1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Esad köşeye sıkışıyor

17 Kasım 2011

Arap ülkeleri ve Türkiye, Suriye'ye karşı tutumunu sertleştirdi. Arap Birliği, Şam'a şiddeti durdurması için 3 gün süre verdi. Ancak ülkeden operasyon haberleri gelmeye devam ediyor.

https://p.dw.com/p/13Cav
Fotoğraf: dapd
Syrien / Panzer / Daraa
Fotoğraf: dapd

Suriye'de Arap ülkelerinin başlattığı tüm diplomatik çabalara rağmen şiddet olayları devam ediyor. Ülke genelinde muhaliflere yönelik operasyonlar düzenlendiği ve bugün çıkan çatışmalarda en az 10 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Ülkedeki yabancı basın mensuplarının çalışmaları da engelleniyor. Ülkedeki gazetecilerin telefon ve bilgisayarları izlenirken yetkililerden izinsiz çekim yapılamıyor.

Suriyeli bazı muhalifler, olayların bir - iki ay içinde iyice çığrından çıkacağı, ordudan ayrılmaların katlanarak artacağı ve rejimin dört - beş aydan fazla ömrü kalmadığı kanısında. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da ordudan ayrılan askerlerin istihbarat servisine ait binaya düzenlediği saldırıya işaret ederek Suriye'nin bir iç savaşın eşiğine geldiğini söyledi. Lavrov, Suriye'deki sorunun barışçıl yollardan çözülmesini isteyen tüm ülkelere, hem hükümete hem de muhaliflere şiddeti durdurup müzakerelere başlaması çağrısında bulunmasını da istedi.

Arap Birliği'nden yaptırım kararı

Arap Birliği ve Türkiye de Şam yönetimine karşı sesini giderek yükseltiyor. Türkiye ile birlikte Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a şiddet olaylarının sona erdirilmesi için acil önlem çağrısına bulunan Arap Birliği, çarşamba akşamı Şam yönetimine ayrıca üç günlük süre verdi. Arap Birliği, üç gün içinde Şam yönetiminin şehirlerdeki askeri birliklerin çekildiğini kontrol etmek için ülkeye gözlemci gönderilmesine onay vermesini istiyor. Şam gözlemcilerin girişine onay vermezse Arap Birliği, yeni yaptırım kararları almak istiyor.

Avrupa ülkeleri de Birleşmiş Milletler nezdinde harekete geçti. Almanya, Fransa ve İngiltere Suriye'deki şiddet olaylarının sonlandırılmasını öngören bir karar tasarısı hazırladı. BM Genel Sekreterliği'ne iletilecek tasarında, Suriye'deki insan hakları ihlallerinin kınanması öngörülüyor. Almanya'nın BM Büyükelçisi Peter Witting, dün yapılan bir toplantıda pek çok Arap ülkesinden de bu konuda Avrupalı ülkelere destek geldiğini kaydetti. Tasarının önümüzdeki hafta Genel Kurul’a sunulması bekleniyor.

Erdoğan'dan acil tedbir çağrısı

Suriye'deki gelişmeleri Ankara da yakından izliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Suriye’deki olaylara sessiz kalınmaması çağrısında bulunarak “Akan kanın durması için acilen tedbir almak zorundayız” dedi. Erdoğan, Mısır, Tunus ve Libya’da yaşanana benzer acıların bugün Suriye'de yaşandığını ifade ederek şöyle konuştu:

''Suriye, enerji kaynakları noktasında yeterince zengin bir ülke olmadığı için, dünya kamuoyunda yeterince dikkat ve hassasiyetle izlenmiyor olabilir. Yeterince petrole sahip olmadığı için Suriye, Libya kadar yankı uyandırmıyor olabilir. Ama bilmenizi isterim ki, Libya'da ölenler ne kadar insansa, ne kadar cansa Suriye'de öldürülenler de o kadar insandır, o kadar candır. Libya için iştahlarını kabartanların, Suriye'deki katliamlar için sessiz ve tepkisiz kalması, insanlık vicdanında tamiri zor yaralar açmaktadır."

''Suriye'deki ve genel olarak Ortadoğu'daki sorunlar, bölgesel sorunlar değil, küresel sorunlardır'' diyen Erdoğan, dolayısıyla, enerji arz güvenliği adına olduğu kadar, küresel refah, huzur, dayanışma adına da bölgede yaşanan trajedinin görülmesi gerektiğine dikkat çekti.

Ölü sayısı giderek artıyor

Hükümet karşıtı protesto gösterilerinin başladığı ilk günden beri Suriye'deki gelişmeleri medya aracılığıyla dünyaya duyuran Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur, "İstatistiklerimizde şu ana kadar ölen 4 bin 420 kişinin ismi var. Bu sadece bizde isimleri olanlar. Suriye'deki aktivistlere göre tahmini rakam bunun çok üzerinde. Onlar, tahmini ölü sayısının 10 binin üzerinde olduğunu söylüyor" dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/AFPD/dapd/AA, BE/HK