1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Diktatör serveti sahibine dönüyor

31 Ocak 2011

Devletin hazinesinden çaldıkları milyonları öncelikle İsviçre bankalarına yatırıp işleten diktatörlerin listesi oldukça uzun. İsviçre hükümeti uzun zamandır bu paraları gerçek sahiplerine iade etmeye çalışıyor.

https://p.dw.com/p/1081O
Fotoğraf: RIA Novosti

Dünya politikasının yolsuzluk rekortmenleri listesine bir göz attığımızda karşımıza kimler çıkıyor? Filipinler’den Ferdinand Marcos, Nijerya’dan Sani Abache ya da Meksika’dan Carlos Salinas.

Filipinler, Meksika ve Nijerya yıllar süren hukuk kavgasının ardından çalınan varlıklarına kavuştu. Bu uygulamayı kolaylaştıracak olan yeni düzenleme Salı günü İsviçre’de yürürlüğe giriyor.

İsviçre diktatörlerin işbirlikçisi olmayacak

Symbolbild Bankgeheimnis Schweiz
Fotoğraf: picture-alliance / ZB / DW-Montage

Halktan çaldığı parayı İsviçre bankalarında park eden diktatörler arasında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin eli kanlı lideri Mobutu ile Haiti’nin kanını sülük gibi emen Duvalier hanedanı da vardı. Sadece İsviçre’de 150 milyar dolar diktatör parası yattığı tahmin ediliyor. Sırdaş hesap uygulamasının kolaylaştırdığı para kaçırmalara son verip, bankalarda yatan serveti iade etmek için İsviçre yeni bir yasa hazırladı. İsviçreli devletler hukuku uzmanı Valentin Zellweger şimdiye kadar sadece eski diktatörler hakkında ceza davası açan devletlere İsviçre bankalarında yatan paranın iade edilebildiğini anlatıyor.

Zellweger, 'Maalesef, uluslararası mahkemelerde bu gibi davaları yürütebilecek durumdaki devletlerin son zamanlarda azaldığını görüyoruz. Bu nedenle paranın bu gibi şahıslarda ya da ailelerinde kalmasını önlemek amacıyla, İsviçre’nin somut şartlar altında bu paralara el koymasını ve davacı devletlere iade etmesini kolaylaştıran bir düzenleme yaptık', diyor.

İspat mecburiyeti artık İsviçre'de değil

Şimdiye kadar İsviçre’nin diktatörün gayrı meşru yollardan servet edindiğini kanıtlaması gerekmekteydi. Bu son derece zahmetliydi ve çoğu zaman mümkün olmuyordu. Hatta İsviçre bir keresinde Mobutu’nun ailesine sekiz milyon Frank ödemek zorunda kalmıştı. Yeni yasaya göre ise, paranın meşru yollardan elde edilğini kanıtlamak, hesap sahibine düşüyor. Zellweger yeni yasayla, paranın hak sahibi devletlere geri verilmesinin kolaylaşacağını ve paranın karanlık dehlizlerde kaybolmayıp halkın hizmetine sunulmasını teminat altına alacak mekanizmalar geliştirdiğini söylüyor.

İsviçre makamları uzun zamandır çalınmış paraları iade etmeye çalışıyor. Nitekim Filipinler’e Marcos’un servetinden milyonlarca dolar iade edilmiş, diktatör Sania Abacha’nın çaldığı 700 milyon dolar da Nijerya’ya verilmişti. Haiti’nin eski diktatörü Jean-Claude Duvalier’in servetinin iade edilmesine ise yürürlükteki yasalar elvermemişti. İşlediği suçlar zaman aşımına uğradığı için aslında İsviçre’nin çalınan parayı Duvalier’e iade etmesi gerekiyordu. Yeni yasa sayesinde, diktatör aleyhinde dava açılmadan ya da adli yardım talebinde bulunulmadan da bu paranın bloke ya da müsadere edilmesi mümkün olacak. Tunuslular da yeni yasadan yararlanabilecek. İsviçre yeni uygulamasıyla devrik diktatörlerin serveti konusunda öncü olma yolunda. Devletler hukuku uzmanı Valentin Zellweger atılan adımın isabetli olduğunu belirtiyor ve şimdiye kadar iade edilen bütün kaçak servetin yarısını İsviçre'nin ödediğini hatırlatıyor.

İstisnalar mide bulandırıyor

Yeni yasa prensip olarak, sivil toplum kuruluşlarınca da olumlu bulunuyor. Güney İttifakı adlı kuruluşun sözcüsü Mark Herkenrath, masa başında uzlaşma imkanına yasada yer verilmesini ise eleştiriyor.

İktidar sahipleriyle dostça uzlaşma formülünün şimdiye kadar işlemediğini belirten Herkenrath bu yola hep oyalama taktiği olarak başvurulduğunu ve Pazarlık boyunca servetlerini daha da arttıran diktatörlerin zaman aşımına kadar masada oturduktan sonra pazarlığı terk ettiklerini söylüyor.

İsviçre hükümeti bu eleştiriyi kabul etmiyor. Dışişleri bakanlığının açıklamasında pazarlığın sadece mahkemelerin karar alamadığı istisnai durumlarda söz konusu olabileceği belirtiliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Pascal Lecher/A. Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu