1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Deligöz’e siyasetçilerden destek

DW31 Ekim 2006

Başörtüsüyle ilgili sözlerinden dolayı İslamcı kesimin tehditlerine maruz kalan Alman Federal Meclisi’nin Türk kökenli milletvekili Deligöz’e, Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Beckstein sahip çıktı. Çeşitli Alman yayın organlarına konuşan Deligöz de “düşünce özgürlüğü için mücadele ettiğini” söyledi.

https://p.dw.com/p/AZeA
Deligöz tehditlerin kendisini korkutmadığını, aksine Müslüman kadınların haklarını savunmak için daha da motive ettiğini belirtti.
Deligöz tehditlerin kendisini korkutmadığını, aksine Müslüman kadınların haklarını savunmak için daha da motive ettiğini belirtti.Fotoğraf: dpa

Almanya’da Müslüman kadınlardan başörtülerini çıkartmalarını istediği için radikal dincilerden tehdit mektupları aldığı iddia edilen Alman Federal Meclisi’nin Türk kökenli milletveki Ekin Deligöz ile ilgili tartışma sürüyor. Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Günther Beckstein, "Gerici çevrelerin, başörtüsü kullanılmaması gibi doğal bir talebi ölüm tehditlerine gerekçe göstermeleri çok üzücü" derken, Yeşiller Partisi'nin Federal Meclis Grubu Eş Başkanı Renate Künast Yeşiller Partisi'nin Federal Meclis Grubu Eş Başkanı Renate Künast da farklı düşüncelerde de olsalar insanların düşünce özgürlüğünün hiçbir şekilde kısıtlanamayacağını göstermek için bir kampanya başlatmak istediklerini belirtti. Künast, Türk hükümetine de çağrıda bulunarak, ne Alman topraklarında ne de Türkiye'de düşüncelerini özgürce dile getiren insanların tehdit edilmesinin kabul edilebileceğini açıklamasını istedi.

Tartışmaların alevlenmesini istemediğini, kendisinin sadece düşünce özgürlüğüne vurgu yapmak istediğini söyleyen Yeşiller Partisi Federal Meclis milletvekili Ekin Deligöz ise sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tür tepkilerle karşılaşmayı beklemiyordum. Çünkü ben ne yasaklardan ne de yabancılar hukukunu bağlayan düzenlemelerden söz ettim. Yalnızca özgür iradeyle bu tercihin yapılacağını söyledim. Tepkilerin bu seviyeye geleceği hiç aklıma gelmedi doğrusu.”

"Göçmenlere de görev düşüyor"

"Alman toplumu daha hoşgörülü olmalı, algıları farklı çevrelere açık olmalı. Politikacılar da göçmenleri kullanmayı ve onların sırtından politika yapmayı bırakmalılar. Buna karşılık göçmenlerin de bu ülkedeki demokratik kurallara uymaları ve topluma katkılarını sağlamaları gerekiyor. Göçmenler, Almanya’nın değerler bütününe saygı göstermeli; demokrasinin kurallarına uymalı. Eleştiriye açık olmak da bu değerler bütününün bir parçası,” diyen Deligöz, hem Alman toplumuna hem de göçmenlere uyum sürecinde önemli görevler düştüğünü kaydetti.

Yeşiller milletvekili Ekin Deligöz, kendisine yönelik düşmanlıktan dolayı hayal kırıklığına uğradığını ifade ederek,bunun kendisini korkutmadığını, aksine, Müslüman kadınların haklarını savunmak için daha da motive ettiğini söyledi. Deligöz, "Ben düşünce özgürlüğü için mücadele ediyorum” dedi. Deligöz, “Kişisel hayatımla ilgili kaygı duyuyorum. Çünkü yalnızca bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir anneyim; benim de bir ailem var. Daha önce hiç karşılaşmadığım bir olayla yüz yüzeyim; neredeyse 24 saat kontrol altındayız. Ancak zaten bu tepkilerin kendisi, bu kumaş parçasının siyasete ne kadar alet edildiğini ortaya koyuyor. Başörtüsünü savunanlar yeri geldiğinde eğer şiddeti de gündeme getiriyorsa, o zaman baş örtüsü siyasi bir tavırdır ve o zaman başörtüsünün sadece bir moda aksesuarı olarak görülmesi safça olacaktır,” diye konuştu.

Şen: "Cesaret örneği"

Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı Direktörü Faruk Şen de Almanya'daki Türk toplumu içinde belirli güçlerin düşünce özgürlüğü ve kadın-erkek eşitliğine saygı göstermediklerini görmekten büyük üzüntü duyduğunu belirterek, "Deligöz'ün, buna rağmen yolundan dönmek ve susmak istememesi takdire değer bir cesaret örneğidir," şeklinde konuştu.