Hristiyan Demokratlardan Coşkun Çörüz ve Sosyalist Partiden Saadet Karabulut ise milletvekilliğini garantilemiş gibi görünüyorlar.

Seçim gündemi

Bu seçimlerde halkın oylarını etkileyecek temel konular ise terörizm, güvenlik, refah devleti ve sağlık sistemi konuları olarak açıklanıyor. 11 Eylül'ün ardından son beş yıldır ülkedeki yabancılara bakışın oldukça değiştiğinden yakınan yabancı kökenliler, özellikle Adalet Bakanı Rita Verdonk'un ön ayak olduğu, yeni yasalardan şikayetçi. Ocak ayında yürürlüğe girmesi beklenen yeni Uyum Yasası, ülkeye yerleşmek isteyen yabancıların uyum kurslarına gidebilmesi için devlete 5 bin euro ödemesi zorunluluğunu getiriyor. Yaşlı bir nüfusa sahip olan Hollanda'da seçimlerin bir diğer önemli konusunu ise sağlık harcamaları oluşturuyor.