1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Frankfurt Kitap Fuarı okuyucuya hitap etmiyor"

Seda Serdar/ Berlin4 Ekim 2007

Frankfurt Kitap Fuarı 10 Ekim’de başlıyor. Ancak Almanya’nın önde gelen edebiyat eleştirmeni Löffler, fuarın ticari yönünün ağır bastığını söylüyor ve okuyucudan çok yayınevlerine hitap ettiğini iddia ediyor.

https://p.dw.com/p/BmWB
Sigrid Löffler'e göre Nazi dönemini konu alan romanlara ilgi büyük.
Sigrid Löffler'e göre Nazi dönemini konu alan romanlara ilgi büyük.Fotoğraf: AP

59. Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı’nın 10 Ekim’de kapılarını açmasına az bir süre kaldı. Almanya’nın önde gelen edebiyat eleştirmeni ve aylık edebiyat dergisi olan Literaturen’in genel yayın yönetmeni Sigrid Löffler, fuarın ticari yönünün ağır bastığını söylüyor ve okuyucudan çok yayınevlerine hitap ettiğini iddia ediyor.

Löffler, “Frankfurt Kitap Fuarı, okurlar için bir fuar değil. Orada büyük yayınevlerinin rolü ve onların yaptığı ticaret ön planda. Okuyucular için ise Leipzig Kitap Fuarı ilginç. İlk günden itibaren halk gidebiliyor, okullar öğrencileri fuara götürüp gezdiriyor, çok sayıda etkinlik düzenleniyor, yazarlar eserlerini okuyor ve tüm bunlar bambaşka bir atmosfer yaratıyor. Frankfurt’ta ise satışlar ve para ön planda. Fakat okuyucuların arzularını karşılayan ve bu nedenle daha verilmli olan Leipzig Kitap Fuarı“ diyor.

Çağdaş Alman edebiyatı ve okuyucu kitlesini değerlendiren eleştirmen Löffler, günümüzde daha çok polisiye romanların ve ailelerin geçmişlerini konu alan romanların Alman okuyucusunun ilgisini çektiğini belirtiyor.

Nazi dönemine ilgi

“Aile romanı eğilimi Nobel ödüllü Günter Grass ile başladı” diyen Löffler sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ayrıca birkaç yıldır, başlangıcı nasyonal sosyalizm dönemi olan ve ondan sonraki üç kuşağı ele alan aile romanları dalgası var. Bu romanlar genelde torunlar tarafından yazılıyor. Bu aslında ilk Günter Grass’ın, Yengeç Yürüyüşü adlı kitabı ile başladı. İlk defa kaçış, kovulma, hava saldırıları ve bununla bağlantılı her şeyi konu olarak işledi.“

Ve Löffler’e göre Nazi dönemini yaşamış olan Almanların torunları bu konu hakkında yazmaya devam edecek, çünkü bu alanda talep yüksek. Çağdaş Alman yazarları dünyadaki eğilimleri giderek daha fazla takip eder hale geldiklerine ve kitaplarını tanıtmak için medyanın gücünden de fazlasıyla yararlandıklarına dikkat çeken Löffler, bu nedenle de genç Alman yazarların kitaplarının yabancı dillere çevrilme ve uluslararası piyasada yer edinme şanslarının arttığını söylüyor.

“Türkiye kökenli yazarlara iş düşüyor”

Bununla birlikte yabancı edebiyat da Alman kitap piyasasında ilgi görüyor. Türk edebiyatı da Almanların ilgisini giderek daha fazla çekiyor.

“Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülü’nü almasından sonra Türk edebiyatına olan ilgi arttı mı?” sorusunu Sigird Löffler, “İlginin arttığına eminim. Piyasaya kitapları çıkan diğer Türk yazarlara da katkısı olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda almanca yazan Türkiye kökenli yazarların Almanya’da bulunmasının da önemli olduğuna inanıyorum. Emine Sevgi Özdamar’dan Feridun Zaimoğlu’na kadar ilginç ve okuyucu kitlesini oluşturmuş bir çok isim var. Onlar aynı zamanda Türkçe yazan Türk yazlara dair de bir merakın oluşturulmasını sağlıyorlar. Gelecek sene Türkiye, Frankfurt Kitap Fuarı’ndaki misafir ülke olacak ve bunun büyük ilgi toplayacağını düşünüyorum“ şeklinde yanıtlıyor.