1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ekonomi teorilerinde köklü değişim

17 Kasım 2011

Önce bankalar sallandı, şimdi devletler sarsılıyor. Finans dünyası yıllardır kriz ortamında sendeliyor. Bütün bunların iktisadî ilimler üzerinde de etkisi var. Ama ‘Homo Oeconomicus’ hâlâ ayakta.

https://p.dw.com/p/13BZP
Fotoğraf: Fotolia/Dan Race

 

Claudio Wewel bundan birkaç yıl önce iktisat tahsiline başladığında ‘finans piyasalarının düzenlenmesi’, ‘sistemik riskler’ ya da ‘ekonomik ahlâk’ gibi kavramlar kulağına pek ender çalınıyordu. Doktora tezini hazırlamakta olduğu şu günlerde artık etüd verdiği öğrencilerle, devletin yasalar yoluyla piyasaya nasıl çekidüzen verebileceğini, bütün finans sistemini çökertebilecek riskleri ve dayanışma ya da sürdürülebilirlik gibi, ekonomiye yön verenlerin esinlenebileceği insani değerleri tartışıyor.

Önceleri dikkatlerden kaçan ve mali krizin patlak vermesiyle önemi artan bu konular artık derinlemesine araştırılıyor. İktisat ilminin temel felsefesi, finans piyasalarını rahat bırakmanın en iyisi olduğuydu. Köln Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyelerinden Profesör Achim Wambach, ‘krizin bu felsefeyi temelinden sarstığını’, söylüyor.

Odak noktasında insan

Artık, ‘piyasaların tanzimi’ ve ‘sistemik riskler’ kadar, bütün yetenek ve zaaflarıyla insan da ekonomik teori ve kalıpların ‘kapsama alanına’ alınıyor. Örneğin, bireyin belli ekonomik şartlar karşısında nasıl davrandığını inceleyen ‘Davranış İktisadı’ büyük ilgi görüyor. Profesör Wambach, burada anahtar kavramın ‘güven’ olduğunu belirtiyor ve ‘piyasa, aktörlerinin karşılıklı güven duyabilecekleri tarzda yapılandırılmalı’, diyor. Krizin aynı zamanda bir güven krizi de olduğunu belirten ilim adamı ‘iktisadi ilimlerin bundan böyle, piyasayı yeniden güven ortamına kavuşturmak için kurumların nasıl şekillendirilmesi gerektiğine’ de kafa yormak zorunda olduğunu vurguluyor.

İşletme iktisadının yeni bakış açıları

 Kölnlü işletme profesörü Thomas Hartmann-Wendels işletme teorilerinde de ‘serbest piyasanın gücüne güvenme olgusunun’ yara aldığını, söylüyor.

Prof. Thomas Hartmann-Wendels
Prof. Thomas Hartmann-WendelsFotoğraf: Thomas Hartmann-Wendels

Harman-Wendels’e göre, ‘piyasanın güç ve verimliliğine kendimizi çok kaptırdık, sistemik riskleri göz ardı ettik. Bize, krizden aldığımız dersleri teorik bir çatı altında bütünlüğe kavuşturmak düşüyor’, diyor.

Sistemik önem nasıl ölçülmeli?

Bilimsel kalıpların siyasi karar mekanizmasına nasıl yardımcı olabileceğine bankaların munzam karşılıkları örnek gösterilebilir. Bir bankanın ekonomik sistemin bütünü için taşıdığı önem ne kadar fazlaysa, krizde batmaması için bu bankanın o ölçüde ihtiyat akçesi ayırması gerekir. Peki, bir bankanın bütün ekonomik sistem açısından ne kadar önemli olduğu nasıl belirlenecek? İşte bu noktada teori çok önemli ipuçları verebilir. Bir bankanın sistemik öneminin çeşitli faktörler vasıtasıyla saptanabilmesi ve bunun da bankanın munzam karşılık hacminin hesaplanmasında kullanılabilmesi amaçlanıyor.

Doktorası üzerinde çalışan Claudio Wewel, karar organlarına somut tavsiyelerde bulunup tatbikatta kullanılabilecek ekonomik kalıplar hazırlamanın, işletme iktisadını bekleyen önemli bir görev olduğunu söylüyor. İktisat ilminin aşırı teorik düzeyde seyretmesinin, pratikten uzaklaşılması anlamına geldiğini belirten doktora öğrencisi, ‘yeniden pratiğe yönelmeli ve siyasi sorumluların isabetli tahmin yapmalarına yardımcı olacak teorik kalıplar sunabilmeliyiz’, diyor.  

Skyline Hauptgebaeude
Köln ÜniversitesiFotoğraf: Uni Köln

‘Homo Oeconomicus’ yaşıyor

İktisadi ilimlerdeki teoriler ve modeller ne kadar değişikliğe uğrarsa uğrasın, yararını maksimize etmek için her zaman rasyonel düşünebilen ‘Homo Oeconomicus' kavramı krizden zarar görmedi.

Profesör Achim Wambach, ‘aksine, kriz bütün aktörlerin son derece rasyonel kararlar aldıklarını gösteriyor. Bunu politikacılar bankaları kurtarmakla, bankalar devletler üzerinden spekülasyon yapmakla ve devletler de sürekli borçlanmakla kanıtladılar. Bu bakımdan iktisadi ilimlerde paradigma değişikliği olmayacağı söylenebilir. Krizin, Homo Oeconomicus’lu klasik iktisadı demode edemediği, ortada’, diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Nikolaus Steiner/A. Günaltay

Editör: Ayhan Şimşek