Gülmen'in tahliye talebine ret

Açlık grevinin 264'üncü gününü dolduran eğitimciler Nuriye Gülmen, Semih Özakça ile Acun Karadağ’ın örgüt üyeliği ve propagandası yaptıkları iddiasıyla yargılandıkları davaya Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bugün devam edildi. 

Duruşmayı CHP’li vekiller Mahmut Tanal, Ali Şeker, Hilmi Yarayıcı, Ali Haydar Hakverdi, bağımsız vekil Aylin Nazlı Aka ile Özakça’nın açlık grevindeki eşi Esra Özakça ile Gülmen’in babası Şaban Özakça izledi. Numune Hastanesi Gülmen’in duruşmaya getirilmesine izin vermediği için Gülmen'le SEGBİS’le bağlantı kuruldu.

Geçen duruşmada Gülmen ve Özakça hakkında örgüt üyeliği ve propagandası suçundan 5 ila 15 yıl hapis cezası isteyen savcı, on gün öncesinden farklı olarak bu kez "dosyada toplanmamış delil kalmadığı ve sanıkların delilleri karartma ve kaçma şüphesi olmaması" gerekçesiyle Gülmen’in adli kontrol şartıyla tahliyesini istedi.

Avukatlar savunma için süre istedi 

Gülmen duruşmada tahliye talebini tekrarlarken avukatlar da önceki duruşma tutanaklarının bu sabah ellerine geçtiğini belirterek savunma için süre ve koğuşturmanın genişletilmesini talep etti.

Avukatlardan Murat Yıldız, savcının talebini "Geç kalınmış bir taleptir, geçen hafta ile bu hafta arasında ne lehte ne aleyhte bir değişiklik olmadığından keyfi tutulduğunu anlıyoruz" diye değerlendirdi. Yıldız, mahkeme kararına rağmen Gülmen’in Numune Hastanesi yetkilileri ve başsavcılık tarafından avukatlarıyla görüştürülmediğini dile getirdi.

Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu da her üç sanığın koşulsuz salıverilmesini ve savunma haklarını kullanılması için gerekli koşulların hazırlanmasını istedi. Davada iki iddianame olduğunu belirten Eminağaolu “Her iki iddianamenin kapsamı içeriği, farklı, ithamı net olarak ortaya koymadan savunma alıyorsunuz. Savunma almadan delil tartışmasına geçiyorsunuz” dedi. 

Gülmen tahliyesini istedi 

Avukatlardan sonra söz alan Gülmen, "Mahkemeniz huzurunda savunmamı etkin bir şekilde yapabilmem için tahliye edilmemi talep ediyorum. Huzurunuza gelip savunma yapmak istiyorum" diyerek şunları söyledi:

"Bu hafta içinde yeni bir gelişme oldu, OHAL komisyonunun Semih ile bizim işe iademiz hakkında bir karar vermesi bekleniyor. Görevime iade edildiğim taktirde, tutuklu koşullarında tedavi olmak istemiyorum. İki aydır buradayım, buradaki sağlıkçılarla sağlıklı bir ilişki kurmamız mümkün olmadı. Buradaki hekimleri hekimim olarak görmüyorum. Yoğun bakımda tutulurken, sürekli komposto getiriliyorlardı, bir günde muhallebi verdiler. Bu bende çok ciddi bir güvensizlik oluşturdu. Çok olumsuz, işkenceye dönüşen tecrübelerimden sonra kesinlikle ve kesinlikle Numune Hastanesi'nde olmak istemiyorum. Önümüzdeki hafta işe iade edildiğimde ailemin bakımında ve kendi hekimlerimin gözetiminde tedavimi yaptırmak istiyorum."

Tutukluluğa devam

Mahkeme heyeti iki saatlik aranın ardından savcının talebine rağmen Gülmen’in tutukluğunun devam yönünde karar verdi. Mahkeme, Gülmen için "kuvvetli suç şüphesinin varlığı, suç için öngörülen cezanın miktarı dikkate alındığında, adli kontrol şartlarının yetersiz kalacağına" hükmetti. Mahkeme heyeti atılı suçun mahiyeti ve vasfı ile kanunda öngörülen cezanın ağırlığını gerekçe göstererek Gülmen’in tahliye talebini reddetti.  Dava 1 Aralık'a ertelendi. 

Aslı Işık / Ankara 
© Deutsche Welle Türkçe