1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünya’dan Mars’a

Hande Gürdağ10 Temmuz 2007

Uzayı keşfetmek üzere kolları sıvayan insanoğlunun ilgilisi kızıl gezegen Mars’a yöneldi. Bugüne kadar Mars ile ilgili yapılan incelemer gezegeni bilinmez olmaktan çıkardı.

https://p.dw.com/p/BEUd
Kızıl gezegen Mars, Merih olarak da biliniyor.
Kızıl gezegen Mars, Merih olarak da biliniyor.Fotoğraf: NASA /AP

Son on yılda Mars araştırmalarında üçüncü evreye girildi. İlk evre 19. yüzyılda teleskopla yapılan gözlemleri ve 1960’larla 70’lerde uzay araçlarıyla gerçekleştirilen incelemeleri kapsamaktaydı. Araştırmalar sonucunda, gezegenin topografik yapısı ve mineral içeriği belirlendi, yüzeyinin ayrıntılı bir biçimde görüntülenmesi sayesinde yerbilimsel süreçler aydınlığa kavuşturuldu.

Ayrıca yörüngesiyle ilgili somut verilere ulaşıldı. Kısacası Mars, kayalıkları, mineralleri ve yüzey biçimleriyle eninde sonunda yerbilimsel açıdan tam anlamıyla incelenebilecek ve geçmişiyle ilgili gerçek bir öykü oluşturmamıza olanak tanıyacak bir konuma geldi.

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) bünyesinde bundan 15 yıl önce, yani 1992’de hazırlanan ‘Mars’a insanlı yolculuk projesi’, yaklaşık 400 milyar dolarlık harcama öngörüyordu. Bu projenin hazırlık dönemleri ve seyahat dönemleri dahil 30 yıl gibi çok uzun bir süre içinde tamamlanması planlanıyordu. ABD Kongresi, çok pahalı olduğu gerekçesiyle bu projeyi reddetti ve Mars’a yolculuk için böylesine büyük bir maddi kaynağın ayrılamayacağını açıkladı.

İki Mars projesi

ABD Kongresinin ilk Mars’a seyahat projesini reddinden sonra Robert Zubrin adındaki uzay bilimcisi yeni bir proje hazırladı. İkinci proje hem çok daha düşük maliyetli, hem de Astronotların Mars’a 180 günde ulaşması öngörülüyor. Bu projenin en önemli noktasını yakıt oluşturuyor. Zubrin ve arkadaşları, yakıtı dönüş yolculuğu için Mars’tan üretecek bir sistem geliştirdi.

Martin Marietta Uzay Araştırma Merkezi’nde, Zubrin ve diğer uzay bilimcilerinin 2010 yılında gerçekleşmesi planlanan Mars’a yolculuk projesi üç aşamalı olarak gerçekleşmesi planlanıyor.

Üç aşamalı yolculuk

2001'de Mars ile Dünya'nın mesafesi 55,6 milyon kilometreye düştü.
2001'de Mars ile Dünya'nın mesafesi 55,6 milyon kilometreye düştü.Fotoğraf: AP

Önce, yakıt üreten uzay aracı Mars’a gönderilecek ve bu uzay aracı Mars’a inecek. Daha sonra altı kişilik astronot ekibi ayrı bir uzay aracı ile Mars’a gönderilecek; astronotları taşıyan araç, 180 gün sürecek bir yolculuktan sonra gezegene inecek.

Son olarak da ayrı bir uzay aracı, yani astronotları Mars’tan dünyaya geri getirecek araç fırlatılacak ve Mars’ın yörüngesine oturtulacak. Astronotlar Mars’ta 500 gün kalıp araştırmalarını tamamladıktan sonra Mars’ın yörüngesindeki uzay aracına uçacak ve bu araç ile dünyaya dönecek. Dönüş yolculuğu da 6 ay sürecek. Gidiş, dönüş ve orada kalma süresi dahil proje yaklaşık iki yıl dört ayda tamamlanacak.

Uzay araçları izliyor

Mars yörüngesinde halen NASA’ya ait Mars Global Surveyor ve Mars Odyssey araçlarıyla Avrupa Uzay Kurumu’nun (ESA) Mars Express araçları seyrediyor. NASA’nın ikiz robotları Opportunity ile Spirit de 2004’ten beri Mars yüzeyinden görüntü ve araştırma sonuçları aktarıyor. Özellikle Spirit, Mars yüzeyiyle ilgili bugüne kadar bilinmeyen pek çok noktayı aydınlatmakta başarılı oldu.

Uzun ve riskli bir yolculuğun ardından Spirit’in Mars’a iniş yapmasını NASA uzmanı Peter Theisinger şöyle yorumluyor: “Bu muhteşem bir gün. Misyonumuzu tamamlamak için önümüzde daha çok yol var, ama bu başarılı inişle pek çok tehlikeyi bertaraf edebileceğimizi gördük. Mars yüzeyinden canlı görüntüler almak, bize gelecekte yapabileceklerimiz için umut verdi.”

Rusya’nın da gözü Mars’ta

Mars'ta ilkel de olsa bir zamanlar hayat vardı.
Mars'ta ilkel de olsa bir zamanlar hayat vardı.Fotoğraf: NASA

Mars gezegenine insanlı uçuş üzerine araştırma yapan ülkelerden biri de Rusya. Rusya’nın ilk uçuşunun, uluslararası işbirliği ile 2016-2020 yılları arasında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Toplam 18 ay gidiş-dönüş, üç dört ay da gezegende yapılacak çalışma olmak üzere toplam yaklaşık iki yıl sürebilecek ilk yolculuğun gerçekleştirilmesi için, yepyeni teknolojik imkanlar yaratılması gerekeceği ifade ediliyor.

Ayrıca, Rus ve ABD uzay daireleri, Mars’a insansız uzay aracı gönderme ve diğer alanlarda işbirliği yapmak üzere anlaşmaya vardılar. Columbia faciasında en önemli aracını kaybeden NASA halen Rusya’nın araçlarına bağımlı olarak çalışmalarını sürdürüyor. Finansal problemler yaşayan Rus uzay endüstrisi de, bu ortak proje ile çalışmalarında daha fazla verim almayı umut ediyor.

Amaç insanlı yolculuk

Avrupa da Mars’a insanlı yolculuğu hedefliyor. Avrupa Uzay Ajansı, kızıl gezegen Mars'ta yaşam izi aramak amacıyla 6 Haziran 2003 tarihinde Mars Ekspresi adlı uzay aracını gönderdi. Mars Ekspresi, altı aylık bir yolculuk ile 400 milyon kilometre yol kat ettikten sonra sıra, İngiliz yapımı Beagle-2 adlı aracın indirilmesine geldiğinde 66 santimlik minik uyduyla kontak kurma girişimi başarısız oldu ve uydu uzay çöpleri arasına karıştı. Oysa Beagle-2 aracı, Mars'ta yaşam izleri araştırmak için yapılmıştı ve Avrupa Uzay Ajansı için yepyeni bir dönemin başlangıcını simgeliyordu.

Almanya eski Bilim Bakanı Edelgard Buhlmahn bu ilk denemeyi oldukça ciddi bir başarı olarak yorumluyor: “Bu bizim için olağanüstü güzel bir Noel hediyesi. çünkü bu Mars misyonu ile ilk kez Avrupa uzay çalışmalarında böylesi önemli bir mesafe kat edilmiş oldu.”

Yeni deneme

Avrupa ülkeleri, Mars'a bir kez daha uzay aracı göndermek istediklerini teyid ettiler. Misyonun amacı yine Kızıl Gezegen'de geçmişte ya da şimdi yaşam belirtisi olup olmadığını araştırmak olacak. Avrupa Uzay Ajansı'nın, Mars yüzeyine bir robot göndermesi bekleniyor. Söz konusu Robot, gezegenin yüzeyini ve biyolojik yapısını detaylı bir şekilde inceleyecek.

Bilim adamları, Mars yüzeyinden getirilecek taşları, labaratuvarlarda incelemeyi de umuyor. Avrupalı astronotların, bir gün gezegen üzerinde yürümeleri de planlar kapsamında. Ancak bunun uzun yıllar sonra gerçekleşebileceği belirtiliyor. Mevcut beklentiyse uzay aracının Dünya'dan 2011 yılı Haziran ayında fırlatılması. Aracın Mars'a 2013'ün Haziran ayında varması bekleniyor.

Gönüllelere simülasyon

Mars'ın yörüngesindeki araçlar veri topluyor.
Mars'ın yörüngesindeki araçlar veri topluyor.Fotoğraf: Beagel2

Tüm bunlara ek olarak Avrupa Uzay Ajansı'nın öncülüğünde Moskova'da gerçekleştirilecek bir uygulamayla, Rus Uzay Dairesi Roskosmos’a, Mars’a yapılacak insanlı uçuş simülasyonu için gönüllüler kabul ediliyor. Uçuş simülasyonu boyunca, kumanda merkeziyle e-posta yoluyla iletişim kurulacak; uzay mekiği ile Mars’a inen iniş modülü ise birbirleriyle video link yoluyla haberleşecek.

Gönüllüler, Dünya’daki gibi haftanın beş günü çalışıp iki gün dinlenecek. Yerçekimsiz ortam olduğu için simülasyon boyunca, içki ve sigara deney boyunca yasak olacak. Simülasyonun amacı, uzun uzay yolculuklarının ve yerçekimsiz ortamın insan sağlığına etkilerini belirlemek. Roskosmos yetkilileri, uzaktan kumandalı tedaviler, video konferans yoluyla sağlık taramaları ve müdahaleleri gibi uzun uzay yolculuklarında olağan sayılabilecek işleri deneyecek. Gönüllüler deneyde çeşitli acil durum alarmlarıyla karşılaşacak; örneğin, cihazların bozulması veya diğer üyelere acil yaşamsal müdahaleler gibi... Deney bu yıl içinde başlayacak.

Mars’ta hayat vardı

NASA, Mars' ta 3.6 milyar yıl önce ilkel düzeyde de olsa hayatın varlığını saptadı. Bu sonuca, dünyaya 13 bin yıl önce düşen bir Mars meteoritinin incelenmesiyle varıldı. Amerikan Ulusal Uzay ve Havacılık Dairesi’nin uzay aracı Spirit, Kızıl Gezegen'in geçmişinde düşünülenden çok daha fazla su olduğunu gösteren en güçlü kanıtları ortaya çıkardı. Son olarak Avrupa Uzay Ajansı’nın Mars Express uzay aracı da Mars gezegenini ve üzerinde varolabilecek yaşam belirtilerini tekrar düşünmemizi sağladı.

Alman Hava ve Uzay Yolculuğu Merkezi’nden yerbilimci Ulrich Köhler, bu buluşları şöyle değerlendiriyor: “Eğer Mars’ta su bulunabiliyorsa bu da bizi gezegende bir zamanlar hayat olduğu fikrine götürebilir. Belki bugün de bu geçmiş yaşam formlarına ait izler bulabiliriz. Geçmişe ait izler birdenbire yokolmuyor; buradan hareketle geriye dönük bazı bulgular elde etmemiz mümkün. Mars’taki bu keşifler, bizi tüm güneş sistemindeki varlıkları ortaya çıkarma hedefimize biraz daha yaklaştırdı. Dünyamız dışındaki yaşamları araştırmaya yoğun bir şekilde devam edeceğiz.”

Alman Hava ve Uzay Yolculuğu Merkezi uzmanlarından Stefan Wittig, Mars’ta yaşam tartışmasına yaklaşımını özetliyor: “Biz yaşam belirtileri arıyoruz. Bunun için önce suyun varlığı gerekiyor. Suyun ve enerjinin olduğu yerde yaşamın da olacağını varsayıyoruz. Şu andaki temel hedefimiz buna ulaşmak.”

Ciddi engeller var

Bilim adamlarına göre kızıl gezegende su da bulunuyordu.
Bilim adamlarına göre kızıl gezegende su da bulunuyordu.Fotoğraf: AP/NASA

Ancak uzmanlar böyle uzun süreli bir uzay yolculuğunun hayata geçirilmesinden önce çözülmesi gereken dört önemli problemi şöyle özetliyor: "Radyasyon, ağırlığın olmamasından dolayı kemik erimesi, bozulan psikoloji, uzaktan tıbbi teşhis ve müdahale için teknoloji yoksunluğu..."

Örneğin radyasyon yüklü yüksek enerji partikülleri geminin gövdesinden sızarak mürettebatı ciddi biçimde etkileyebilir ya da Güneşteki ani bir patlama yoğun radyasyon salınımına neden olabilir. Buna bağlı olarak kemikler zayıflar, kaslar erir. Henüz bu tür problemlerle karşılaşıldığında ne tür önlemler alınmalı kesin olarak bilinmiyor. Yani önümüzde Mars seyahatlerinin hayalini kurmak için hala oldukça uzun bir zaman var.