Gül destek arayışında

Türkiye’de iktidar partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü seçmesinin ardından gözler Cuma günü Meclis’te yapılacak ilk tur oylamaya çevrildi.

İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi, Gül’ü cumhurbaşkanı seçtirecek sandalye sayısına sahip. Ancak sıkıntı, oylamanın yapılabilmesi için ‘Meclis’te hazır bulunması gereken’ milletvekili sayısında düğümleniyor. Türkiye son iki aydır yoğun şekilde bu konuyu tartışıyor.

Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi, “Meclis’te cumhurbaşkanlığı oylamasının yapılabilmesi için, oturuma toplam milletvekillerinin üçte ikisinin katılması gerektiğini” savunuyor. Bu da 367 milletvekilinin seçim günü, Genel Kurul salonunda olmasını gerektiriyor.

İktidar partisi ise bunun “Anayası’nın ilgili maddesinin yanlış yorumlanması” olduğunu ileri sürüyor. Yine de halen Meclis’te toplam 354 milletvekiline sahip olan iktidar partisi, “Anayasal bir tartışma yaşanmaması için” diğer muhalefet partileriyle temasa geçerek oylama günü salonda 367 vekilin bulunmasını garanti altına almaya çalışıyor.

Muhalefetten bu konudaki destek arayışını ise bizzat cumhurbaşkan adayı Abdullah Gül yürütüyor. Gül, Meclis’te temsil edilen partiler dışında, bağımsız milletvekilleri ile de tek tek görüşerek oylamalara katılmalarını talep ediyor.

CHP'liler salonda olmayacak

Ana muhalefet partisi Cuma günü Meclis’te yapılacak ilk tur oylama için salona gitmeyecek. Diğer partiler ise bu konuda izleyecekleri tutumu açıklamaktan kaçınıyorlar.

Ancak Cuma günü salonda 367 milletvekili hazır bulunmazsa muhalefet konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürmeye de kararlı.

Muhalefetin tavrı nedeniyle, meselenin ‘doğrudan muhattabı’ haline gelen Anayasa Mahkemesi de konuyu incelemeye hazır. Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu yaptığı açıklamada konunun kendilerine getirilmesi halinde incelemelerini seçimlerin ikinci turunun yapılacağı 2 Mayıs tarihine yetiştirmeye çalışacaklarını söyledi.

Ankara’nın en çok meşgul olduğu konu haline gelen “367 milletvekili sorununun çözümlenmemesi halinde bir B planı olup olmadığı” sorulan Abdullah Gül’ün buna verdiği yanıt ise “Erken seçim yapılır” şeklinde oldu.

Ordudan 'türban mesajı'

Cumhurbaşkanı seçimi konusunda Ankara’da devam eden bir başka tartışma ise eşi türbanlı olan Abdullah Gül’ün seçilmesi halinde laikliğin savunucusu durumundaki asker ve sivil bürokrasinin tepki gösterip göstermeyeceği.

Askerler, bu konudaki tavırlarını bizzat Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın daha seçim süreci resmen başlamadan yaptığı açıklamada ortaya koymuşlardı. Büyükanıt “Ordunun, aralarında laikliğin de bulunduğu tüm cumhuriyet ilkelerine sözde değil özde bağlı olacak bir Cumhurbaşkanı ve başkomutan isteğini” açıklamıştı.

Büyükanıt’ın bu sözleri, Gül’ün adaylığının açıklanmasının ardından Türk Genelkurmay’ının ikinci ismi tarafından da yinelendi. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergun Saygın, gazetecilerin sorularına karşılık, “Hal ve tavırlarıyla, cumhuriyet ilkelerine sözde değil özde bağlı bir cumhurbaşkanı beklediklerini” söyledi.

Saygın daha fazla ayrıntı vermezken sözleri Ankara’da “Askerler, Gül’ün seçilmesi halinde de bugüne kadar uyguladıkları türban ambargosunu sürdürecekler. Cumhurbaşkanının türbanlı eşinin bulunduğu hiçbir resmi toplantı, davet ya da törene katılmayacaklar” yorumlarına neden oldu.