1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünya, terör karşısında gücünü mü kaybediyor?

Peter Phillip / DW3 Eylül 2004

Kuzey Osetya ve Irak’taki rehine alma eylemleri, Moskova ve İsrail’in güneyindeki son yaşanan saldırılar dünyanın çeşitli bölgelerinin şu sıralar terörün hedefi olduğunu göstermekte. Terörist eylemciler ise çoğunlukla aşırı Müslüman çevrelerin etkisi altında oldukları izlenimi veriyorlar ve eylemlerini çoğunlukla dini gerekçelere bağlıyorlar. DW’den Peter Philipp, yaşanan son terör olaylarını değerlendiriyor...

https://p.dw.com/p/Aa1D

"Terörizmi tanımlamak istiyorsak, terörizmin ne gibi yöntemler kullandığından yola çıkmamız gerekiyor. Siyasi hedeflerine, masum sivillere saldırarak ulaşmaya çalışanlar açıkça terörist kategorisine girerler. Aslında dünya kamuoyunun da bu tanımda hemfikir olması gerekiyor. Aksi takdirde, birileri için ‘özgürlük savaşçısı’ olan, diğerleri için ‘terörist’ anlamına gelmeye devam edecektir.

Ancak bu cepheleşme gerçekte bu kadar bariz de değil. Örneğin, Dünya Ticaret Merkezi’ne düzenlenen saldırılarda çok sayıda Müslüman insan da can vermiştir. Teröristler, eylemlerini düzenlerken kurbanlarını seçmiyorlar, rastgele saldırıyorlar. Onlar için önemli olan insanlığı tedirgin etmek ya da diğer bir deyişle, insanlığı ‘terörize’ etmek. Bu gelişgigüzel saldırılar karşısında yapılacak çok şey yok.

Teröristler, bazen de eylemlerini taleplere bağlıyorlar. O zaman da çelişkili durumlar ortaya çıkabiliyor: Sert tavrı sürdürülerek, tehditlerin sonuçlarına katlanmaya hazır olmak mı, yoksa boyun eğerek terörist şantajları onaylamak mı? İki kötü seçenek arasında seçim yapmak gibi birşey bu. Üçüncü bir yol ise, şiddet kullanarak rehineleri kurtarmak ki, bu da her zaman uygulanabilecek bir seçenek değil.

O halde dünya kamuoyunun terörizme karşı elinden gelen hiçbir şeyi yok mu? Ve terör eylemleri –şu sıralarda yaşadığımız gibi- gündelik olaylara dönüşmeye mi aday? Batıda ya da İslam dünyasında, Rusya’da ya da Latin Amerika’da, eğer dünyanın hukuktan yana çoğunluğu şiddeti reddetmez, kendi eylemlerini göklere çıkarıp, başkalarınınkini terörist diye kınarsa, bu, terör eylemlerinin daha uzun süre devam edeceği anlamına gelir.

Tabii ki eleştirmek kolay, etkili reçeteler bulmak ise zor ve hatta imkansız. Ancak insanlar belki en azından, şiddet ve terörizmin aynı yöntemlere, yani şiddet ve terörizme başvurmadan önlenemeyeceğini anlarlar ve her zaman iki taraftan da kurban verileceğini görürler. Bu mücadele sonunda geriye hala bazı beton kafalılar kalabilir, onları da akılcı çoğunluk doğru yola getirmek durumunda. Bu da gerçekleşmesi zor görünen güzel bir vizyon."