1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Doğmayan kız çocuğuna neşter

Ana Lehmann24 Ağustos 2006

Dünyanın birçok ülkesinde, yeni doğan bebeklerin cinsiyet dağılımında dengesizlik artıyor. Özellikle Hindistan ve Çin’de son yıllarda erkek bebeklerin sayısı daha fazla. Nedeni ise Hintli ve Çinli ailelerin kız çocuklarının doğmasını teknolojik yöntemlerle engellemesi...

https://p.dw.com/p/AaMM
Hintli ailelerin çoğu, kız çocuğuna sahip olmak istemiyor
Hintli ailelerin çoğu, kız çocuğuna sahip olmak istemiyorFotoğraf: AP

Dünyanın birçok ülkesinde yeni doğan bebekler arasında erkeklerin sayısı, kızlardan, az bir farkla da olsa, daha fazla. Ancak yapılan yeni araştırma, Hindistan’da bu farkın çok büyük olduğunu ortaya koydu. Ülkede 1000 erkek bebeğe karşı ülke genelinde 927 kız bebek doğuyor, hatta bazı varlıklı kentlerde kız bebeklerin sayısı 1000 erkek bebeğe karşı 800 dolayında.

Bunun nedenlarini inceleyen araştırmacılar, birkaç kız çocuğu olan ailelerin, daha fazla kız çocuk sahibi olmamak için, dişi embriyonları kürtajla aldırdığını saptadılar. Hintli kadın hakları savunucusu Ranjana Kumari, bunun Hindistan’da toplumsal bir fenomen olduğunu söylüyor:

“Bu toplumda erkekler egemen. Kadınlara karşıaşırı bir dışlama sözkonusu. Kadınlar daha doğar doğmaz aşağılanmaya başlıyor, aileler erkek çocuk sahibi olmayı arzu ediyor. Kız çocuklar, iyi beslenme ya da iyi bir eğitimden mahrum bırakılıyor. Daha sonraki hayatlarında da kötü muameleye, dışlanmaya, aşağılanmaya maruz kalıyorlar.”

Ultrasonografiye yasak

Ayrıca ultrasonografi ile ana karnındaki bebeklerin cinsiyetinin doğum öncesinde öğrenilebilmesi de etkenlerden biri. Zira bu, çocuklarının cinsiyetini öğrenen Hindistan’da birçok ailenin kız çocuklarını aldırmasına yol açıyor. Hint hükümeti bu nedenle 1994 yılında bir yasa çıkararak, doğum öncesi cinsiyetin belirlenmesini yasakladı.

Bunun cezaya tabi olduğunu belirten Kumari şu bilgileri veriyor: “Bu yasa, hamilelik sırasında bebeğin cinsiyetini belirleyen ya da yönettiği klinikte ultrasonografi cihazını resmi makamlara bildirmeyen doktorlara 3 ay ile 7 yıl arasında değişen hapis cezaları öngörüyor. Ancak bu yasa şimdiye dek etkili olamadı, hayata geçirilemedi. Aldırılan kız embriyonların sayısının sürekli arttığını görüyoruz.“

Çin’deki durum

Çin Halk Cumhuriyeti’nde de giderek daha fazla aile, erkek çocuğu tercih ediyor. Bu ülkede de çok sıkı bir biçimde uygulanan tek çocuk politikası sonucu, nüfusun aşırı derecede artması önlendi, doğum oranı yüzde 3,7’den yüzde 1’29’a düşürüldü. Ancak bu önlem, aynı zamanda cinsiyetler arasında dengesizlik oluşmasına da yol açtı.

Çünkü sadece tek bir çocuk sahibi olabilen aileler, o halde bu tek çocuğun erkek olmasını istiyor ve Hindistan’daki gibi, önceden çocuğun cinsiyetini öğrenerek, kız ise aldırıyor. Bu eğilimin devam etmesi halinde, Çin’de gelecek 10 yıl içinde kız çocuk sayısı 40 ila 60 milyon azalmış olacak.

UNICEF’ten uyarı

Bunun doğuracağı toplumsal sonuçlar karşısında uyarıda bulunan BM Çocuklara Yardım Fonu UNICEF’ten Helga Kuhn, “Birçok genç erkek, günün birinde evlenecek kız bulamayacak. Vietnam ya da Çin’de, erkeklerin şimdiden eş bulmakta zorluk çektiğini ve bu nedenle kızların ticari mal olmaya başladığını görüyoruz.

Yani insan ticaretine yeşil ışık yakılmış oluyor. Aynı zamanda erkekler arasında şiddet eğilimleri de artıyor. Çünkü aile kuramayan, toplum içinde görev üstlenemeyen birçok genç, hayatını anlamsız olarak görüyor. Bu durumun savaşlara kadar yol açtığına dair örneklerin tarihte yeri var.”

Hindistan ve Çin büyük bir hızla gelişen iki ülke. Amerikan Worldwatch Enstitüsü’nün son tahminleri, bu iki ülkedeki ekonomik büyümenin, 21. yüzyılın en büyük fenomenlerinden biri olduğu yönünde. Ancak ekonomik ilerleme, şimdiye dek kızların ve kadınların toplum içinde daha fazla hak ve daha fazla saygınlık kazanmasına katkıda bulunmadı. UNICEF, öte yandan gerek Hindistan, gerekse Çin’de, kalkınmadan payını alanlar ile bu gelişmenin yükünü taşıyanlar arasındaki uçurumun gittikçe büyüdüğünü saptadı.