1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

240210 D Deutschlehrer

25 Şubat 2010

Almanca öğrenen ve öğreten kişilerin büyük bir bölümünün yararlandığı kaynakların başında Deutsche Welle’nin multimedyal uygulamaları geliyor.

https://p.dw.com/p/MALn
Fotoğraf: picture-alliance/ ZB

Küreselleşen dünyamızda İngilizce bilmek olmazsa olmazlardan biri haline gelmiş durumda. Diğer diller genelde ancak ikinci yabancı dil olarak gündeme gelebiliyor. Almanca ise bir yanda özellikle ekonomi ve felsefe çevrelerinde rağbet görürken, diğer yanda 'çok zor bir dil olduğu' önyargısı nedeniyle korkulan bir dil. Yine de dünya çapında büyük bir tutkuyla Almanca öğrenen ve öğreten birkaç milyon kişi bulunuyor.

Güney Afrikalı Rudolf Rode de bu kişilerden biri. Rode 1961 yılının serin bir kış gecesi matematik ödeviyle iki saat boyunca boğuştuktan sonra, sabrının sınırlarına geldiği noktada kalkıp radyoyu açmiş. Rode o anı şöyle aktarıyor: "Sıkıntıyla radyonun düğmesini çevirmiştim. Bir anda Beethoven'ın Fidelio'sunun hoş melodisi odayı doldurdu. Tabii o zaman bunun ne olduğunu bilmiyordum. Ardından Deutsche Welle spikerinin anonsunu duydum.

"En iyi örnek benim"

Mikrofondaki spikerin anonsuyla ilk kez Deutsche Welle'nin yayınıyla tanışan Rohde, o günden sonra her fırsatta Deutsche Welle'yi dinlemeye başladığını belirtiyor. Bu sayede kısa bir süre sonra duyduklarını anlamaya başlayan Rode'nin Almancaya olan ilgisi öyle bir noktaya ulaşmış ki, en sonunda meslek olarak da Almanca öğretmenliğini seçmiş.

Rudolf Rode bir dili öğrenirken onu ana dili olarak konuşanları dinlemenin ve o kültürle bir şekilde içi içe olmanın ne kadar yardımcı olduğunu kendi hikâyesinin en iyi şekilde gösterdiğini kaydediyor.

ABD'de yaşayan Adam Gacs de başka bir Almanca tutkunu. Gacs, öğrencilerine Almanca öğretirken görsel ve işitsel birçok farklı malzemeden yararlandığını, kullandığı materyallerin büyük çoğunluğunu da Deutsche Welle üzerinden elde ettiğini kaydediyor. Gacs şöyle konuşuyor: "Almanca öğretiyorum, çünkü ders sırasında öğrencilerin iletişim araçlarıyla ilgisini çekmek hoşuma gidiyor. Bu şekilde dili öğretirken kültürü ve gündelik hayatı da öğretmiş oluyorum. Öğrencileri Almanya'da ve Almanca konuşulan ülkelerde neler olduğundan haberdar ediyorum. Yani multimedyal seçenekler ve müziği de beraber sunuyorsunuz. Evet, bu yüzden…"

Birçok farklı seçenek var

Adam Gacs hangi kaynakları kullandığı sorusuna şu yanıtı veriyor: "Günlük Almanca” veya “Haftanın kelimesi” gibi öğretici seçenekleri kullanıyorum. Ya da öğrencilerin Almanca dinlemeleri için “podcast”ların de önemli olduğunu düşünüyorum. Yavaş okunmuş haberler seçeneğini de bazen kullanıyoruz, çünkü diğer haberleri anlamak öğrencileri zorluyor. Youtube'dan da sıklıkla yararlanıyorum. Youtube üzerindeki Deutsche Welle seçeneğinden her gün yeni videoları takip etmek mümkün. Böylece öğrencilere her gün aktüel bir şeyler gösterebiliyorum. Tavsiye ederim, bence harika bir seçenek."


© Deutsche Welle Türkçe


Zuzanna Leetz / Çeviri: Banu Ertek


Editör: Beklan Kulaksızoğlu