Hausmeister Göttingen

Sabah saat altı buçukta Göttingen’e sessizlik hâkim. Aşağı Saksonya Eyaleti’nin güneyindeki üniversite kentinin caddeleri hâlâ bomboş, evlerden sokaklara sızan ışıklar göze çarpmıyor. Ama Hainberg Lisesi’nde durum başka: Giriş kapısının üzerindeki ışık yanıyor, zira burada gün çok başlamış bile. Okulun hademesi Bernd Jahrmaerker koridor boyunca yürüyor. Günün halledilmesi gereken ilk işi, sınıfların kapılarının açılması. Saat yediyi yirmi geçe ilk öğrenciler okula gelmeye başladığında, okulun hademesi Jahrmaerker bürosunda oturup, kahvesini içiyor.

Askerlikten elektromekanik teknisyenliğine ve hademeliğe

Bernd Jahrmaerker, kahvesini içtikten sonra bodrum katındaki ısıtma cihazını kontrol etmeye gidiyor. Sistem bilgisayara bağlı olduğu için, bir şey yapmasına gerek kalmıyor. Jahrmaerker, elektromekanik teknisyenliği eğitimi aldığı için teknikten anlıyor. Meslek hayatına asker olarak başlayan Jahrmaerker’in Göttingen’de bir kıza âşık olması, planlarını altüst eder. Bir tanıdığının kardeşi olan ve modellik yapan kız da Bernd Jahrmaerker’e âşık olur. Birlikteliklerinin dördüncü yılında, kız Jahrmaerker’e bir ültimatom verir. ”‘Ya Federal Ordu ya da ben’ dedi. Bunun üzerine ordudan istifa ederek, Göttingen’e taşındım. Daha sonra Göttingen’de meslek eğitimi aldım” diye anlatıyor o günleri.

Fakat Jahrmaerker’in model olan kızla ilişkisi bir süre sonra biter. Daha sonraki ilişkisi de çok sürmez. Jahrmaerker, Göttingen’de kalır, hiç evlenmez, bir ailesi ve kendi çocukları olmaz. Fakat Jahrmaerker, her gün okulda yaklaşık 1100 öğrenci ile uğraşıyor. Okul müdürü ile ihtiyacı olan araçları konuşmaya giderken, kızlar tuvaletinin lavabosunun tıkandığını öğreniyor. Tuvalete, lavaboyu açmaya giderken, ikinci kattaki prizleri yenileyen elektrikçi ile karşılaşıyor. Onun ihtiyacı olan merdiveni almaya giderken, okula yanlışlıkla gönderilen malzemelerle ilgilenmek zorunda kalıyor. Jahrmaerker’in bir gün boyunca pek boş vakti olmuyor.

Bernd Jahrmaerker, 12 yıldan beri okulun hademeliğini yapıyor. Daha önce ise büyük bir işletmede elektrik teknisyeni olarak çalıştığını anlatıyor. ”Sanayi için büyük kontrol panelleri yapıyor ve onları monte ediyordum. Almanya ve Avrupa çapında çalışıyordum. Bu işi sekiz yıl yaptım” diyor.

Hayatının dönüm noktası bir kaza

40 yaşındayken Jahrmaerker, futbol maçı sırasında geçirdiği bir sakatlık sonucu hayatında bir dönüm noktasına gelir. Maç sırasındaki bir çarpışmanın şiddetiyle yere yığılır ve ayağa kalkamaz, ağzından kan gelir. Kırılan üç kaburga kemiği akciğerine saplanır. Ölümle pençeleşen Jahrmaerker, aylarca hastanede yatar. Taburcu olduğunda ise hayata yeniden başlamaya karar verir.

İnsanlarla birlikte olacağı bir işte çalışmak için okul hademeliği görevine başvurur ve 170 kişi arasından seçilir. Bugün artık mutlu olduğunu söyleyen Jahrmaerker, ”günün tadını çıkar” sloganını benimsiyor.

Soru: Eğer hayatınızdan memnun olmasaydınız, her şeye yeniden başlar mıydınız?

Shabnam Nourian / Çeviri: Jülide Danışman

Editör: Ahmet Günaltay