Doğu Avrupalılarda AB sıkıntısı
26 Aralık 2006AB üyeliğinin ardından Budapeşte’de sokak çatışmaları, Bratislava ve Prag’da hükümet kurma sıkıntıları, Varşova’da skandallar, iki yıl önceki umutlu atmosferin yerini karamsarlığa bırakmasına neden oldu. Ve bunun sorumlusu olarak da Avrupa Birliği görülüyor.
Macaristan
Macaristan’daki sol liberal hükümetin karşıtları eylül ve ekim aylarında başkent Budapeşte’de sokaklara döküldüler. İsyanın nedeni Nisan ayındaki parlamento seçimlerinde iktidara gelen Başbakan Ferenc Gyurcsani’nin, tasarruf önlemlerini uygulamaya koymak için parti grubunda yaptığı konuşma idi. Gyurcsani, durumu önceden bildiklerini, ama seçimleri kazanmak için açıklamadıklarını, hatta yalan söylediklerini itiraf etmişti.
Bu konuşma basına sızdırılınca kıyamet koptu. Göstericiler eylemlerine yer yer şiddet kattılar. Fatura Başbakan Gyurcsani’ye çıktı, ama daha önceki hükümetler de halka yalan söylemiş, gereken reformları uygulamak yerine popülist milliyetçi kampanyalar yapmışlar, ama yolun, daha doğrusu bütçenin sonuna gelinmişti. Sonuçta sağcı Viktor Orban hükümeti yerini sol liberal Ferenc Gyurscani’ye bırakmış, ama yeni Başbakan bu başarının bedelinin ağır olduğunu daha ilk günden anlamıştı.
Slovakya
AB reformlarının sancısı Slovakya’da da yaşandı. Bratislava’da sekiz yıldır hükümette olan Hristiyan Demokrat Mikulas Dzurinda, yerini sol popülist Robert Fico’ya bıraktı. Fico, hükümeti Slovakya’yı neo-liberal uygulamalar için kurban etmekle suçlamış, bu da seçmenin hoşuna gitmişti.
Aldığı oylar tek başına iktidar olmaya yetmeyen Fico, koalisyon ortağı olarak yine sağ partilere başvurdu ve sağ popülist Vladimir Meciar’ın yanı sıra aşırı sağcı Jan Slota ile birlikte bir hükümet kurdu. Seçmenin hayal kırıklığı ise yeni hükümetin de bir öncekinin reformlarını devam ettireceğini açıklaması ile başladı.
Polonya
AB’nin yeni üyelerinden Polonya’da da hükümet kurmak kolay olmadı. Sağ popülist Kaczynski kardeşlerin 2005 sonbarında başbakanlık ve cumhurbaşkanlığını üstlenmelerinden bu yana ülke, krizler ve skandallarla sarsılıyor. Başbakan Jaroslaw Kaczynski, Rusya ve Almanya düşmanlığını saklamaya bile gerek görmüyor.
Polonyalı politikacıların gerçekle bağlantısının gittikçe azaldığı ise son olarak bir grup parlamenterin Hz. İsa’yı Polonya Kralı ilan etme girişimi ile doruğa ulaştı. Seçmen, Kasım ayındaki yerel seçimlerde hükümete olan desteğini çektiğini gösterdi ve koalisyon partileri hemen her yerde oy kaybetti. Ama iktidardaki partilerin politikasının değişeceğine dair bir işaret yok.
Çek Cumhuriyeti
Çek Cumhuriyeti’nde ise Haziran ayında yapılan saçimlerden bu yana hükümet kurulmaya çalışılıyor. Başkent Prag’da altı aydır süren hükümet kurma çalışmaları hala çıkmazda ve Çekler hükümetlerinden “Avrupa’nın en büyük sivil toplum örgütü” olarak söz ediyor.
Beş partinin katıldığı koalisyon görüşmelerinde cephelerin iyice sertleştiği bildiriliyor. Görevdeki Başbakan Mirek Topolanek’in geçen hafta Cumhurbaşkanı’na sunduğu son öneri de reddedildi. Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus’un gerekçesi önerinin istikrarlı bir hükümete işaret etmediği...
Milliyetçiliği tetikledi
Uzmanlar Avrupa Birliği’nin yeni üyelerindeki popülist ve milliyetçi güçlerin reformların altını oyduğuna işaret ediyor. Öte yandan bu ülkelerde halk Avrupa Birliği’ne üyelik için yapılan ve günlük yaşamını doğrudan etkileyen reformlarından o kadar yoruldu ki; artık reform kelimesini duymak bile istemiyor. Yine de iyimser olanlar, Avrupa Birliği’nin günlük yaşama getirdiği kolaylıkların yakında popülist milliyetçi söylemi alt edeceğine inanıyor.