1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Daha fazla çalışmak...

12 Mart 2004
https://p.dw.com/p/Aa54

"Cumartesileri babamı bir yere bırakmam” sloganı artık mazide kaldı. Alman Metal İşçileri Sendikası 50 yıl önce bu sloganla haftalık mesai süresini kısaltma dönemini başlatmıştı. Ama bu süreç artık tersine döndü. Nitekim, Almanya’nın önde gelen 300 sanayi şirketi şubat sonunda imzalanan toplu sözleşmeden yararlanarak iş durumuna göre personelini daha fazla çalıştırabilecek. Metal ve elektro iş kollarının devleri DaimlerChrysler, BMW, Siemens, Bosch, Continental ve Porsche, "esnek ve uzatılmış mesai" uygulamasını yakında başlatacaklar. Alman çalışma hayatının çehresini değiştirecek olan bu gelişmeyi DW’den Karl Zawadzky şöyle değerlendirdi:

"1995 yılından beri haftalık mesai süresini 35 saatle sınırlayan uygulama resmen yürürlükte kalıyor. Ama metal ve elektro işkollarındaki yüksek vasıflı personel artık ihtiyaca göre 40 saat çalıştıralabilecek. Uzun mesai şimdiye kadar toplam personelin %18’ine uygulanabiliyordu. Bu oran, şubat ayında imzalanan toplu iş sözleşmesiyle %50’ye çıkarıldı.

Öncelikle otomotivcilikteki yoğun rekabet ve hızlı değişim nedeniyle araştırma, geliştirme ve tasarım bölümlerinde çalışanlar daha geç saatlerde paydos yapabilecekler.

Bu, öncelikle mühendislerin işi zorlaşıyor. Üniversite diplomalı mühendis sayısı azalıyor. İşletmecilik açısından böylesine yüksek vasıflı beyin gücünün diğer ülkelere göre daha az çalıştırılması anlam taşımıyor. Bu bölümde mesainin kısaltılması beyin gücünün, daha uzun çalışıldığı için işgücü maliyetinin nispeten düşük olduğu ülkelere ihraç edilmesi anlamına geliyor.

Örneğin, bir İtalyan mühendis yılda Alman meslektaşından 163 saat daha fazla çalışıyor. İsviçreli mühendisin fazla mesaisi yılda 287 saati bulurken Amerika’da bu süre 347 saate çıkıyor. Buna göre, mühendisler ABD’de Almanya’dakinden yılda yaklaşık iki ay daha fazla çalışıyorlar.

Çalışma süresinin uzatılması işveren kadar çoğu işçinin de işine geliyor. Çünkü fazla mesaiye normal ücret ödeniyor ya da biriken saatler emekliliğe kalan süreyi kısaltmada kullanılabiliyor. Bir olumlu yanı da Almanya’nın uluslararası işgücü rekabetindeki konumunu güçlendirmesi.

Almanya’da haftalık çalışma süresinin 35 saate indirilmesi, işgücü arzını düşürmekle kalmamış işgücü maliyetini de arttırmıştı. İşletmeler rasyonel üretim metodları ve otomasyonla bu yükü göğüslemeye çalışmışlar ve tasarımla üretimi iş gücünün ucuz olduğu ülkelere taşımaya başlamışlardı. İşin yoğunlaşması stresi artırdı, istihdamın yurt dışına kaydırılmasıyla da işsizlik artmaya başladı. Çalışma süresinin kısaltılması işsizliği azaltmak yerine Almanya’nın faal nüfusunda daralmaya yol açtı. İstihdam açısından mesainin kısaltılması amaçlanan sonucu vermedi.

Daha fazla çalışmak kadar üretimde esnek mesai yöntemlerine geçilmesi ve siparişler arttığında daha fazla çalışan işçinin durgunluk dönemlerinde biriken fazla mesaisini eritebilmesi de gerekli. Esnek mesaiye geçen işletmelerin başarısı, Almanya’nın yatırım yeri olma rekabetindeki şansını artırabilmesi açısından bu yöntemin son derece isabetli olduğu gösterdi. Yüksek işsizliğe rağmen vasıflı iş gücü sıkıntısının çekildiği Almanya’da mesleğinde uzmanlaşmış olanlar zorlanmadan iş bulabiliyorlar."