1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hayata “mülteci“ olanlar

Helle Jepessen20 Haziran 2006

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre, 2005 yılı itibarıyle, dünya çapındaki mülteci sayısı resmi olarak 8,4 milyon. Bu da bir önceki yıla göre bir milyon daha az. Ancak bu rakamlar yanıltıcı. Başka ülkelere sığınamayan kişiler, kendi ülkeleri içinde yer değiştiriyorlar…

https://p.dw.com/p/AaNy
Afrika'dan her yıl binlerce kişi İspanya'ya sığınma talebinden bulunmaya çalışıyor
Afrika'dan her yıl binlerce kişi İspanya'ya sığınma talebinden bulunmaya çalışıyorFotoğraf: AP

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde 2005 yılı itibarıyle dünya çapındaki mülteci sayısını 8,4 milyon olarak açıkladı. Bu da 1980 yılından bu yana gözlemlenen en düşük rakam. Ancak bu rakam yanıltıcı. Zira din, dil, ırk ya da siyasi görüşü dolayısıyla baskı görmemek için topraklarını terkedenlerin sayısında aslında azalma söz konusu değil. Bir çok kişi bulunduğu toprakları terk ediyor, ancak kendi ülkesi sınırlarını aşamadığı için ülke sınırları içinde göçü yaşıyor.

Bunda, gelişmiş sanayi ülkelerinin mültecilere karşı koşulları sertleştirmesinin etkili olduğunu belirten BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ron Redmond, “Birçok mültecinin başka bir ülkeye kabul edilmesi imkansız hale getiriliyor. Özellikle gelişmiş sanayi ülkeleri, iltica koşullarını her geçen gün daha da zorlaştırıyor“ diye konuştu.

Yaşama umudu sönenler

Dünya Mülteciler Günü’nün bu yılki sloganı ise “Yaşama Umudunun Ateşini Söndürme“. Ancak binlerve ya da yüz binlerce insan için umut ateşi çoktan sönmüş durumda. Özellikle gelişmiş ülkeler sınırlarındaki kontrolleri arttırıp, sığınma taleplerini imkansız hale getirirken, geride kalanların umutlanacakları çok fazla şey kalmıyor.

Bir çok sığınmacı, giriş yapmayı planladığı ülkede daha başvuruda bulunmadan, sınırdan geçerken yakalanıp geri gönderiliyor. Başka bir ülkeye sığınmanın koşulları zorlaştıkca da çoğu mülteci kendi ülkesi içindeki diğer bölgelere doğru yola çıkıyor.

Kendi ülkesi içinde hareket eden mültecilerin durumunun daha da zor olduğunu belirten BM’in İnsani Yardım İşleri Koordinatörü Jan Egeland, bu kişilerin karşılaştıkları durumu şöyle anlatıyor: “Topraklarını terkederek, kendi ülkesi içinde yer değiştiren mültecilerin hayatı, savaş sığınmacılarından çok daha kötü. Bölgesel çatışmaların ya da doğal afetlerin kurbanı olan bu yerli mültecilerin sayısını 25 milyon tahmin ediyoruz.“

Yeni düzenlemeler gerekiyor

Uluslararası alanda mültecilerin durumunu Cenevre Mülteciler Sözleşmesi düzenliyor. Buna göre, sığınmacıları kabul eden bir ülke, bu kişilerin ilk aşamada barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak zorunda.

Ancak BM İnsani Yardım Koordinatörü Jan Egeland iç göç durumunda da mültecilere yardımın garanti altına alınması için yeni düzenlemeler talep ediyor. İç göçün yaşandığı ülkelere ise Irak, Kolombiya, Pakistan, Sudan ve Afganistan örnek gösteriliyor.