1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünyanın ateşi çıktı

Ayşe Tekin / DW3 Ağustos 2006

Avrupa’da kavucuru sıcaklar şimdilik geride kaldı, ancak küresel ısınma uzmanları tedirgin ediyor. Sadece Avrupa’da değil, kutuplarda da kendini gösteren ısınma karşı uzmanlar, 8 bin yıl önce başlayan ılımlı iklim döneminin sona ermekte olduğu uyarısı yapıyor. DW’den Ayşe Tekin’in haberi…

https://p.dw.com/p/AaMr
Buzullarda da küresel ısınmanın etkileri gözleniyor
Buzullarda da küresel ısınmanın etkileri gözleniyorFotoğraf: AP

Kurak yaz, alçak kesimlerde de etkili oldu. Alman Tarım Meteorolojisi Enstitüsü’nden yapılan açıklamaya göre, bazı bölgelerde topraktaki nem oranı sıfır, ağaçlar kuruma belirtileri gösteriyor ve ürünler kavruluyor. Temmuz sıcakları buğday ürününe zarar vermedi, ama hızla olgunlaştığı için kalitesi düştü. Mısır, şeker pancarı, patates ise hala tarlada ve nem oranının düşmesi ürünün verimini de düşürüyor.

Almanya’da verimli bir tarlada nem oranı % 20 ila 40 arasında öngörülüyor. Sonuçta 2006 yılı yazından en memnun kalacak olanlar belki şarap üreticileri olacak, ama onlar bile Ağustos ayında yağmur yağmazsa, üzümlerin dalında kuruyacağından endişeleniyor.

Sadece Avrupa’da değil, kuzey yarı kürenin diğer bölgelerinde örneğin Alaska’da da kurak yazın etkisi görülüyor. Uzmanlar 8 bin yıl önce başlayan ılımlı iklim döneminin sona ermekte olduğu uyarısı yapıyor. Dört mevsimle belirlenen ılımlı iklim dönemi, insanların tarımı geliştirmesini, dünyaya yayılmasını ve bugünkü medeniyet düzeyine ulaşmasını sağlamıştı.

Yaşam zorlaşıyor

Şimdi dünyanın ateşi çıktı ve neredeyse semt semt değişen hava koşulları yaşamı zorlaştırmaya başladı. Uzmanlar hayvanların hava değişimini 1950’li yıllarda fark ettiklerini ve önlem almaya başladıklarını söylüyor. Çünkü o zamandan bu yana yaşam alanlarını her yıl altı kilometre kuzeye ve altı metre yükseğe kaydırıyorlar. Buna rağmen bazıları iklim değişiminin hızına yetişemeyip, yok oluyor.

İnsanlar iklimdeki değişimin yaratacağı felaketi kavrayıp, bugün herşeyi durdursalar, yani termik santralleri kapatıp, arabalarını evde bırakıp, bisikletle yol almaya başlasalar bile dünya atmosferindeki sera gazları sıcaklığın 0,8 ila 1,7 derece arasında artmasına neden olacak. İklim uzmanları Birinci Dünya Savaşı sırasında özellikle Verdun cephesinde harcanan enerjinin hala atmosferi etkilemeye devam ettiğini ve 2050 yılına kadar da devam edeceğini yazıyor.

Acil önlem gerekli

Bu nedenle acil önlem alınması gerekiyor. Çünkü hava ısındıkça ve buzullar eridikçe bizi bekleyen bir başka tehlike daha var: O da buzullarda saklı karbondioksit. “Bizden Sonrası Tufan” adlı kitabın yazarı Amerikalı gazeteci Elisabeth Kolbert, Alaska’daki değişimi incelemek için bir jeofizikçi ile birlikte bölgeyi gezmiş. Gözlemleri, buzullar bölgesi Alaska’da yerin adeta çürümüş bir taban gibi yarılması. Birdenbire kırılan yollar, çöken evler, sular altındaki ormanlar artık alışıldık görüntüler haleni gelmiş bölgede.

Bu sadece bölgede evi olanlar ya da tesadüfen kırılan yollardan geçenler için sorun değil, Alaska’daki sürekli don bölgesinde binyıllar önce buzul dönemi başladığında donan bitkilerin çürümesi ile oluşan 450 milyar ton karbondioksit bulunduğu tahmin ediliyor. Buzların erimeye başlaması aynı zamanda bu karbondioksitin açığa çıkmasını getirecek. İşte o zaman atmosferin ısınması daha da artacak. Elisabeth Kolbert’in kitabına “Bizden Sonrası Tufan” adını vermesinin nedeni bu.

Akdeniz Kuzey Denizi’ne çıkıyor

İklim değişimi ile mevsimler kayacak ve Akdeniz’in tatil bölgelerinin yerini Kuzey Denizi kıyılarındaki oteller alacak belki ama, bu insanların başına gelebileceklerin en tehlikesiz olanı. Elisabeth Kolbert gibi iklim değişimi ile ilgili “Hava Koşullarını Belirleyen Biziz” başlıklı yeni bir kitap yayınlanan Tim Flannery de iklim değişiminin şu anda yarattığı stresin, yani insanlar, hayvanlar, bitkiler ya da doğaya fazla gelen sıcakların önümüzdeki yıllarda kitlesel göçler ve hatta savaşlara yol açmasını olası görüyor.