1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan arabulucu rolünü tehlikeye attı

Baha Güngör / DW30 Ocak 2009

Davos’ta yaşanan krizi değerlendiren DW Türkçe Yayınlar Yöneticisi Baha Güngör, Erdoğan’ın kontrolünü kaybettiği ve üstlendiği misyona zarar verdiği değerlendirmesinde bulunuyor.

https://p.dw.com/p/Gjv7
DW Türkçe Servisi Yöneticisi Baha Güngör

“Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta yaptığı, uluslararası diplomasinin Ortadoğu’da arabulucu olarak ona bağladığı umutları yıktı. Türkiye’nin 1952’den beri NATO üyesi olması, onyıllardır bir değerler topluluğu olan Avrupa Birliği’ne girmek istemesi ve yakın dönemde de İsrail ile Suriye arasında arabulucu olarak büyük itibar kazanmış olması nedeniyle Erdoğan’ın sözleri özellikle dikkat çekti.

Tartışmada ana sorumluluk, Erdoğan ve Arap Birliği Sekreteri Amr Musa’ya sadece 12, Peres’e ise 25 dakika konuşma izni veren moderatör, Washington Post yazarı David İgnatius’undu. Peres’in, ülkesinin sivil halka, uluslararası yardım kuruluşları ve bölgedeki BM kurumlarına aldırmadan Filistinliler’e karşı giriştiği zalim savaşı duygusal bir şekilde ve zaman zaman yüksek sesle savunma çabaları Erdoğan’ı çileden çıkardı.

Tepki amacını aştı

Erdoğan’ın tepkisi temelde haklı olabilir. Peres, yönelttiği, “İstanbul’a her akşam roketler düşse ne yapardınız?” sorusuyla Erdoğan’a yanıt hakkı yaratmış oldu. Ancak Erdoğan tonunu ayarlayamayarak amacını aştı. Moderatörün, akşam yemeğine gecikilmemesi için Erdoğan’ın sözünü kesme girişimleri, onu daha da sinirlendirdi.

Ancak Peres’e ve moderatöre karşı ağız dalaşı, ayrıca bir daha Davos’a katılmayacağı açıklaması ile Erdoğan Ortadoğu’da ciddiye alınan arabulucu rolünü tehlikeye atmış oldu. Gazze Operasyonu’nun hemen arefesinde Ankara’ya gelen İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in, ‘Gazze’ye saldıracak mısınız?’ sorusuna açık bir ‘hayır’ yanıtı vermiş olması, dolayısıyla yalan söylemesi de Erdoğan’ı çok sinirlendirmiş görünüyor.

Diplomatik davranmalıydı

Buna rağmen Erdoğan’ın çok daha diplomatik davranması gerekirdi. O, bölge barışı için çok önemli, büyük bir ülkenin Başbakanı ve Batı’nın güvenilir bir temsilcisi. Davos’taki kavganın ardından, İsrail’e ve Yahudi halkına dostluğunu vurgulama çabaları, kendisinin ve ülkesinin itibarına verdiği zararı sınırlandırmaya yeterli olamaz."