1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Erozyon Dede'ye ödül

27 Eylül 2012

Dünya kamuoyunda ve basında Alternatif Nobel olarak adlandırılan Right Livelihood – Doğru Yaşam Ödülleri'nden onur ödülü Türkiye’de Erozyon Dede diye anılan Hayrettin Karaca’ya verildi.

https://p.dw.com/p/16GEW
Hayrettin Karaca
Hayrettin KaracaFotoğraf: TEMA



2012 yılı Alternatif Nobel Onur Ödülü’nün Hayrettin Karaca’ya veriliş gerekçesi şöyle açıklandı: ‘‘Başarılı girişimciliğini etkin çevrecilikle kaynaştırarak doğal yaşamın korunmasını ve doğru yönetimini yaşamı boyunca bitmez tükenmez bir enerji ile desteklediğinden ve savunduğundan dolayı 2012 Onur Ödülüne lâyık görüldü.’’

Uluslararası Right Livelihood Vakfı Müdürü Ole von Uexkull, Hayrettin Karaca için ayrıca, ‘’O Türkiye çevre hareketinin dedesi sayılıyor. Başarılı bir işadamıyken, çevreyi korumak amacıyla bugün oldukça etkin duruma gelen bir hareket başlattı. Kuruluşuna öncülük ettiği Tema Vakfı bugün yüzbinlerin desteğiyle ülke çapında toprak ve doğal yaşam ortamlarını korumak için mücadele ediyor. 12 yıl sonra bütün dünya çevrecilerine örnek olacak bir Türkiyeli çevreciyi daha ödüllendirmekten mutluyuz’’ diye konuştu. Alternatif Nobel Ödülü 2000 yılında da siyanürlü altın madenciliğine karşı mücadele eden çevreci Birsel Lemke’ye verilmişti.

90. yaşında Alternatif Nobel Ödülü’nü kazanan Hayrettin Karaca, daha önce de birçok ödüle lâyık görülmüştü. Beş Türk üniversitesinden fahri doktorluk ünvanı bulunan Karaca BM Çevre Programı’nın "Global 500 Roll of Honor" adlı ödülünü, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin ‘’Çevre Ödülü’’nü, Lions Club’ün "Melvin Jones Ödülü"nü, Çevre Bakanlığı’nın "En Büyük Hizmet Ödülü"nü ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü’nü kazanmıştı. Pekçok bilimsel topluluğun üyesi olan Hayrettin Karaca, Uluslararası Dendroloji Topluluğu'nun da başkan yardımcılığını yaptı. Hayrettin Karaca için 90. yaş armağanı olarak değerlendirilebilecek olan Alternatif Nobel Ödülü Tema Vakfı’nın da 20. kuruluş yılına rastladı.



Para ödülleri

Toplam 150 bin Euro para ödülü Afganistan, Büyük Britanya ve ABD’ye gitti. Vakıf direktörü Ole von Uexkull, ödüllerin günümüzde karşı karşıya olduğumuz en acil sorunlara uygulanabilir ve örnek oluşturacak çözümleri sunanları onurlandırmak ve desteklemek için verildiğini hatırlatırken, küresel barış ve güvenlik için temel sayılacak önkoşulları tanımlamalarını, bu yıl ödül kazananların ortak yanları olarak gösterdi. Çevre, insan hakları, silahsızlanma ve adalet için mücadele eden, sürdürülebilir yaşamı savunanlar arasından seçilen ödül sahiplerinin temel ortak özellikleri hümanist oluşları. Bu yıl 52 ülkeden ve 122 aday arasından ödüle lâyık görülen Afganistan’dan Sima Samar, ABD’den Gene Sharp ve Büyük Britanya’dan CAAT hareketi, insan hakları, pasif direniş ve silahsızlanma için mücadeleleriyle tanınıyor. Ödül kazananların seçiliş gerekçeleri ve çalışmaları vakıf direktörü Ole von Uexkull ve eşbaşkan Alman çevreci Monica Griefahn tarafından düzenlenen basın toplantısında açıklandı.

Hümanistler

Afganistan’dan Sima Samar ‘‘dünyanın en karışık ve tehlikeli bölgelerinden birinde insan hakları ve özellikle kadın hakları için kararlı ve cesur mücadelesi nedeniyle’’ ödüllendirildi. Ülkesindeki bağımsız insan hakları komisyonunun başkanı olan Sima Samar 2001-2003 arasında kadın bakanı olarak görev yaptı. 2005’ten beri Sudan’da insan haklarıyle ilgili olarak BM özel ropörtörlüğünü de yürütmekte olan Sima Samar 2011’de kurulan Afganistan Gerçek ve Adalet Partisi üyesi.

ABD'den Prof. Gene Sharp, ‘‘pasif direnişin temel ilkelerini ve stratejilerini geliştirerek dünyanın değişik çatışma bölgelerinde pratikte uygulanmasına verdiği destekten dolayı’’ ödüle lâyık görüldü. 1960’lardan bu yana pasif direnişin önemi ve yöntemleri üzerine çalışan Prof. Sharp’ın görüşleri, dünyanın pek çok yerinde uygulandı. ‘’Diktatörlükten Demokrasiye’’ adı kitabıyla pasif direnişin sorunlu bölgelerde uygulanabilir bir taktik hale gelmesini sağlayan Gene Sharp, şiddetin şiddete yol açtığını savunuyor. Gen Sharp’ın pasif direniş taktikleri, Baltık ülkelerinin Sovyetler Birliği’nden kopuşunda, Ukrayna’da, Gürcistan’da ve Arap Baharı olarak olarak adlandırılan Kuzey Afrika ülkelerindeki rejimlerin devrilişi sırasında uygulandı.

Büyük Britanya'daki CAAT (Campaign Against Arms Trade) hareketi ‘‘küresel silah ticaretine karşı yürüttükleri yaratıcı ve etkin mücadele için’’ ödüllendirildi. Geniş bir yelpazeye yayılan barış derneklerini bünyesinde toplayan CAAT 1974’te kuruldu. CAAT silah ticaretinin, uluslararası sorunlarda askeri yöntemlerin tercih edilmesine yol açtığını, ekonomik gelişmeyi önlediğini, insan hakları ihlallerine neden olduğunu ve dünya güvenliğini tehlikeye soktuğunu ileri sürerek silahlanmaya karşı kampanyalar yürütüyor.

Alternatif Nobel Ödülü nedir?

Alternatif Nobel Ödülleri, 1980 yılında kurulan Right Livelihood-Doğru Yaşam Vakfı tarafından veriliyor. Ödül için temel kriter ve amaç şöyle belirtiliyor: ‘‘günümüzde karşı karşıya olduğumuz en acil sorunlara uygulanabilir ve örnek oluşturacak çözümleri sunanları onurlandırmak ve desteklemek.''

Ödüller her yıl aralık ayının ilk haftasında İsveç Parlamentosunda yapılan bir törenle sahiplerine verlimekte. Bu yılki ödül töreni 7 Aralık’ta yapılacak.

Vakfın kuruluşunu ve ödüllerin temelini oluşturan fonu İsveçli-Alman profesyonel filatelist Jakob von Uexkull pullarını satarak gerçekleştirdi. Ödüllerin finansmanı ise kişi ve kuruluşların bağışlarıyla sağlanıyor. Bugüne kadar 62 ülkeden 149 kişi ödüllendirildi.

Vakfın kuruluşunu ve ödüllerin temelini oluşturan fonu İsveçli-Alman profesyonel filatelist Jakob von Uexkull pullarını satarak gerçekleştirdi. O tarihten beri ödüller özel bağışlarla finanse edilmektedir.



Hayrettin Karaca kimdir?

Erozyon Dede ya da Toprak Dede anılan hayrettin Karaca 4 Nisan 1922’de Bandırma’da doğdu. Trikotaj atelyesi sahibi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Hayrettin Karaca, lise eğitiminden sonra atelyenin başına geçti. Karaca trikolarını tanınmış bir marka haline getiren Hayrettin Karaca, ilk triko ihracatını gerçekleştirdi. Edebiyata ilgi duyan doğayı seven Hayrettin Karaca 50’li yaşlarında işi oğluna devrederek Anadolu’yu karış karış gezmeye başladı. Ağaç ve bitki örtüsünü fotoğraflarla belgelemeye başlayan Karaca bunlardan örnekler toplayıp Yalovadaki bahçelerinde yetiştirdi. 135 dönümlük arazide yetiştirdiği ağaçlar bir süre sonra bütün dünyadaki botanikçilerin bildiği bir arboretum haline geldi.

Tema Vakfı

Hayrettin Karaca Anadolu’yu gezerken hızlı bir çölleşme tehdidinin farkına vardı. Bitki türlerinin yok olduğunu gördü. Harap olmuş meralar, kuruyan şelaleler ve tahrip edilen ormanlar onu harekete geçmeye itti. Sanayici arkadaşı Nihat Gökyiğit'le birlikte 1992 yılında TEMA'yı, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı'nı kurulmasına öncülük etti. Tema Vakfı Hayrettin Karaca’nın önderliğinde toprak erezyonun tehlikesi konusunda halkı ve hükümetleri uyardı, yoğun ağaçlandırma kampanyalarına öncülük etti. Tema’nın çalışmaları sayesinde halk arasında çevreye duyulan ilginin yüzde 12’den yüzde 51’e çıktı. Hayrettin Karaca’nın onursal başkanlığını yürüttüğü Tema Vakfı bugün çevre konusunda değişik projeler yürütmekte ve kitaplar yayınlamaktadır. Hayrettin Karaca da çevre bilincinin gelişmesi için konferanslar vermekte televizyon programları yapmaktadır.

Dünyadaki çevrecilerin guru’su olarak tanınan Worldwatch Enstitüsü Başkanı Lester Brown: "Türkiye'de Hayrettin Karaca adı, doğa ve çevreyi korumayla eş anlamlıdır. Eğer günün birinde bir çevre azizi olacaksa, bu sıfatı alacak ilk kişi Hayrettin Karaca olacaktır"

Türkische Umweltschützer Hayrettin Karaca
Fotoğraf: TEMA
Türkische Umweltschützer Hayrettin Karaca
Fotoğraf: TEMA

Hannover Üniversitesi'nden Ekoloji profesörü Franz H. Meyer: "Şimdiye kadar, kişisel çıkar gütmeden, kendini insanlığın yararına çalışmaya adamış böyle birine rastlamadım."

Türkiye'deki kırsal kalkınma projelerinden birkaçını gördükten sonra TEMA'ya üye olan Avrupa Parlamentosu'ndaki çevrecilerden Hollanda'lı Doeke Eisma, Hollanda gazetelerine gönderdiği bir yazısında şöyle dedi: "İnsanlar onunla tanışmak ve konuşmasını dinlemek için yollara dökülüyor. Çiftçilerin karşısındaki mütevazi tavrı, Gandi'nin haline benziyor. O da Gandi gibi hizmet ettiği dava uğruna kendi kişiliğini adeta silmiş."

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Osman İkiz

Editör: Nihat Halıcı