1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransa'da AB anayasası gündemde

Barbara Schulte28 Şubat 2005

Fransa Parlamentosu’nda bugün düzenlenecek özel oturumda Anayasa değişikliği ele alınacak. Parlamenterler, yapılacak değişiklikle, AB Anayasası için referandum yapılmasının önünü açıp açmamaya karar verecekler. Avrupa Birliği Anayasası’nın yürürlüğe girebilmesi için 25 üye ülkenin parlamentoları ya da halkları tarafından onaylanması gerekiyor. Anayasa değişikliği paketinde, AB’ye 2007’den sonra üye olacak ülkelerle ilgili referandum yapılmasına ilişkin madde ise Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor.

https://p.dw.com/p/AawH
Fransa Cumhurbaşkanı Chirac’a göre, tartışmalar AB Anayasasının kabul edilme ihtimalini azaltıyor
Fransa Cumhurbaşkanı Chirac’a göre, tartışmalar AB Anayasasının kabul edilme ihtimalini azaltıyorFotoğraf: AP

Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’a göre, tartışmalar uzadıkça, AB Anayası’nın kabul edilme olasılğı her geçen gün daha da azalıyor. Bu nedenle de konunun biran önce çözüme kavuşturulması gerekiyor. İşte Fransız Parlamento’sunun iki kanadını oluşturan Ulusal Meclis ve Sento’nun bugün Versailles’da yapacağı özel oturumda da bu amaçlanıyor.

Fransa’da siyasi partilerin büyük bir bölümü yeni AB Anayası’nı onaylarken, halkın bu konudaki desteği gün geçtikçe azalıyor. Son yapılan araştırmalar, daha önceleri yüzde 70’leri bulan AB Anayasası’na “evet“ diyenlerin oranın yüzde, 60’lara gerilediğini, “hayır“ diyenlerin ise yüzde 40’lara yükseldiğini gösteriyor.

Türkiye'nin AB üyeliği

Fransa’daki Anayasa tartışmalarında Türkiye’nin AB üyeliği konusunun da önemli bir rol oynadığı biliniyor. Anayasa değişikliği uyum paketinin ikinci bölümü, 2007 yılından sonra AB’ye katılacak yeni üyeleri için Fransa'da referandum yapılmasını öngörüyor. Bu madde, Fransa'da Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin tartışmaların dozunu hafifletmek amacıyla eklenmişti.

Cumhurbaşkanı Chirac, önceleri AB Anayasası’nı önümüzdeki Eylül ayında referanduma sunmayı planlıyordu. Ancak konuyla ilgili tartışmaların alevlenmesi sonucu, referandumun Mayıs ayına çekilmesi kararlaştırıldı. Chirac, bu hamlesiyle, İspanyolların geçen hafta AB Anayasası’na verdikleri onayın neden olduğu olumlu rüzgarı da arkasına almak istiyor.

Hükümetin icraatları "hayır cephesini" güçlendiriyor

“Hayır“ cephesinin elini güçlendiren bir başka gelişme de hükümetin bazı icraatlarına halkın duyduğu tepki. Örneğin, istifa etmek zorunda kalan Ekonomi ve Maliye Bakanı Herve Gaymard’ın devletin sırtından finanse ettiği lüks dairesiyle ilgili skandal bile, konuyla hiç ilgisi olmadğı halde AB Anayasası karşıtlarının propaganlarında kullandıkları malzemelerden biri. Fransız çiftçilerin, AB’nin yeni tarım politikalarının sübvansiyonları ortadan kaldıracağı endişesi nedeniyle Brüksel’e duydukları tepki, Anayasa karşıtlarının kullandığı diğer bir propaganda malzemesi.

Böylece, AB Anayasası ile doğrudan bir ilgisi bulunmayan konuların sürekli gündeme gelmesi, “hayırcı“ cephenin elinin güçlenmesine neden oluyor.

Ancak burada sözkonusu olana sadece AB Anayasası da değil. Eğer Mayıs ayında yapılacak referandumdan “hayır“ sonucu çıkarsa, bunun, Cumhurbaşkanı Chirac’ın istifasına kadar varan önemli sonuçları olabilir. Bu da cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin mecburen erkene alınması anlamına gelir. İşte bu olasılıklardan yola çıkan bazı siyasî gözlemciler, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın, AB Anayasası tartışmalarıyla, aynı zamanda kendi kuyusunu da kazdığı değerlendirmesini yapıyorlar.