1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Demokratik süreci tehlikeye atıyor’

14 Haziran 2013

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Gezi Parkı eylemleri karşısındaki tavrından ötürü eleştirenler arasına Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu başkanı Elmar Brok da katıldı.

https://p.dw.com/p/18pEB
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo

Hrıstiyan Demokrat Birlik Partili Avrupa Parlamentosu üyesi Elmar Brok, Erdoğan hükümetine sert eleştirilerde bulundu. Aynı zamanda AP Dışişleri Komisyonu Başkanı olan Brok, Alman Deutschlandfunk radyosuna verdiği röportajda, Erdoğan’ın sertlik politikasıyla barışçıl bir ilişkiye geri dönüşü zorlaştırdığını belirtti:

“Korkarım ki Erdoğan, barışçıl ilişkiye geri dönüşü çok zor hale getirecek bir çizgiyi aşmış durumda. Muhalefet ve göstericilerle görüşeceğini açıklayıp, görüşme öncesinde ve diğer verilen sözlere rağmen şiddet kullanarak eylemcileri dağıtıyorsa, görüşmenin ne zeminde yapılabileceğini bilemiyorum. Aşılması zor çizgiler çekerek tabii Türkiye’deki genel demokratik süreci de tehlikeye atıyor…”

‘Temel haklarda gelişme yetersiz’

Erdoğan’ın çeşitli reformlara imza attığını, ancak temel haklar konusunda durumun çok da büyük bir gelişme kaydetmediğini belirten Brok, “Erdoğan yapabileceklerinin sonuna geldi” görüşünü savundu.

“Türkiye’de şu an son on yılda olmadığı kadar çok gazetecinin hapiste bulunduğunu unutmamalıyız. Gerçek rakamlar, Avrupa’da Türkiye ile ilgili haberlerin anlattığından farklı bir dil konuşuyor. Kuşkusuz reformlar yaptı. Ama bu reformlara rağmen Erdoğan’ın şu an yapabileceklerinin sonuna geldiği görülüyor. Vatandaşların İslamî bir Türkiye’ye giden yola rıza göstermeyeceğini gördü.”

Elmar Brok
Elmar BrokFotoğraf: DW

Gösterilere katılan kesimin Atatürkçü laiklerden, özgürlük hakları talep eden gençlere, çevrecilerden Alevilere geniş bir yelpazeyi yansıttığına dikkat çeken Brok, “Erdoğan’ın askeri geri plana düşürmek, laik Atatürk dönemini geri itmek için kullandığı özgürlük haklarını şimdi bir parça İslamcılık yoluna girmek için kullanması karşısında toplumun geniş bir kesimi, özellikle de gençler karşı koyuyor”diye konuştu.

“Görünen o ki, normalde birbiriyle çok da bağlantılı olmayan toplumun geniş kesimleri, değişik nedenlerle Türkiye’nin laik devlet yapısının bozulmasına, tek bir kişinin son derece güçlü bir şekilde öne çıkmasına ve yıllardır kaydettiği başarıların ardından şimdi yeni bir Paşa olduğunu düşünmesine karşı koyuyor. Erdoğan’ın şu an içinde bulunduğu zor duruma düşmesinde, aynı zamanda çok uzun süre iktidarda kalmış olmasının ve öz güvenle dolup taşmış olmasının da rolü olduğuna inanıyorum. En azından Cumhurbaşkanı Gül ve diğerlerinin özür dilemesini kavrasaydı... Ama onun için konu bu değil. Kendi etrafına bir duvar örmüş durumda ve bence krizin en önemli noktası bu. İnsanlar da burada demokratik bir anlayışla bağdaştırılamayacak bir iktidar hırsının olduğunu hissediyor.”

‘Türkiye’nin AB’ye girmek istediğine inanmıyorum’

AP Dışişleri Komisyonu başkanı Brok, Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili mesajlar da verdi. Avrupa Komisyonu tıkanmış üyelik müzakerelerine ivme kazandırma ve daha bu ay içinde müzakerelerin yolunu açma isteğinde. Brok “Sizce bu doğru bir zamanlama mı? sorusunu şöyle yanıtladı:

“Müzakerelerde yeni bir başlık açılması uzun süreli bir planlamanın bir parçası. Zamanlaması doğru mu, bunu önümüzdeki gün ve haftalarda değerlendirmemiz gerekecek. Ben önümüzdeki hafta Türkiye’ye gideceğim, Cumhurbaşkanı Gül ve diğer yetkililerle görüşeceğim. Kararımızı bunun ardından vereceğiz. Tabii ki genel olarak Türkiye’yi kendi tarafımızda tutmak önemli. Yüzünü Batı’ya çevirmiş bir Türkiye, tabii ki İran ya da Irak’a çevirmiş bir Türkiye’den on kat daha iyidir. Bu nedenle Türkiye ile bağımızı korumalıyız.”

Şahsen Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu belirten Hrıstiyan Demokrat Birlik Partili politikacı, ancak Türkiye’nin Avrupa ekonomi birliğine dahil edilmesi, Norveç formülü gibi yöntemlerle NATO üyesi Türkiye’nin Batı tarafında tutulması gerektiğini kaydetti. AP Dışişleri Komisyonu Başkanı, AB üyeliği sürecine de değinerek, “Ya tam ya hiç” anlayışının her iki taraf için de tehlikeler içerdiğini ve artık duvara tosladığını belirtti. Türkiye’nin günü geldiğinde AB’ye girmek isteyeceğine inanmadığını belirten Brok, “Türkiye’nin üyelik için egemenlik haklarından feragat edeceğine inanmıyorum” diye konuştu.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/JB/BK/EC/NH

DW Türkçe'yi Facebook (https://www.facebook.com/dwturkce), Twitter (https://twitter.com/dw_turkce) ve Youtube (http://www.youtube.com/deutschewelleturkish) üzerinden de takip edin!