1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünya piyasalarında hammadde sorunu

Sabine Kinkartz9 Mart 2005

Dünya pazarlarında petrol, kömür, çelik, alüminyum veya bakır gibi hammaddelerin fiyatları geçtiğimiz yıllarda artmaya başladı. Hammaddenin azalması ve fiyatının artması sanayi için büyük bir sorun haline geldi.

https://p.dw.com/p/Abde

Hammaddenin azalması, Alman Sanayiciler Birliği’nin kongresinde de gündeme geldi. Politik çevrelerin konuya verdiği önemi, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in kongrede konuşmacı listesinde olması açıkça gösteriyordu. Hammadde güvenliği konulu bu konferensa, önceki yıllarda sadece bu alanda çalışan kişiler ilgi gösteriyordu. Ancak bu yıl durum değişti. “Berliner Haus der Wirtschaft” isimli ekonomi merkezinde her endüstriden temsilci biraraya geldi. Alman Sanayiciler Birliği Başkanı Jürgen Thumann hammadde güvenliği hakkında konuşurken, büyük konferans salonunda boş sandalye kalmamıştı. Thumann şöyle konuştu:

“Birçok şirket büyük zorluklarla mücadele ediyor. Hamburg Hammadde Endeksi 2004 yılına 2003’e göre dolar bazında yüzde 30’luk artış kaydetti. Bizim euro kurumuza göreyse, yüzde 18,5 yükseldi. Bundan bütün endüstri etkileniyor. Çelik piyasası, metal piyasası, dökümcülük piyasası, kimya ve plastik sanayii gibi. Hammadde güvenliğinden benim anladığım, yeterli oranda ve kalitede ve makul fiyatta hammaddenin mevcut olmasıdır.”

Thumann'ın tanımı hayal

Thumann'ın söyledikleri hayal gibi görünüyor çünkü Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesinin nedenlerden birisi bu. Çin Halk Cumhuriyeti dünyanın en büyük çelik üreticisi ama aynı zamanda da en fazla çelik ithal eden ülkesi. Sonuç olarak, çelik fiyatları dünya çapında yüzde 40 ile yüzde 60 arasında artış gösterdi. Ancak sorun sadece petrol, çelik, plastik veya alüminyumda yaşanmıyor. Endüstri ülkeleri değerli metaller konusunda da endişeli. Almanya eski ekonomi bakanlarından Werner Müller, bugün Ruhr Kömür Şirketi'nin Başkanı, bunu şöyle açıklıyor:

“Palladyum mevcut olmazsa bu ülkede neler olur? Tantal veya niyobyum veya başka değerli metaller bulunmazsa ne olur? Bu değerli metaller olmazsa bunu kimse fark etmez. Ama birgün uyandığımızda hala bu ülke halâ yerinde olur mu?”

Kimse bu metallerin farklı üretim süreçlerinde sahip olduğu önem derecesinden habersiz. Mesela araç katalizörleri sadece palladyum ile çalışıyor. Birçok değerli metal farklı ülkelerden geliyor ve farklı alanlarda kullanılıyor. Ancak Müller’e göre durum göründüğünden farklı:

“Çok önemli bir değerli metalin sadece iki veya üç ülkede bulunduğuna ve orada da bir iki hammadde üreticisinden tüm Dünya’ya dağıltıldığına dikkat çekmek istiyorum. Bu metallerin bir de bizimle rakip olan büyük ekonomilerden ve büyük ihracatçılardan geldiğine de iki kez dikkat çekmek isterim.”

Rekabet gerginliği arttırıyor

Endüstri ülkeleri artan rekabetten dolayı da gergin. Özellikle Çin, Hindistan ve Rusya, devlet baskısıyla Dünya piyasalarındaki hammaddeyi kendilerine ayırıyor. Dünya Ticaret Örgütü, bir ülke kıt hammaddesini artık ihrac etmemeye karar verirse bu konuda birşey yapamıyor. Ülkelerde istikrarsızlık yaşandığında ise hammadde sağlanmasında sıkıntı yaşanabiliyor. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, tehlike arz eden bölgelerde istikrar sağlanmasının çok önemli olduğunu söylüyor. Alman Sanyiciler Birliği sadece global sorunlara değil, Almanya’daki sorunlara da çare bulunmasını talep ediyor. Birliğin Başkanı Thumann, özellikle enerji alanında doğal enerji kullanımının artması gerektiğini düşünüyor. Schröder, Almanya’nın enerji politikasında bir değişiklik olmayacağını söylüyor:

“Orta ve uzun vadede hammadde temininin sorun olmaması için, kaynakların tasarruflu kullanılması gerekiyor. Bence bu konuda tartışmaya devam etmek anlamsız. Daha önce de tekrar ettiğim gibi asıl sorun ekoloji için mi ekonomi için mi daha fazla şey yapmamız gerektiğidir.”

Alman Sanayiciler Birliği Başkanı Thumann, "Teknik ilerleme ve artan çevre bilinci nedeniyle hammadde arzı o kadar düştü ki artık tutumlu kullanım söz konusu bile değil. Kötü ekonomik durum karşısında artan enerji ve mal fiyatlarını da tüketiciye devamlı surette yansıtmak mümkün olmuyor. Şirketlerin hareket alanı oldukça sınırlı görünüyor" diye konuşuyor.