David Bowie: Efsanevi bir kariyer
Efsanevi İngiliz müzisyen David Bowie hayata veda etti. Bir süredir kanserle mücadele eden Bowie, provakatif, heyecanlı ve dopdolu bir kariyere imza attı.
Bir Pop ikonunun ölümü
David Bowie pop müzik tarihinin en etkili müzisyenlerinden biri olarak kabul ediliyor. 18 aydır kansere karşı yürüttüğü mücadeleye, 10 Ocak'ta yenik düşerek, hayata veda etti. Ölüm haberi, Bowie'nin yönetmen oğlu Duncan Jones tarafından doğrulandı. Bowie, geçen hafta 69'uncu doğum gününde 25'inci solo albümü Blackstar'ı piyasaya sürmüştü.
Büyük bir kariyerin başlangıcı
1947 yılında Londra'nın güneyinde dünyaya gelen David Robert Jones, henüz genç yaşlarda ilk müzikal adımlarını atmaya başladı. Erken yaşta saksafon çalmayı öğrenerek, bir grupta yer aldı ancak başarı getirmedi. Bowie'nin solo kariyeri, 1964 yılında yayınlanan Liza Jane adlı albümle başladı. Bir yıl sonrada David Bowie adını kullanmaya başladı ve bu isimle de dünyada ün yaptı.
Şöhrete giden uzun yol
1969 yılında Ay'a ilk ayak basıldığında, Bowie de ticari olarak başarı getiren albümü Space Oddity'yi piyasaya sürdü. Şarkıda tek başına uzayda yolculuk yapan ve Dünya ile iletişimini kaybeden astronot Major Tom'un hikâyesi anlatılıyor. Şarkı, İngiltere'nin en iyi beş şarkı listesine girmeyi başardı.
Ziggy Stardust: Cinsiyet oyunu
David Bowie tarafından 1972 yılında bir albüm konsepti oluşturarak, Ziggy Stardust adlı hayali rock yıldızını yarattı. Bowie, başarının geçiciliği ve cinsiyet rollerine dair duyulan şüphelerle ilgili çağdaş konulara değindi. David Bowie, Ziggy Stardust karakteriyle provoke etmeyi çok seviyordu. Eşcinselliğe yer verilen sahne şovları o dönemde skandal olarak algılanıyordu.
Berlin'de inziva
Dünya turneleri, bitmeyen konserler ve uyuşturucu... Dünya yıldızı olmak Bowie'nin gücünü tüketmeye başlamıştı. Bowie, yeniden kendisini bulmak adına 1967 yılında Berlin'e gitti. Uzun bir rehabilitasyon döneminin ardından burada Iggy Pop ile birlikte The Idiot ve Lust For Life albümlerini yaptı. 1978 yılında ise yeniden turneye çıktı.
Zayıf beyaz Dük
Bowie 1976 yılında Station to Station albümünü tanıtırken, beyaz gömlek, siyah pantolon ve geriye yatırılmış saçlarla boy gösterdi. 'Zayıf beyaz Dük' Bowie'nin bir diğer figürü oldu. Mesafeli ve soğuk. Hatta faşizan özellikleri olduğu bile öne sürülüyordu. Bazı hayranlarını kaybetmesine yol açsa da, bu karakteri de uzun süre kullandı.
David Bowie: Gökten düşen adam
Bowie, oyunculuk ve uzay yolculuklarına duyduğu tutkuyu 1976 yılında uygulamaya geçirebildi. The Man Who Fell to Earth filminde başrol oyuncusu olarak, dünyaya düşen bir uzaylı olan Thomas Jerome Newton karakterini canlandırdı. Farklı renkteki kaşları, zayıf yüzü ve açık ten rengiyle bu rol için biçilmiş kaftandı.
İstasyon sirkinin çocukları
David Bowie ayrıca 1981 yılında Christiane Felscherinow'un 'İstasyon Sirkinin Çocukları' adlı romanından uyarlanan filmde oynadı. Film, 1970'lerde Berlin'deki bir uyuşturucu bağımlısı kızın hikâyesini konu alıyor. Filmin müzikleri de Bowie'ye ait. Albümün adını da taşıyan Heroes, 1977 yılında birçok dilde söylendi.
Bir asi asla yaşlanmaz
Bowie, Let's dance albümüyle bir kez daha kendisini aştı. Başarısı, 2003 yılında Reality adlı albümüyle zirve yaptı. Bu albümlere kadar defalarca kez müzikal anlamda ne denli geniş bir yelpazeye sahip olduğunu gösterdi. Aynı yıl, ' A Reality Tour' turnesine başladı. Turnenin bitmesine kısa bir süre kala tam da Ziggy Stardust şarkısı sonunda kalp krizi geçirdi.
Blackstar
Kalp krizinden sonra Bowie müziğe 10 yıl ara verdi. 2013 yılında The Next Day adlı albümü piyasaya sürüldü. Ve 8 Ocak 2016'da ise son albümü Blackstar yayınlandı. Albüm, Jazz, elektronik, Hip Hop ve Avangard müzikten örnekler içeriyor. Kolay hazmedilmeyecek olsa da hayranları için oldukça iştah açıcı bir albüm. Albüm kapağında ise Bowie'nin son damgası, bir siyah yıldız kaldı geriye...