1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Güneyde borç alarmı

5 Haziran 2012

1 Temmuz’da AB dönem başkanlığını devralmaya hazırlanan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde borç krizi alarm veriyor. Kredi notu 'çöp' düzeyine indirilen ülkenin, Avrupa Malî Yardım Fonu'ndan destek istemesi gündemde.

https://p.dw.com/p/157ve
Euro auf der Krankenliege, Eurokrise
Symbolbild Finanzkrise in UngarnFotoğraf: picture alliance/chromorange

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde siyasi dengeler, gayet sıra dışı. Komünist Cumhurbaşkanı Hristofyas, milliyetçi bir partinin desteğiyle iktidarını sürdürürken, Avrupa dostu Muhafazakârlar ile muhalefet sıralarını paylaştıkları Sosyalistler arasında bir yakınlaşma gözleniyor.

Siyasetçiler hangi kanattan olursa olsun, bir noktada birleşiyor: Hükümetin görevini yapması ve Kıbrıs’ın finans dünyasındaki yerinin korunması isteniyor. Ancak bunun nasıl olacağı konusunda taraflar farklı görüşte. İktidardaki komünist AKEL partisi sıkı bir tasarruf politikasına karşı. Parti basın sözcüsü Yorgo Lukaidis, Yunanistan örneğinde de görüleceği gibi, kemerlerin aşırı sıkılmasının ekonomiyi boğacağını kaydediyor. "Başlıca sorun gevşek bir finans politikası ya da ekonomideki yapısal problemler değil, bankalar krizi" diyen Lukaidis, "Her yerde bankalara destek olmak için halktan kemerleri sıkmaları isteniyor. Oysa bu yolla sorunlar çözüleceğine ağırlaşacaktır. Yunanistan’da ilk tasarruf önlemleri hayata geçirilmeye başlandığında ülkenin borçları, gayri safi milli hâsılanın yüzde 115’ine denk geliyordu. İki yıl zarfında bu yüzde 165’e çıktı. Bu önemli bir gösterge” şeklinde konuşuyor.

Pragmatik komünistler

Komünistlerin sözcüsünün ifadeleri Yunanistan’daki radikal sol ittifak Syriza’nın söylemlerini andırıyor. Ancak Kıbrıs’taki solcular Atina’daki meslektaşlarından daha pragmatik görünüyor. Örneğin komünistler, diğer tüm partiler ile birlikte Cyprus Popular Bank'ın sermayesinin güçlendirilmesine onay verdi. Niyetlerinin, zararları kamulaştırmak ya da bankaları kurtarmak olmadığını söyleyen Lukaidis, "Ama sonuçta olan bu tabii. Cyprus Popular Bank, ülkenin en büyük ikinci finans kurumu ve batması, bankacılık sistemi ve tüm ekonomi için ölümcül sonuçlara yol açabilir” diyor.

Cyprus Popular Bank, Avrupa Bankacılık Denetleme Kurulu’nun (EBA) koşullarını yerine getirebilmek için, bu ay sonuna kadar yaklaşık iki milyar euro bulmak zorunda. Ancak Kıbrıs Rum yönetiminin parası yok. Bu nedenle ya Brüksel’in kapısı çalınacak, ya tekrar Rusya’dan borç alınacak ya da Yunanistan için hazırlanan ikinci yardım paketinden pay alınmaya çalışılacak. Muhafazakâr milletvekili Hristos Stylianidis, Avrupa Birliği’nin kaynaklarından yararlanmanın en iyi çözüm olacağı kanısında. Stylianidis, "Hükümet, Avrupa Malî İstikrar Fonu’na başvurmaya hazırlansın ki böylelikle Kıbrıs’ın finans merkezi olarak imajı zedelenmesin. Sıkı bir malî disiplin içinde olduğumuz mesajını vermeliyiz” ifadelerini kullanıyor.

Zypern Explosion Marinestützpunkt 11. Juli 2011
11 Temmuz 2011'de Limasol'daki deniz üssünde meydana gelen patlama ülkenin enerji altyapısına ciddi bir darbe vurduFotoğraf: dapd

Zaman daralıyor

2011'de Limasol'daki deniz üssünde 13 kişinin ölümüne yol açan ve sebebi hâlâ bilinmeyen dev patlama, ülkenin enerji altyapısına ciddi bir darbe vurmuş ve iki milyar euroya yakın bir zarara neden olmuştu. Gayri safi milli hâsılanın yüzde 10’una denk gelen bu zarar, kriz içinde bulunan Kıbrıs ekonomisini daha da darboğaza sokmuştu. Malî disiplin konusunda şimdi daha da büyük bir kararlılık sergilemeleri gerektiğini savunan muhafazakâr milletvekili Stylianidis, "Bence Avrupa Malî Paktı’nı mümkün olduğu kadar çabuk imzalamamız gerekiyor. Böylelikle devlet tahvillerimizin güvenilirliği artar. Eğer sorunu hasır altı edersek, Yunanistan’ın başına gelenler bizim de başımıza gelir" diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Yannis Papadimitru / Çeviri: Aydın Üstünel

Editör: Beklan Kulaksızoğlu