1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransa nereye gidiyor?

Duygu Leloğlu/Brüksel23 Mayıs 2007

Brüksel şu günlerde Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin Avrupa politikası konusunda açılımının ne olacağını merak ediyor. Özellikle de iki konu, iki yıldır yürürlüğe sokulamayan AB Anayasası'nın geleceği ve Türkiye'nin üyeliği öne çıkıyor. Paris'in önemli düşünce kuruluşlarından biri olan Siyasi Yenilikler Vakfı Başkanı Debie, DW'ye verdiği demecinde, Fransa'nın AB'deki siyasi adımlarını değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/Anq2
Sarkozy, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine karşı olduğunu daha önce sık sık tekrarlamıştı.
Sarkozy, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine karşı olduğunu daha önce sık sık tekrarlamıştı.Fotoğraf: AP

Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, göreve geldikten sonra ilk kez Brüksel’i ziyaret ediyor. Bu ziyaret öncesinde bir açıklama yapan Avrupa Birliği’nden sorumlu müşteşar Jean-Pierre Jouyet, Türkiye’nin üyeliğinin Avrupa’nın sınırlarını tanımlama sorunu olduğunu söyledi. Öte yandan 16 Mayıs'ta cumhurbaşkanlığı görevini selefi Jacques Chirac'tan devralan Nicolas Sarkozy, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine karşı olduğunu yaptığı açıklamarlarda dile getirmişti.

Paris merkezli Siyasi Yenilikler Vakfı Başkanı Frank Debie ise Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin seçim kampanyası sırasında hiç bir zaman Fransızlara Türklerle müzakerelerin kesilmesi sözünü vermediğini hatırlatıyor.

Debie “Tabii ki Sarkozy, AB'de oy birliği ile başlatılmasına karar verilmiş müzakerelerin gidişatını, Fransa'nın tek başına değiştiremeyeceğinin farkında. Sarkozy'nin Avrupa Parlamentosu ve diğer üye ülkeler nezdinde, Türkiye karşıtı ciddi bir tavır sergileyip sergilemeyeceği sorusunun cevabını vermek için ise çok erken. Ama Türkiye, Sarkozy'nin önem verdiği öncelikli dosyayı teşkil etmiyor. Onun asıl önceliği ise AB kurumlarını tekrar çalışır hale getirebilmek olacak” sözlerine vurgu yapıyor.

Anayasa konusunda çözüm istiyor

Siyasi Yenilikler Vakfı Başkanı Debie, Türkiye'de son günlerde yapılan laiklik gösterilerinin ise Fransa'da ilgi ile izlendiğine dikkati çekiyor. Fransızların, Türkiye'de milyonların sokaklara dökülmesini ilgi ve şaşklınlıkla izlendiğini ifade eden Debie “Laikliğin bu kadar açıkça savunulmasının ise Fransa'da oldukça iyi karşılandığını” belirtiyor. Fransızların bu tür gösterileri Türklerden beklemediğini de belirterek, bunun Türkiye'nin, dışarıya 'şehirli', 'modern' ve ‘başkaldıran’ yüzünü gösterdiğinin altını çiziyor. Türklerin laikliğe sahip çıkmasının ülkenin uluslararası arenadaki imajını olumlu yönde etkilediğini kaydediyor.

Frank Debie, Sarkozy'nin AB'nin gelecek anlaşması sorununu da bir an önce çözülmesini istediğini belirtiyor. Sarkozy'nin AB kurumlarında yaşanan tıkanmanın bir an önce çözülmesinden yana olduğunu söyleyen Debie, “Adına anayasa demese bile, AB'nin bundan sonra kararlarını çok daha hızlı ve esnek ve oy çokluğu ilkesine göre alabilmesini sağlayacak bir anlaşmanın yapılmasını istiyor. Böyle bir anlaşmanın onaylanması Türkiye için oldukça iyi bir haber anlamına gelir. Çünkü ülkenin beş on sene boyunca felce uğramış bir Avrupa ile müzakereler devam edebilmesi çok zor. İşte bu nedenle böyle bir gelişmenin Türkiye'nin de çıkarına görüyorum” şeklinde görüşünü dile getiriyor.

Sarkozy, Brüksel'de Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile yapacağı ikili görüşmede de hem Türkiye hem de Anayasa konusunda nasıl bir tavır sergileyeceğinin işaretlerini verecek. Ancak AB çevrelerde, Fransa'da 10 Haziran'da yapılacak parlamento seçimleri öncesinde, Fransa'nın tam olarak kartlarını açmayacağı görüşünde.