1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erbil ile ticarette referandum endişesi

24 Ağustos 2017

Bir dönem "Yeni Dubai" olarak görülen Erbil'in bağımsızlık referandumu hazırlığını ekonomi dünyası yakından izliyor. Bölgede yatırımı olan Türkiyeli şirketler, ne olursa olsun sınırın açık tutulmasını istiyor.

https://p.dw.com/p/2ikIE
Habur Sınır KapısıFotoğraf: Reuters/Kadir Baris

Türkiye'nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) 25 Eylül'de yapılması planlanan bağımsızlık referandumuna sert bir dille karşı çıkması, bölgede milyarlarca dolarlık işe imza atan Türkiyeli şirketleri endişelendiriyor. DW Türkçe'ye konuşan iş insanları, referandumdan ne çıkarsa çıksın sınırların açık tutulması gerektiği görüşünde.

IKBY Başkanı Mesut Barzani, Irak'ın geleceğini değiştirecek bağımsızlık referandumuna yaklaşık bir ay kala ısrarlı duruşunu koruyor. Referandum kararına ilişkin dünya devletlerinden farklı tepkiler gelirken, bağımsızlık referandumuna şiddetle karşı çıkan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Türkiye, İran ile birlikte Barzani'ye referandum kararından bir an önce vazgeçmesi çağrısı yapıyor. Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum yapılmasını doğru bulmadıklarını belirterek, "Bu tür bir adım atılması, yalnızlığa adım atılması demektir" sözleri ile sınırın Türkiye tarafından kapatılabileceğini akıllara getirdi.

Birkaç yıl önceye kadar ekonomisindeki hızlı büyüme ve barındırdığı yatırım fırsatları nedeniyle "Yeni Dubai" diye adlandırılan IKBY, son 3 yılda IŞİD ile savaş ve Bağdat Yönetimi bütçesinden pay alamadığı için ekonomik kriz içerisinde. 

Irak - Kurdischer Präsident Masud Barazani
IKBY Başbakanı Mesud BarzaniFotoğraf: picture-alliance/dpa/K. Akrayi

Türk şirketleri bölgeden çıkıyor

Beş yıl önce yaklaşık 1500 Türk şirketinin bulunduğu ve yalnızca Türk müteahhitlerin yaptığı yatırımların 30 milyar doları aştığı bölge, şimdilerde Türkiye iş dünyası için cazibesini kaybetmiş durumda. Yaklaşık 300 Türk şirketinin bölgedeki işlerine son verdiği belirtiliyor.

DW Türkçe'ye konuşan iş dünyası temsilcileri, bölgedeki yeraltı ve yerüstü kaynaklarının hala çok değerli olduğunu, ancak yeniden yatırım yapmak için siyasi tansiyonun düşmesi gerektiğini söylüyorlar. Yaklaşık 15 yıldır bölgedeki en etkin taşımacılık firması olan Taha Kargo'nun Yönetim Kurulu Başkanı olan aynı zamanda Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki Türkiye-Irak İş Konseyi Başkanı Emin Taha, "Bizce Kuzey Irak, Türkiye için vazgeçilmez bir pazar. Bazı şirketlerin işleri yarım kaldı ama para ödemeleri başlaması halinde bu firmalar pazara geri dönebilir" diyor.

Özellikle IKBY'de büyük yatırımları bulunan müteahhitlik firmaları için alacaklarını tahsil edememek büyük bir sorun. Türkiye Müteahhitler Birliği verilerine göre Türk şirketlerinin Barzani hükümetinden 3 milyar dolarlık alacağı bulunuyor. Bölgede son 3 yıldır işlerin durduğunu söyleyen Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, "Şu anda üyelerimiz içinde bölgede iş yapan kimse kalmadı. Referandumdan sonra ise şirketlerimizin bölgede iş yapıp yapmayacağı, açıkçası siyasi gelişmelere bağlı" diye konuşuyor.

"Ticaret devam etmek zorunda"

Irak Türkei Baustelle in Bagdad Entführung von türkischen Bauarbeitern
Irak'ın kuzeyinde Türkiye'den çok sayıda inşaat şirketi faaliyet gösteriyorFotoğraf: picture-alliance/epa/M. Jalil

Bölgede uzun yıllar iş yapmış Türk şirketlerinin son gelişmeler ile birlikte tedirginlik hissine kapıldığını anlatan Türkiye-Irak İş Konseyi Başkanı Emin Taha'ya göre ise şu anda yaşananları "bekleme dönemi" diye adlandırmak mümkün. Referandum sonrası yaşanacak gelişmeleri çok yakından takip edeceklerini vurgulayan Taha, ne olursa olsun bölge ile ticaretin sürmesi gerektiği görüşünde. Bölgeden Türkiye'ye gelen turist sayısında artış yaşanmaya başladığını, Türkiye'nin ihracatının ise yıl sonuna kadar 10 milyar dolara yaklaşacağını kaydeden Emin Taha şunları söylüyor: "Bölge ile ticaretimiz ve ihracatımız devam etmek zorunda. Güneydoğu'daki kentlerin ayakta kalması açısından bu önemli. Kuzey Irak'a ihracat amaçlı kurulan fabrikaların işlevsiz hale gelmesi, işsizlik sorunu yaratır ve bu da terörü besler."

"Sınır asla kapatılmamalı"

IKYB'de önemli yatırımları bulunan isimlerden biri Kadooğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu. Kadoil firması ile Erbil, Süleymaniye, Duhok ve Zaho'da 5 akaryakıt istasyonu bulunan Kadooğlu, ayrıca bölgenin en büyük gıda tedarikçilerinden biri. "Şu an Türkiye referanduma karşı ama bunu aşmalı ve bölge ile iyi komşuluk ilişkileri geliştirmeli" diyen Tarkan Kadooğlu, referandum sonrası Türkiye-IKBY arasında olumlu bir süreç başlamaması halinde Türk şirketlerinin tamamen bölgeden çekilmek zorunda kalabileceğini vurguluyor. Kadooğlu, böyle bir gelişmenin uzun yıllar içerisinde kurulmuş dostane ilişkilere ve milyarlarca dolarlık yatırım fırsatlarına büyük darbe vuracağını dile getiriyor.

IKYB ile ticarette merkez kentlerden biri olan Diyarbakır'ın iş dünyasında ise, sınırın kapatılabileceği ihtimali endişe yaratıyor. Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, şu anda ticaretin devam ettiğini ancak büyük oranda yalnızca gıda ve gündelik tüketim ürünleri ihracatına ağılık verildiğini belirtiyor. Referandum sonrası Türkiye'nin sınırını kapatması halinde Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin gibi kentlerde ekonominin büyük darbe alacağının altını çizen Baysal, "Sınır asla kapatılmamalı. Bu kabul edilemez bir hareket olur. Biz Diyarbakır iş dünyası olarak referandum kararını destekliyoruz. Temennimiz yumuşak bir diplomatik dil ile bu sorunlu sürecin aşılmasıdır" şeklinde konuşuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Aram Ekin Duran