1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransa’da 22 euroluk burka polemiği

26 Nisan 2010

Peçeli çarşafıyla otomobil kullandığı için para cezası yiyen Müslüman kadın ile çok eşli ve İslami örgütlerle ilişkisi olduğu söylenen kocası Fransa’da burka ve peçeli çarşaf konusunu yeniden alevlendirdi.

https://p.dw.com/p/N6kP
Fotoğraf: Dzevad Sabljakovic

Fransa’da iki günde siyasi polemiğe dönüşen olay geçen hafta Cuma günü Nantes kentinde trafik polislerinin kestiği basit bir cezayla başladı. Polis, peçeli çarşafıyla araç kullandığı için Anne Hebbadj adlı sonradan Müslüman olmuş 31 yaşındaki Fransız kadına 22 euro ceza kesti. Ancak kadının kocasının kimliğinin farkına varılması üzerine İçişleri bakanlığı devreye girdi.

Bakanlık, Anne Hebbadj’ın kocası Lies Hebbadj’ı 4 kadınla aynı anda “evli olmak” ve bu kadınlardan olduğu söylenen toplam 12 çocuğu ile Fransız aile yardım kurumundan “tek başına bu çocuklara bakmakla yükümlü ebeveyn” parası almakla suçluyor. İçişleri bakanlığı söz konusu eşlerin hepsinin, vücutlarını tamamen örten biçimde çarşaf giydiklerini de bildirdi.

Fransız istihbaratı takip etti

Bakanlağın verdiği bilgiye göre, 1975 Cezayir doğumlu olan ve 1999 yılında evlilik yoluyla Fransız vatandaşlığına geçen Lies Hebbadj’ın İslami örgütlerle ilişkisi de var. Nantes kentinde kasap ve manavlık yapan Hebbadj’ın Pakistan merkezli olduğu söylenen Tebliğ cemaatinin üyesi olduğu ve bu çerçevede daha önce defalarca Pakistan’a gittiği belirtiliyor. Fransız istihbarat birimlerinin Hebbadj’ın son 10 yıldır Londra’ya yaptığı seyahatleri takip ettiği de verilen bilgiler arasında.

Fransa İçişleri Bakanı Brice Hortefeux
Fransa İçişleri Bakanı Brice HortefeuxFotoğraf: AP

İçişleri bakanı Brice Hortefeux tüm bu verilerden yola çıkarak, Lies Hebbadj’ın Fransız vatandaşlığının elinden alınması için Göç ve Milli Kimlik Bakanlığını göreve çağırdı. Şu anda yaşanan polemiğin temelinde de bu çağrı yatıyor. Zira sol muhalefet partileri tarafından “siyasi demagoji” olarak nitelenen bu çağrıya Fransız hukukçular da mesafeli yaklaşmakta.

Göç ve Milli Kimlik bakanı Eric Besson
Göç ve Milli Kimlik bakanı Eric BessonFotoğraf: picture alliance / dpa

Muhalefetin tepkisi

Ana muhalefetteki Sosyalist Parti adına yapılan açıklamalarda, İçişleri bakanının gündeme taşıdığı önerinin bir “tesadüf” olmadığı, burka yasağı konusunda Mayıs ayında Meclis gündemine gelmesi beklenen yasa tasarısı düşünülerek tasarlandığı savunuldu. Mecliste grubu bulunan Komünist Parti, polemiğin aşırı dincilerin “işine yaradığı” görüşünü dile getirdi. Göç ve Milli Kimlik bakanı Eric Besson ise bir bireyin çok eşli olduğunun kanıtlanmasının zor olduğunu belirterek, Lies Hebbadj’ın Fransız vatandaşlığının elinden alınması konusunda İçişleri bakanına umut vermedi.

Konu hukukçular arasında da tartışılıyor. Hukukçular, bir bireyin Fransız vatandaşlığının elinden alınmasının çok nadir ve uzun bir süreç olduğuna işaret ediyorlar. Fransız medeni kanununun 25’inci maddesi, sonradan Fransız vatandaşlığına geçmiş bir bireyin, ulusun temel çıkarlarına aykırı bir suç işlemesi veya bir terör eylemine karışması halinde Fransız vatandaşlığını kaybetmesinin mümkün olabileceğini belirtiyor. Ancak çok eşlilik ya da sosyal yardımları konu alan bir dolandırıcılık bu kategoride yer almıyor.

Polemik ülkede yaşayan Müslümanları da rahatsız ediyor. Müslümanları temsil eden dernekler polemiğin tüm Müslümanları hedef haline getirmesinden çekindiklerini saklamıyorlar. Olayın meydana geldiği Nantes kentindeki cami tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Bir kez daha Müslümanlar ve İslam, kayda değmez bir olay konusunda aşırı derecede medya malzemesi yapıldı” ifadeleri kullanıldı.

Olayın “kahramanı” Lies Hebbadj ise avukatıyla görüştükten sonra açıklama yapacağını söyledi.

Bakan'dan Türkiye ve Tunus örneği

Öte yandan Fransa Adalet Bakanı Michelle Alliot-Marie hazırlamakta oldukları burka yasağı yasasının ülkede “birlikte yaşamak” adına gerekli olduğunu bildirdi. Kuran’ın insan vücudunun tamamen örtülmesini emretmediğini dile getiren Fransız bakan yakın geçmişte bazı İslam ülkelerinde de vücudun tamamen örtülmesine karşı önlemler alındığını söyledi ve bu ülkelere örnek olarak Türkiye ve Tunus’u gösterdi. Alliot-Marie, burka yasağına bir diğer gerekçe olarak da Fransa’nın ABD ve İngiltere gibi “cemaatçilik” yanlısı olmamasını gösterdi.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Kayhan Karaca / Paris

Editör: Meltem Karagöz