1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

General Anzeiger: Berlin'de gizli bir sevince neden olacak

16 Ekim 2017

Avusturya'daki genel seçimler ve Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaletindeki erken seçimler Alman gazetelerinin yorum köşelerinde öne çıkan konular.

https://p.dw.com/p/2lsXe
Fotoğraf: DW/B.Riegert

16.10.2017 - Alman basınından özetler

Avusturya'da pazar günü yapılan seçimlerin galibi 31 yaşındaki Sebastian Kurz'un Avusturya Halk Partisi oldu. Frankfurter Allgemeine Zeitung, 2013'ten bu yana Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten Sebastian Kurz'u başbakanlığa taşıyacak seçimlerle ilgli şu yorumu yapıyor:

"Kurz, Avusturya Halk Partisi'nin (ÖVP) başına beklenmedik bir şekilde geçmesinin ardından partisini tamamen yeniledi ve kendisine bağladı. Partisinin rengini siyahtan turkuaza çevirmekle kalmadı, ÖVP'nin de Sebastian Kurz adıyla anılmasını, özdeş hale gelmesini sağladı. Ancak gerçek devrimi, on yıl önce Wolfgang Schüssel'in ayrılışıyla sürekli düşüş eğilimindeki partinin; eski, bölgesel yönetici ve çıkar gruplarının yeniden elden geçirilmesi ve partiyi sıkı yönetilen bir siyaset makinesi haline getirmesi ile yaptı. Buna bir de henüz tüketilmemiş genç bir siyasi görünümü de eklemeli. Kurz böylece, 'yeni bir tarz', 'ya şimdi ya da hiç' gibi sloganlarla başarıya ulaştı, - ki aslında bu 30 yıldır aralıksız iktidarda yer almış bir partinin yöneticisi için yüzsüzce sayılabilecek bir söylem."

Bonn merkezli General Anzeiger gazetesinin aynı konudaki yorumunda da şu satırlar dikkat çekiyor:

"Viyana, Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ve Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ile oluşturulacak yeni koalisyon hükümetiyle kısıtlayıcı mülteci politikalarını daha da sertleştirse bile, örneğin Macaristan ve Polonya'ya uygulanan benzer yaptırımlarla karşı karşıya kalmayacaktır. Seçim sonuçları Berlin'de bazılarının içten içe sevinmesine neden olacak. Zira Balkan güzergahında kalan devletler sınırdaki tel örgülerini daha da yükseltirlerse bu Almanya'ya mülteci ve yoksul göçmen akınının da azalmasına yol açacak."

Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaletinde Yeşiller partili milletvekili Elke Twesten'ın geçen ağustos ayında Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisine geçmesi nedeniyle Sosyal Demokrat Parti-Yeşiller koalisyon parlamentodaki çoğunluğu kaybetti ve ocak ayında yapılması öngörülen eyalet seçimleri Pazar günü yapıldı. Sosyal Demokrat Parti (SPD) seçimden birinci parti olarak çıksa da oy kaybına uğradı. Yüzde 37,7 oy alan SPD tek başına iktidar olamayacak. Süddeutsche Zeitung'un bu konudaki yorumu şöyle:

"Hayır, bu eski ve alışıldık siyasi denklemlerin yeniden geri döneceği anlamına gelmiyor. Hayır, bu eyalet seçim sonuçları, Almanya genel seçim sonuçlarına düzeltme anlamı da taşımıyor. Hayır, 'herşey bir şekilde zamanla yerli yerine oturacak, bekleyip görelim' anlamına da gelmiyor. Bu, her ne kadar sağ popülist AfD çok büyük başarı elde etmemiş olsa da 'bir şekilde', 'nasılsa' ve 'böyle devam' gibi dillere pelesenk olmuş tanımlamalarla özdeşleşen Merkel döneminin artık son erdiği anlamına geliyor. Şimdi tehlike geçti diye rahat nefes alma zamanı değil, zira daha uzun süre geçmeyecek. Kim, Almanya genel seçimlerinden henüz üç hafta sonra durum normalleşmeye ve bir nevi Nazileşmeden uzaklaşılmaya başlandı derse, büyük hata etmiş  ve Aşağı Saksonya seçim sonuçlarının aslında ortaya koymadığı bir garantiye sırtını dayamış olur. Ancak seçim sonuçlarının ortaya koyduğu en önemli sonuç şu: Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) arasındaki kutuplaşma ne kadar büyürse AfD bir o kadar küçülüyor."

Stutgarter Zeitung'da da şu satırları okuyoruz:

"Almanya genelinin aksine Aşağı Saksoya'nın Lüneburg ve Lingen kentlerindeki iki ayrı parti 'halk partisi' tanımlamasını hak ediyor. SPD ve CDU bu iki kentte -Almanya genelinde yıllardır karşılaşmadığımız- başa baş bir yarış çıkarıyor. Almanya genelindeki seçimlerde insanlar SPD'de iktidar yetisi göremediği için küçük partileri seçme eğilimine girdi. Zira Angela Merkel'in hükümetin başında kalacağı belliydi. Aşağı Saksonya'da ise tam aksi oldu. Eyalette iktidardaki Stephan Weil ve rakibi Bernd Althusmann arasındaki yarış, karşı karşı ya geldikleri televizyon düellosunda da o kadar kızışmıştı ki, bu küçük partilerin geride kalmasına neden oldu. Buna Aşağı Saksonya'da diğer eyaletlerle kıyaslığında hali hazırda pek pirim verilmeyen AfD de dahil."

dpa/MK/HS

© Deutsche Welle Türkçe