1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

El Fetih kongresinin yankıları

13 Ağustos 2009

El Fetih'in kongresi pek çok tartışmalara yol açtı. Gazzeli yüzlerce delege Beytüllahim'e gidemedi. Peki, siyasi cephede tüm bu çekişmeler yaşanırken, halk ne düşünüyor?

https://p.dw.com/p/J8sM
Fotoğraf: AP

Filistinli El Fetih'in 20 yıl aradan sonra ilk kez Beytüllahim’de parti kongresi düzenlemesinin yankıları sürüyor. 4 Ağustos’ta başlayan kongrede, partinin en önemli kurulu olan Merkez Komitesi’nin yeni üyeleri belirlendi. Açıklanan sonuçlara göre, El Fetih Merkez Komitesi’nde bu kez 19 yeni üye yer alıyor. Filistin lideri Mahmud Abbas ile birlikte Komite’de toplam 23 kişi bulunuyor. 19 kişinin seçimle gelmesi nedeniyle, Abbas’ın atamasıyla gelen delege sayısı da 4’ten 3’e düşmüş oldu. Ancak Kongre, görüşmeler sırasında olduğu gibi, başlamadan önce de oldukça çekişmeli geçti. Gazze Şeridi'ndeki 450 dolayında delegenin ancak bir kısmı Batı Şeria'daki kongre çalışmalarına katılabilmiş, diğerleri, Hamas'ın çıkışlarına izin vermemesi nedeniyle kongreye gidememişti.

Ayman El Musaddır, Gazze Şeridi’ndeki Dayr El Belah yakınlarında yaşayan bir El Fetihli. El Musaddır, Beytüllahim'de düzenlenen El Fetih parti kongresinin sonuçlarından pek memnun değil:

"Gazze milletvekilleri, görüşlerini daha iyi açıklayabilirlerdi. Böylece seçimler üzerinde daha fazla etkimiz olabilirdi. Çünkü yeni merkez komitesinde, sadece Muhammed Dahlan, Gazze kökenli. Gazze Şeridi’nin diğer temsilcileri dışarıdan geliyor.”

Gazze’deki delegelerin pasaportlarına el kondu

45 yaşındaki El Musaddır da diğer yüzlerce Gazzeli delege gibi, Beytüllahim’e gidemedi. İktidardaki Hamas yönetimi, seyahatten kısa bir süre önce, delegelerin pasaportlarına el koydu –ki bu bir provokasyon ve alarm sinyali olarak değerlendiriliyor. Buna rağmen El Fetih yönetimi, parti kongresinde, siyasi bölünmelerin nasıl giderileceği konusuna bir yanıt bulamadı. Hamas Hükümeti'nin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmed Yusuf, Hamas ve El Fetih arasındaki çatışma noktalarını şöyle tanımlıyor:

"İktidarın tutumu, güvenlik güçleri ve seçimler. Eğer iki taraf da ulusal uzlaşıdan yana olursa, sorunları çözebilirler.”

Kahire’deki görüşmeler bir sonuca ulaşmadı. El Fetih ve Hamas, bunun yerine kaç tane taraftarının hapsedildiğinin kayıtlarını tutuyor. Hamas, Batı Şeria’daki yetkililerin acımasızlığını öne sürerek, Gazze’deki siyasi muhaliflere karşı tutumunu haklı gösteriyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yusuf, şunları söylüyor:

"Birlik sağlayabilmek için zaman gerekli. Amerikalılar 'Bir şeyin daha iyi olması için, önce daha kötü olması gerekir' der. Bazen hedefe ulaşabilmek için, insanın en son noktaya kadar gitmesi gerekiyor.”

Halkın tahammülü kalmadı

Ancak iki tarafında dikkate almadığı bir şey var. O da Gazze halkının çoktan tahammül sınırlarına vardığı. İsrail, bölgeyi tekrar kordon altına aldı. Karaborsanın yıkıcı etkileri, kıyı şeridindeki toplumun geri kalanını neredeyse iflasın eşiğine getirdi. İsrail’in, bin 400’den fazla kişinin hayatını kaybettiği Ocak ayındaki saldırısı, durumu daha da kötüleştirdi. Bağımsız danışmanlık yapan Sami Abdül Şafi, El Fetih’in Beytüllahim'deki kongresinin kıyı şeridindeki insanlar için hiçbir anlamı olmadığını söylüyor. Şafi, "Bu yönde açık bir sinyal bulunmaması, Gazze'de uzlaşı için net bir plan olmadığı endişesi yaratıyor” diyor.

Torsten Teichmann / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa