1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Halisdemir davasında ilk ifadeler verildi

21 Şubat 2017

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirme teşebbüsünde bulunan askerlerin yargılanmasına başlandı. Askerler, ifadelerinde darbe girişiminden önceden haberleri olmadığını savundu.

https://p.dw.com/p/2Y0Wa
Türkei Putschversuch Präsident Erdogan in Ankara
Fotoğraf: Reuters/Stringer

15 Temmuz gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmeye teşebbüsle suçlanan general Semih Terzi’yi vurarak darbe girişiminin engellenmesinde temel rol oynayan astsubay Ömer Halisdemir'in öldürülmesiyle ilgili dava Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın mahkeme heyetinde yer alması dikkat çekti. Askerler, Jandarma eşliğinde ve yoğun güvenlik önlemleri altında mahkeme salonuna getirildi. Duruşmada, Astsubay Halisdemir’in eşi Hatice Halisdemir ile 15 Temmuz gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda darbe girişiminde bulunan askerlerin yaraladığı İsmail Oğuz müşteki olarak yer aldı. Sanıkların kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından sesli ve görüntülü sistemle ifadeleri alınmaya başlandı.

Binbaşı Fatih Şahin, o gece yaşananları anlatırken daha önceki ifadelerinde olduğu gibi “Korunma içgüdüsü ve refleks gereği” Halisdemir’i vurduğunu söyledi. Darbe girişiminden üç gün önce görevli bulundukları İskenderun’dan terör operasyonlarına katılmak için Diyarbakır’a geldiklerini ve komutanlarla harekat planları üzerinde çalıştıklarını anlatan Şahin, 15 Temmuz günü de komutan Semih Terzi’nin kendilerini arayarak operasyon için hazır olmalarını istediğini söyledi. Darbe olacağını Ankara’ya doğru hareket ettikleri uçakta Terzi’den öğrendiğini anlatan Şahin, Özel Kuvvetler Komutanlığı’na indikten sonra kendilerine doğru birden ateş açıldığını anlattı. Şahin, “Karargah binasına doğru yürürken, binaya yaklaştığımızda bir anda ateş edildi. Önümde birinin ‘ah’ sesini duydum. Korunma içgüdüsü ve refleksle ateş etmeye başladım. Halisdemir’e yaklaşmış olabilirim, fakat kim olduğunu görmedim” dedi.

Putschversuch in der Türkei
Fotoğraf: Reuters/Murad Sezer

Kara: Kimsenin haberi yoktu

Semih Terzi’nin emir astsubayı sanık Ahmet Kara, 2005’ten beri özel tim personeli olarak çalıştığını, 2014’te de Terzi’nin emir astsubaylığına getirildiğini söyledi. Kara, 15 Temmuz sabahı saat 04.00’te Irak’ın kuzeyinde göreve başladığını, Silopi’de devir-teslim yapıldığını, akşam saatlerinde de normal mesaiye geçip, eşofmanlarıyla karargahta beklediğini anlattı. Terzi’nin saat 21.00-22.00 arası kendisini yanına çağırarak Diyarbakır’a gideceklerini söylediğini dile getiren Kara, helikopterle Diyarbakır’a gittiklerinde kendilerini kimsenin karşılamadığına dikkat çekti. İndikten sonra Ankara’dan gelecek uçağın beklendiğini öğrendiğini söyleyen Kara, “Uçağı diğerlerine sordum, kimsenin haberi yoktu. Özel kuvvetler komutanının da Diyarbakır’a geleceğini düşündüm” dedi. Kara, olay gecesini şöyle anlattı:

“Emir üzerine aceleyle eşyalarımı topladım, binince –uçak Ankara’ya mı gidiyor teyit et- dediler. Ankara’ya gittiğini teyit ettim. Uçakta iki kez temasım oldu. Sonra Özel Hava Alay’a indik. Komutan Yardımcısı Ahmet Balaban albay bizi karşıladı. İki helikopter bizi bekliyordu. Helikopterle Özel Kuvvetler’e indik. Karargaha doğru ilerledik. Semih Terzi’nin etrafında güvenlik önlemi alınmıştı. Birkaç el silah sesi geldi. Koşarak kapıya doğru gittim, ambulans diye bağırdılar. Bina karanlıktı girdiğimizde, emir astsubayının odasından reviri aradım, ambulans istedim. Bu sırada asansörden Terzi’yi karga tulumba getirdiler.”

Türkei Putschversuch Protest
Fotoğraf: Reuters/T. Berkin

Kara: Bilseydim Terzi'yi vururdum

Sanık Kara, Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu’nun “Semih Terzi vurulduktan sonra silah sesi gelmedi mi? Bu anları ayrıntılarıyla anlat, vaktimiz var, dinleriz” demesi üzerine de, olayın detaylarını verdi. Terzi’yi helikopterle GATA’ya götürdüklerini, bu sırada vatandaşların seslerini duyduğunu, bir askere de neler olduğunu sorduğunda “Şerefsizler halkın üzerine ateş ediyorlar” dediğini söyledi. Kara, darbe olduğunu bu sırada öğrendiğini dile getirdi. Terzi’nin darbe girişiminden haberi olduğunu iddianameden öğrendiğini söyleyen Kara, “Kimse, özel kuvvetler komutanlığına el koymaya gittiğimizi söylemedi. Orası zaten bizim birliğimiz, neden ele geçirmeye gidelim? 18 kişiyle zaten ele geçiremezsiniz” dedi. Kara, bir soru üzerine de Terzi’nin kendilerine “TSK yönetime el koydu” dediğini duymadığını anlattı. Fethullah Gülen yapılanmasıyla bağı olduğunu iddialarını da reddeden Kara, “Şehit Ömer Halisdemir darbe olduğunu anlamış, Halisdemir’in bildiği bilgiye sahip olsaydım, ben de uyarılsaydım, ben de bu iş daha başlamadan Semih Terzi’yi vururdum. Uçağın içinde deselerdi yapmazdım ama Halisdemir’in bildiği bilgiye sahip olsaydım ben de yapardım. Gönüllü veya isteyerek değil zorla emir astsubayı yapıldım. İstemediğimi söylediğimde de –dişini sık- diye uyarılmıştım.

Güreli: İçimizde oluşan hainler yaptı

Terzi'nin yanında Özel Kuvvetler Komutanlığı’na giden Astsubay Ali Güreli ise ifadesinde, komutanlığa geldikleri sırada bir çatışmanın çıktığını belirterek “Ben Terzi’nin gerisinde yürüyordum. Çatışma çıktı, kendimi yere attım. Kim kime ateş etti görmedim” dedi. Güreli, “15 Temmuz’u kim yapmış olabilir?” sorusuna “İçimizde oluşan hainler” yanıtını verdi. Güreli, Mahkeme Başkanı Ademoğlu’nun “Milletin namusunu korumak için verilen silahlar millete döndü, sen bunun farkında değil misin?” sorusuna da “Öyle oldu” yanıtıyla karşılık verdi.

Ömer Halisdemir, Gölbaşı’ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmek için gelen general Semih Terzi’yi vurarak, darbe teşebbüsünün başarısız olmasında önemli rol oynamıştı. İddianamede, 'Halisdemir’in darbe girişiminde bulunan sanıklar Fatih Şahin ile Mihrali Atmaca tarafından vurularak şehit edildiği' belirtilmişti. 18 sanıktan 17’si hakkında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs’ ve ‘nitelikli kasten öldürme’ suçlarından dörder kez, bir sanık hakkında da 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Mahkeme Başkanı Ademoğlu, duruşmayı üç gün yapmayı planladıklarını belirterek, ifade alma işlemi bitmezse Cuma günü de duruşmaya devam edeceklerini söyledi.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü / Ankara