1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünya ekonomisi Seul'de masaya yatırılıyor

10 Kasım 2010

G20’nin yarın başlayacak zirve toplantısı için dünyanın önde gelen liderleri Güney Kore’nin başkenti Seul’e gidiyor. Liderler dünya ekonomisini etkileyen gelişmeleri masaya yatıracak. DW’den Henrik Böhme’nin haberi…

https://p.dw.com/p/Q3Xk
Fotoğraf: DW

20’ler Grubu, dünya nüfusunun üçte ikisini, dünya ticari gücünün de yüzde 90’ını ve dünya ticaretinin de beşte dördünü temsil ediyor. Küresel mali ve ekonomik kriz sırasında da 20’ler Grubu itfaiye işlevi gördü. İki yıl önce Washington’da bir araya gelen 20’ler Grubu temsilcileri bir dizi önlem aldı.

Ancak Uluslararası Para Fonu IMF'nin Başkanı Dominique Strauss-Kahn, o zamandan bu yana işbirliğinin yok olmaya yüz tuttuğunu, oysa işbirliğinin çok önemli olduğunu ve de küresel krize ulusal çözümler bulmanın mümkün olmadığını belirtiyor.

Nitekim Almanya Başbakanı Angela Merkel de gelinen noktadan memnun olmadığını kaydederek “Finans sektörünün masraflara katılımı konusunda Alman hükümetinin beklentileri daha fazlaydı" şeklinde konuşuyor.

Almanya özel banka vergisini uygulamaya koydu, ama 20’ler Grubu uluslararası bir finans piyasası vergisi konusunda görüş birliği sağlayamadı. Bu duruma rağmen Avrupa’nın Seul’deki toplantıda çıkartacağı bilançoda olumlu gelişmeler de yok değil.

Denetim arttı

Dünya finans piyasalarının denetimi hissedilir derecede iyileştiriliyor. Riskli finans ürünlerinin bazı durumlarda yasaklanması bile gündeme gelebilecek. Ayrıca özel iştirak fonları ile kredi derecelendirme kuruluşlarının da başına buyruk hareket etmelerinin önüne geçiliyor.

Ancak AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso buna rağmen Seul toplantısıyla ilgili bazı çekinceler taşıyor.

Barroso, “Zirve kritik bir döneme rastgeliyor. Bu toplantıda 20’ler Grubu’nun dünya ekonomisinin ihtiyacı olan koordineli çalışmayı başarıp başaramayacağı da denenmiş olacak. Biz birlikte, koordineli olarak çalışmalarımızı sürdürmek durumundayız. Bu da dünya çapındaki ticari dengesizliklerin hepimiz açısından bir sorun olduğu ve tüm büyük ekonomilerin bu sorunun üstesinden gelmekle yükümlü oldukları anlamını taşıyor” diyor.

Korumacılık tartışması

20’ler Grubu tüm vaatlere rağmen korumacılık konusunda hala görüş birliği sağlamış değil. Her ülke önce kendi ekonomisini nasıl güçlendirebileceğine bakıyor. Ekonomik bencillikten kaynaklanan ticari dengesizlikler ise geleceğin krizlerine zemin hazırlıyor. Ülkelerin ticaret bilançolarında, yani ihracaatları ile ithalatları arasındaki ilişkilerde bir dizi anlaşmazlık potansiyeli saklı bulunuyor.

Almanya Başbakanı Merkel ise “Kalıcı, güçlü ve dengeli bir ekonomik gelişme için ortaklaşa ne yapabiliriz” diye soruyor, ancak bu sorunun yanıtını tamamen piyasa güçlerine bırakmayı tercih ediyor. Bu konuyla yakından ilgili bir sorun da döviz kurları. Hatta bazıları kur savaşlarından bahsediyor.

Burada söz konusu olan, ülkelerin yapay olarak kendi para kurlarını düşük tutmaları. Başta Çin ve ardından ABD düşük kur politikası ile ticari avantajlar sağlamaya çalışıyor. Güney Kore, Japonya ve Brezilya da onları takip ediyor ve tehlikeli bir rekabet başlıyor. 20’ler Grubu’nun bu sorunu Seul’deki zirvede çözmesi beklenmiyor.

Ancak Almanya Başbakanı Merkel, rekabeti güçlendirmek üzere kur politikalarındaki çarpıtmaların kesinlikle durdurulması gerektiğinin altını çiziyor. Seul’deki zirvede 20’ler Grubu başkanlığını devralacak olan Fransa, bu dönem içinde kur politikalarını çalışmalarının odak noktasına yerleştirmek istiyor.

Zirveden beklenen en önemli sonuç ise 20’ler Grubu’nun küresel ekonomik krizin çözümünde hala aynı hedef etrafında birleştiğini sergilemesi olacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Henrik Böhme, Çeviri: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay