Radyodan sözleri saçma sapan olan elektronik müzik yayılıyor. Karanlık mahzenlerde kurulan sahnelerde, ellerindeki demir sopalarla petrol varillerine vuran müzisyenler boy göstermekte. Saçlarını sıfıra vuran genç insanlar yırtık kıyafetler giyip topluma orta parmağını gösteriyor. Henüz 30 yaşında olan Federal Almanya’nın üzeri ise hala biraz tozlu. Bu savaş sonrası durgunluğun, rahatlığın ve toplumsal refahın tozu. Ve bu tozdan kurtulmak gerek!
Müzikte tam bir patlama yaşanıyor. İngiltere kökenli Punk ve Wave Alman müzisyenlere ve gruplara ilham veriyor. Her şey mümkün, eski kokuşmuşluklar dışında. Yer altından çıkıp gelen bir alt kültür yüzeye çıkıp toplum içinde hızla yayılmakta. Bu toplum aynı zamanda dünya çapında devasa siyasi yangın yerleri ile meşgul. Tüm dünyaya korku salan nükleer silahlanma ve yeni bir dünya savaşı endişesi en büyük yangın yeri. Diğer yanda barış hareketleri, Soğuk Savaş döneminin sonu ve iki Almanya’nın birleşmesine giden yol.
Sanatın çoştuğu yıllar
Bu tarz köklü değişimler, ister toplumsal olsunlar ister siyasi, 80’lerde sanatı es geçmediler. Berlin, Hamburg ve Köln’de, olduğu yerde sayan avangart oluşumlara ve donuk sanat hayatına karşı sanatçılar tarafından gruplar oluşturuldu. Kalıpları kıran bu insanlar anarşi ve punk ile birleşip tutucu sanat camiasına orta parmağını göstermekte idi. ‘Genç Yabaniler‘ adı verilen sanatçılara ‘Neo Dışavurumcular‘ da deniyor, onlar ise eserlerini ‘Şiddetli Resim‘ adı altında sergiliyordu.
Zaman, bu akıma kendi başına bir sanat tarzı olmasına izin vermeden su gibi akıp geçmekte idi. Sanat her şeyi deniyor hızlı ve çok çeşitli eserler ortaya koyuyordu. Resimler her ne kadar sanat eleştirmenleri tarafından çekimserlikle karşılansalar da sanat piyasasında başarıyı süratli bir şekilde yakaladı. Helmut Kippenberger ve Helmut Middendorf gibi isimler o dönemin temsilcileri ve eserleri bugün dünyanın dört bir yanında özel koleksiyonları ve büyük müzeleri süslüyor.
Dev resim hazinesi
Frankfurt’taki Städel Müzesi de sözkonusu dönemden 100 eser ile etkileyici bir sergi hazırladı. Müze Müdürü Maw Hollein sergiyi, ‘uzun süre klişe hastalığına yakalananların gözlüğünden görülen dev bir resim hazinesi‘ olarak nitelendiriyor. Städel Müzesi’nin amacı pop kültüründen ilham alan ancak tamamen etkisi altında kalmayan sanatçıların büyük resim gücünü sanatseverlerle buluşturmayı amaçlıyor. ‘80’ler. Federal Almanya’da Figüratif Resim‘ adlı sergi 15 Ekim 2015 tarihine kadar Frankfurt’ta açık kalacak.