1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2807 Guantanamo Lagerleben

29 Temmuz 2009

Dünyada yoğun eleştirilere neden olan Guantanamo esir kampında yıllardır yargılanmadan tutulan 229 terör zanlısı var. Üste iki gün geçiren Alman Radyolar Birliği muhabirlerinden Anna Engelke’nin izlenimleri…

https://p.dw.com/p/IzWz
Fotoğraf: AP

Saat sabahın beşi ve Guantanamo’da henüz gün doğmamış. Devasa spot ışıklarıyla aydınlatılan kampta bu saatte duyulan tek ses tutuklulardan birinin okuduğu sabah ezanı.

Namaz kılan on beş terör zanlısı da Guantanamo ziyaretçilerinin güvenlik görevlilerinin gözlem kulesinden görebildiği yegane tutuklular.

"Tutsaklara iyi davranıyoruz!"

3rd international video journalism award Berlin

ABD Savunma Bakanlığı tutsaklarla konuşmaya izin vermiyor. Guantanamo’ya iki günlüğüne girmesine izin verilen gazeteciler, tutukluları ancak 10 metre yüksekliğindeki bu kuleden görebiliyor. Bakanlığın izniyle düzenlenen bu iki günlük Gauntanamo turunda gazeteciler üsteki günlük yaşama dair fikir sahibi olmaya çalışıyor. Bu ziyaretler kapsamında verilmek istenen mesaj hep aynı: "Biz tutuklulara iyi davranıyoruz, buna siz de şahit olun!"

Genç bir asker daha Guantanamo gezisinin başlangıcında bunu üzerine basa basa tekrarlıyor:

“Bu tehlikeli adamlara insanca, insan onuruna ters düşmeyecek şekilde davranıyoruz. Ancak onların tehlikeli insanlar olduklarını da unutmuyoruz.”

Guantanamo manzarası

Uigurische Häftlinge auf Guantanamo
Fotoğraf: AP

Guantanamo’da şu an 229 tutsak bulunuyor. Ziyaretçilerin girmesine izin verilen üsteki toplam dört tutuklu kampı devasa yükseklikteki tel örgülerle çevrilmiş. Tel örgülerin her 30 metresinde bir gözlem kulesi bulunuyor. Gözlem kulelerindeki askerler buradan turkuaz Küba sahillerini ve palmiyeleri görebiliyorlar. Tutukluların sahip olduğu tek manzaraysa tel örgülerin kaplandığı yeşil renkteki brandalar.

USA Guantanamo Gefangerner in Handschellen
Fotoğraf: AP

4 numaralı kampın ana koğuşundaki televizyonunda bir futbol maçı izleniyor: Irak-Filistin maçı. Güvenlik görevlilerin deyimiyle 4 numaralı kampta “uysal tutuklular” barınıyor. Buradaki tutsaklar günün 20 saatini hücrelerinin dışında geçirebiliyor, diğer tutsaklarla bir arada olabiliyor. Askerler bu kamptakilerin örneğin 5 numaralı kamptaki tutsaklara göre daha “özgür” olduklarını vurguluyor.

5 numaralı kamp, 2004 yılından kalma bir yüksek güvenlik hapishanesi. Buradaki tutuklular her biri yaklaşık 8 metrekarelik hücrelerde tek başına kalıyor. Günde ancak ayaklarındaki prangalarla dört saat hücrelerinden çıkabiliyorlar. Buradakiler, görevlilerin “uysal olmayanlar” olarak tanımladığı tutuklular. Kimi görevlilere itaat etmemiş kimi de saldırmış. Uysal olsun olmasın bu 229 erkeğin ortak kaderi uzun süredir Guantanamo’da tutuluyor olmaları. Çoğu yedi yıldan fazla bir süredir burada ve haklarında ne resmi bir suçlama ne de mahkeme kararı var.

Üsteki görevli gardiyanlardan biri, arada sırada tutsakların belki de yanlış sebeplerden ötürü burada tutulduğunu düşündüğünü belirtiyor:

“Bu kişileryanlış sebeplerden ötürü de burada olabilirler, doğru nedenlerden ötürü de.”

Tutsaklara yeni "yer" aranıyor

Symbolbild Obama Guantanamo USA
Fotoğraf: AP/DW

Üsteki 229 tutukludan 60’ı Amerikan Savunma Bakanlığın'a göre artık ABD için tehdit oluşturmuyor. Ancak kendilerini kabul edecek ülke bulunamadığından, bu tutsaklar hala kampta tutuluyor. Üsteki görevlilerden biri, Başkan Obama’nın göreve geldiğinde Guantanamo’nun kapatılacağına dair verdiği sözün, tutsakları umutlandırdığını anlatıyor:

“Çok sevindiler. Tek istedikleri Guantanamo'dan çıkmak" diyen görevli sözlerini "Aradan birkaç ay geçti ve Obama'nın göreve gelmesinden bu yana Guantanamo ile ilgili hiç bir şeyin değişmediği izlenimine kapılıyorlar.” şeklinde sürdürüyor.

Obama yönetimi Guantanamo'nın tasfiye edilerek tutsakların başka yerlere nakledilmesini istiyor. Ancak Obama'nın buınu önümüzdeki altı ay içinde başarabileceği şüpheli. Guantanamo kapatılmadıkça, yedi yıldır temsil ettiği Amerikan adaletsizliğinin sembolü olarak kalacak.

Anna Engelke / Çeviren: Meltem Karagöz

Editör: Ahmet Günaltay