Geleceğin dünyası

İyi bilim kurgu filmlerinde hep sağlam sorular yöneltilir. Son dönemde yayınlanan TV dizileri de bunu başarıyor. İsveç yapımı "Real Humans" dizisi işte böyle bir dizi. Berlin Film ve Televizyon Müzesi'nde açılan "Bizi Neler Bekliyor" (Things to Come) sergisinde bilim kurgu dünyasının klasiklerinin yanı sıra gözden kaçanlar da tanıtılıyor.

Uzay Yolu (Star Trek) bu yıl 50'nci yıldönümünü kutluyor. Hâlâ popüler ve sevilerek izleniyor. 13'üncü Uzay Yolu filmi "Ötesi", kısa süre önce sinemalarda gösterime girdi. Her şey 1966 yılında bir TV dizisiyle başlamıştı. Berlin'deki sergide orijinal serinin ekibi de fotoğraflar ve film malzemeleriyle yer alıyor.

Günümüzde bilim kurgu renkli ve dijital formatta. Çoğu zaman pop kültürün bir parçası ve kült. Eskiden böyle değildi. İlk bilim kurgu filmleri siyah beyaz ve sessizdi. Buna karşılık sinema tarihinin başlangıcından itibaren bilim kurgu filmleri çekilmeye başlandı. Yukarda Georges Méliès imzasını taşıyan Aya Seyahat (Le Voyage dans la Lune) filmine ait bir taslak çizim görülüyor.

Ay, uzun süre insanlık ve dolayısıyla film yönetmenleri açısından bir çekim merkezi oldu. Ta ki 1969 yılında Amerikalılar Dünyanın uydusuna insanlı uçuş yapmayı başarana kadar. O tarihe kadar çevrilen filmlerde Ay'ın nasıl bir yer olduğu sorgulandı. Ay filmleri 1950'li yıllarda adeta patlama yaptı. Burada Hollywood yapımı Aya Seyahat (Destination Moon) filminden bir sahne görülüyor.

Hayal edenler yalnızca Amerikalılar değildi. 1960'lı yılların Almanyası'nda da fanteziler kurgulanıyordu. 1966 tarihli Uzay Devriyesi – Orion Uzay Gemisinin Fantastik Maceraları (Raumpatrouille - Die phantastischen Abenteuer des Raumschiffes Orion) yayınlandığı tarihte çok beğenildi. Günümüzde ise dizi bir kült konumunda.

Doğu Almanya'da birçok bilim kurgu filmi çekildi. Bunlara çoğu zaman gizli sosyalist propaganda mesajlarının da dâhil edilmesi dikkat çekiyordu. Ancak görüntüler Batıda çekilen bilim kurgu filmleriyle benzerlik gösteriyordu. Görüntü, Doğu Alman devletine ait yapım şirketi DEFA'nın 1976 yılında çektiği "Yıldızların Tozlarında" (Im Staub der Sterne) filminden.

Berlin'de açılan sergi, bilim kurgunun önemli başarılarının ötesine geçiyor, fazla tanınmayan örnekleri de tanıtıyor. Danimarka yapımı bu kurgu belgesel (docufiction) ilk bakışta bilim kurgu ile bağdaştırılmıyor. Ancak Michael Madsen'in "The Visit" filminde uzaylılar Dünyamıza ayak basarsa ne olur sorusuna yanıt aranıyor.

Berlin Film ve Televizyon Müzesi'nde açılan "Bizi Neler Bekliyor" sergisi 23 Nisan 2017'ye kadar sürecek. Batı ve Doğudan 120 yıllık bilim kurgu sinema tarihi; sanat ve bilimin, gerçekle kurgunun kesiştiği bir alan. Sergide çeşitli filmlerden 300 parça sergileniyor. Bunlar arasında Wolfgang Petersen imzalı "Düşmanımla Birlikte" filmindeki uzaylının maskesi de var. © Deutsche Welle Türkçe