1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Filistin'de Hamas dönemi

Peter Phillip / DW26 Ocak 2006

Filistin özerk bölgelerinde yapılan seçimlerin galibi radikal Hamas örgütü oldu. Sonuçların belli olmasının ardından Başbakan Ahmed Kurey ve kabinesi istifasını sundu. Filistin bölgelerinde şimdi yeni bir dönem başlıyor. DW’den Peter Philipp’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZrK

“Hamas’ın El Fetih’e ciddi bir rakip olacağı ve olası bir El Fetih iktidarında kabineye gireceği seçimden önce de biliniyordu. Ama Hamas’ın mutlak çoğunluğu kazanabileceğini ve hükümeti kendisinin kurabileceğini kendi yandaşları ve seçmenleri bile tahmin edememişlerdi. El Fetih seçmeni, iktidarın hem yolsuzluklara bulaşmış, hem de İsrail ile bir barış anlaşması sağlayamamış olması nedeniyle karar aşamasına gelmişti.

Hamas ise sosyal angajmanları ve adının yolsuzluklara karışmamış olması nedeniyle seçmen gözünde puan kazandı. Hamas’ın İsrail’in varlığını ve barış sürecini inkar etmesi, adının da bir dizi terör eylemi ile anılması Filistinli seçmen için çok fazla anlam taşımıyor.

Tahmini seçim sonuçlarının belli olmasından sonra, sonucu kendi lehine dönüştürme çabasına giren El Fetih lideri ve Filistinliler’in Başkanı Mahmud Abbas, Hamas ile koalisyonu düşünebileceğini belirtiyor. Tabii Abbas, İsrail ile diyalog ve barış politikalarını Hamas’ın da kabul etmesini şart koşuyor.

Hamas’ın hükümeti kurması durumunda, bu tür planların bir geçerliliği kalmayacak. Ama Filistinliler’in, Oslo Barış Anlaşması’ndan geri adım atarak sert ve taviz vermeyen bir konuma gelmeleri, İsrail’in var olma hakkını reddetmeleri, şiddet ve terörü amaçları uğrunda araç olarak görmeye devam etmeleri durumunda, Filistin-İsrail anlaşmazlığında hiçbir ilerleme sağlanamayacağını Hamas da kendiliğinden kavrarsa iş değişir.

Gerçi seçim kampanyaları sırasında Hamas bu tür tezleri kullanmadı ama, bu noktalar programının temellerini oluşturuyor. Bu durumda Hamas’ın yeni barış görüşmelerine nasıl başlayacağı da kestirilemiyor. Bunun ötesinde birçok Filistinli seçmenin, Hamas’ı dini görüşleri nedeniyle onaylamadığını da hesaba katmak gerekir.

Öte yandan Hamas’ın parlamentoya girmesi sadece İsrail’in değil, ABD ile AB’nin de başını epeyce ağrıtacak, çünkü hepsi Hamas’ı terör örgütü statüsünde görüyorlar ve yasaklanmasını talep ediyorlar. Şimdi Hamas’ın birdenbire nasıl olup da normal muhatap görüleceği bilinmiyor.

Amerikan yönetimi bunun çaresini şöyle buldu: Gelecekteki Filistin hükümeti ile görüşmek, ama Hamas üyelerini devre dışı bırakmak… Ne var ki, Hamas eğer hükümetin başını çekecek olursa, o zaman ABD’nin bu çözümü uygulamaya koyması zorlaşacak.”