Dünya Ekonomik Forumu başlıyor

Dünya Ekonomik Forumu, İsviçre’nin ünlü tatil beldesi Davos’ta bugün başlıyor. 28 Ocak Pazar gününe kadar devam edecek forum çerçevesinde, aralarında 24 ülkenin devlet ve hükümet başkanları ve 85 bakanın da bulunduğu 90 ülkeden siyaset, ekonomi, kültür ve sanat dünyasından yaklaşık 2 bin 500 kişi çeşitli platformlarda görüş alış verişinde bulunacak.

Dünya Ekonomik Forumu’nun temelleri 1971 yılında Alman asıllı Klaus Schwab tarafından İsviçre’nin Cenevre kentinde atıldı. Kenidisini “çıkar amacı gütmeyen ve bağımsız bir vakıf“ olarak tanımlayan Dünya Ekonomik Forumu, ekonomi ve siyasete yön verenlerin yanısıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle de işbirliği yaparak“ dünyadaki yaşam koşullarını iyileştirmeyi“ hedefliyor.

İlk başlarda kapalı kapılar ardında yapılan Dünya Ekonomik Forumu toplantıları, son yıllarda dünya siyaseti ve ekonomisine yön veren üst düzey isimlerin katıldığı ve çalışma toplantısı adı altında düzenlenen dev bir medya organizasyonuna dönüştü. Özellikle ekonomik temelli dünya problemlerine çözümler üretmek, Davos buluşmalarının ana hedefi olarak gösteriliyor.

Çıkar grupları için işbirliği platformu

Ancak Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu Klaus Schwab, yılda birkez bir araya gelen bir avuç insanın sorunlarıçözemeyeceğini, Davos’un sadece bu yönde bir zemin oluşturabileceğini vurguluyor: “Ne hükümetler, ne ekonomi dünyası ne de sivil toplum kuruluşları sorunları tek başlarına çözebilir. Bizim asıl ihtiyacımız olan, tüm önemli çıkar gruplarının temsil edildiği global bir işbirliği platformu ve süreci. Belirli konulara yoğunlaşıp çözümler bulunmalı ve eğer mümkünse bunların hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.“

Geçmiş yıllardaki Davos buluşmalarına Afrika’daki yoksulluk ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin ekonomideki önlenemez yükselişi gibi konular gündemin üst sıralarında yer alıyordu. ’Değişen Güç Dengeleri’ ana başlığı altında yapılacak bu yılki forumun en önemli konusunu ise iklimin değişmesi ve çervenin korunması oluşturuyor.

AB Konsey Dönem Başkanlığı’nın yanı sıra önde gelen yedi sanayileşmiş ülke ve Rusya’nın oluşturduğu G-8 topluluğunun da başkanlığını devralan Almanya’nın başbakanı Angela Merkel, Davos’ta bir konuşma yapacak. Merkel konuşmasında, global ekonomik politikalar, Afrika’daki gelişmeler ve iklim değişikliği konularına ağırlık verecek.

Enerji kaynaklarının rasyonel kullanımı

Son yıllarda dünya gündemine damgasını vuran dünyadaki güçler dengesinin oluşturulmasında giderek daha da önemli hale gelen enerji kaynaklarının rasyonel kullanımı da yine Davos’ta masaya yatırılacak bir başka önemli konu. Tabii dünya ticaretinim mevcut durumu da yine Dünya Ekonomik Forumu’nda ele alınacak olmazsa olmaz konulardan biri.

Bu kapsamda Dünya Ticaret Örgtü (WTO) Başkanı Pascal Lamy ile AB Komisyonu’nun ticaretten sorumlu yetkilisi Peter Mandelson’un da ikili bir görüşme yapmaları planlanıyor. Dünya ticaretinin daha liberal hale gelmesini sağlamak amacıyla yapılan Doha görüşmelerinin geçen yıl yarıda kalmasının ardından bu konuda yeni adımların atılmasına çalışılacak.

Her geçen gün daha fazla insanın hayatına giren ve toplumsal bir olgu olmasının yanı sıra ekonomik boyutu da giderek önem kazanan internet, Davos buluşmasında ele alınacak bir başka başlık.

Gül ve Babacan katılıyor

Forum kapsamında ayrıca Türkiye konusunda da özel bir oturum düzenlenerek, güncel gelişmeler ışığında Türkiye’nin siyasi geleceği de masaya yatırılacak. Dünya Ekonomik Forumu'nun yıllık toplantısına Türkiye'yi temsilen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün yanı sıra Devlet Bakanı Ali Babacan katılacak.

Bu yıl Afrika, Dünya Ekonomik Forumu toplantılarının gündeminde en üst sırada yer almıyor. Yine de zengin ülkelerin kara kıtaya daha fazla yardım eli uzatmaları konusunda alınabilecek önlemlerin de görüşülmesi bekleniyor. Ancak, yıllardan beri “etkin bir kalkınma yardımının nasıl olması gerektiği“ konusunda bir türlü uzlaşma sağlamayan varsıl ülkelerin, bu yıl da ortak paydalarda buluşması hayli zor görünüyor.